- Asayiş
- 30.05.2025 00:26
İzmir’de, Avukat D.Ç.’den (30) rüşvet alırken suçüstü yakalanarak tutuklanan İcra Müdür Yardımcısı Yusuf Durğun (27) ile icra katibi Bora Boztaş’ın (26) ifadeleri ortaya çıktı. Soruşturmada Durğun, olayı bildiren avukatı suçlarken, Boztaş ise sorumluluğu müdür yardımcısına yükledi
İddiaya göre, İzmir Adliyesi İcra Müdürlüğü'nde dosyaya giren resmi tahsilat işlemini hızlandırmak isteyen Yusuf Durğun ve Bora Boztaş, Avukat D.Ç.’den 200 bin TL rüşvet talep etti. D.Ç., durumu hemen savcılığa bildirdi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla polis ekipleri devreye girdi.
Avukat D.Ç., polisle iş birliği yaparak rüşveti vereceğini şüphelilere iletti. 21 Mayıs’ta, D.Ç. ve Durğun önceden anlaştıkları bir kafede buluştu. Seri numaraları alınmış parayı teslim eden avukatın ardından, polis ekipleri Yusuf Durğun’u suçüstü yakaladı. Boztaş ise aynı gün evinde gözaltına alındı. Her iki şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Şüphelilerin, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ndeki ifadeleri ortaya çıktı. İcra katibi Bora Boztaş, "Bu işi yapan müdür yardımcısıdır. Korktuğum için bana söylediği şeyleri yaptım. Zaten gözaltına alınmasaydım, sabah savcılığa bu durumu söyleyecektim. Hayatım boyunca hiçbir şekilde böyle işler yapmadım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmayı talep ederim" diye konuştu.
Yusuf Durğun ise, "Olayın yaşandığı gün dairemde çalışıyordum. D.Ç. isimli bir avukat gelip, satış dosyası olduğunu söyledi. Müvekkilinin yüzde 98 oranında felçli olduğunu, paraya ihtiyaçları bulunduğunu ve işlemin hızlandırılıp hızlandırılamayacağını sordu. Kendisine, diğer işler tamamlanmadan dosyaya bakamayacağımızı ifade ettim. Bunun üzerine bayramdan önce sonuçlanması gerektiğini, bunun yapabileceği bir şey olup, olmadığını sordu. Telefon numaramı istedi, ben de verdim. Dairemizde görevli Bora ile işlemin hızlandırılması yönünde konuşabileceğini söyledim. Kendisine elimden gelen desteği sağlayacağımı ilettim. Daha sonra dosyayla ilgili bir sorun olmadığını ve işlemi halledeceğimizi söylemek üzere kendisini aradım ancak ulaşamadım. Bir süre sonra kendisi beni aradı ve olaylar bu şekilde gelişti. Kendisinden herhangi bir talebim olmadı. Kesinlikle 'Para vermezsen bu işi yapmam' gibi bir ifade kullanmadım. Bu tarz bir durumun yaşanabileceğini düşünmediğim için konuşmaları çok ciddiye almadan sürdürdüm. Şimdiye kadar görevimi titizlikle ve kurallara uygun biçimde yerine getirdim. Böyle bir olayın başıma gelmiş olmasından dolayı çok üzgünüm. Serbest bırakılmayı talep ediyorum" ifadelerini kullandı.