- Bilim ve Teknoloji
- 23.08.2025 12:37
Rod Stewart’ın sahnesinde hayatını kaybeden efsaneler, yapay zeka ile yeniden canlandı. Bu şaşırtıcı teknoloji hayranları ikiye böldü, bazıları bunu büyüleyici bir anma olarak görürken, kimileri ise büyük bir etik tartışmanın fitilini ateşledi.
Rod Stewart, son konserinde müzik dünyasının efsane isimlerini sahneye taşıyan bir performansla hayranlarını şaşırttı. Geçtiğimiz ay hayatını kaybeden Black Sabbath solisti Ozzy Osbourne’un yanı sıra Michael Jackson, Tina Turner ve Bob Marley gibi yıldızların “rock cennetinden” geldiği teması, yapay zeka tarafından oluşturulan görsellerle desteklendi. Ancak bu dijital anma, hayranlar arasında ikiye bölünmeye yol açtı. Kimileri bu teknolojiyi saygısız ve rahatsız edici bulurken, diğerleri ise güzel bir hatırlama biçimi olarak gördü.
Yapay zekanın ölülerle dijital olarak iletişim kurma imkanı sunması sadece sahnede kalmadı. Eski CNN muhabiri Jim Acosta’nın, 2018’de Florida’da silahlı saldırıda hayatını kaybeden 17 yaşındaki Joaquin Oliver’ın dijital avatarıyla yaptığı röportaj büyük ses getirdi. Oliver’ın ailesi tarafından ses kayıtları ve fotoğraflarından oluşturulan bu avatar, “Onun sesini tekrar duymak büyük bir nimet” ifadesiyle teknolojinin duygusal yönünü gözler önüne serdi.
“Dijital diriliş” teknolojisi, vefat eden kişilerin dijital kalıntılarından gerçekçi görseller ve yapay zekayla konuşabilen botlar yaratmayı mümkün kılıyor. “Griefbot” ve “deathbot” olarak da bilinen bu hizmetler, kaybedilen sevdiklerini anmak isteyenler tarafından ilgiyle karşılanırken, mahremiyet, istismar ve yas sürecine olası zararları nedeniyle etik açıdan tartışmalar yaratıyor. Uzmanlar, bu teknolojilerin doğru ve dikkatli kullanılması gerektiği uyarısında bulunuyor.
Siber psikolog Elaine Kasket, büyük dil modelleri ve yapay zekanın, yeterince dijital iz varsa tanıdık ve inandırıcı dijital kişilikler yaratmayı hem kolay hem de ucuz hale getirdiğini belirtiyor. Ancak York Üniversitesi’nden Louise Richardson, bu teknolojinin sevdiklerle bağ kurmaya benzer yönü olsa da, yas sürecini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekiyor: “Artık onlarla konuşmaya devam edebiliyorsunuz, bu da doğal yas sürecini bozabilir.”
Dijital diriliş teknolojisine artan ilginin temelinde, geleneksel dini inançların yerini teknolojiye bırakması yatıyor. Bu durum, ölümün teknolojiyle aşılabileceği modern bir inanç olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar ise asıl tehlikenin, yasın doğal ve gerekli bir süreç olduğunun unutulması olduğunu vurguluyor. Teknolojinin sunduğu imkanlar ne kadar büyüleyici olursa olsun, kayıplar karşısında insanlığın yas tutma ihtiyacının atlanmaması gerektiği konusunda uyarıyorlar.
Kaynak : HABER MERKEZİ