- Bilim ve Teknoloji
- 20.11.2025 16:54
Dijital dönüşümde çarpıcı uyarı: Kadınlar neden iki kat daha fazla iş kaybı riski taşıyor?
Yapay zekâ iş dünyasını hızla dönüştürüyor. Yeni rapor, kadınların erkeklere göre iki kat daha fazla iş kaybı riski taşıdığını ortaya koyarak dikkat çekici bir tablo çiziyor.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
Dijital dönüşümün iş dünyasındaki ayak sesleri artık bir fısıltıdan ziyade gürültülü bir gümbürtüye dönüşmüş durumda. Bugüne kadar otomasyonun mavi yakalı işçileri etkileyeceği konuşulurken, küresel danışmanlık şirketi Credera tarafından hazırlanan "Yapay Zeka Cinsiyet Ayrımı Raporu" (AI Gender Gap Report), beyaz yakalı çalışanları ve özellikle kadınları bekleyen tehlikeye ışık tuttu. Rapora göre; yapay zeka kaynaklı iş kaybı riski, kadın çalışanlar için erkeklere kıyasla tam iki kat daha yüksek.
MESLEKLERİN DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ: NEDEN KADINLAR HEDEFTE?
Raporun derinliklerine inildiğinde, bu riskin temelinde "sektörel yoğunlaşma" yattığı görülüyor. Kadın istihdamının tarihsel olarak yoğun olduğu idari işler, ön muhasebe, büro yönetimi ve kasiyerlik gibi pozisyonlar, "Üretken Yapay Zeka" (Generative AI) tarafından en kolay ikame edilebilecek alanlar olarak öne çıkıyor.

Algoritmaların veri girişi, planlama ve müşteri iletişimi gibi konularda insan hızının ötesine geçmesi, bu rollerde çalışan milyonlarca kadının kariyer geleceğini belirsizliğe sürüklüyor. Uzmanlar bu durumu, "Teknolojinin cinsiyet körü olmadığı, aksine mevcut eşitsizlikleri büyüttüğü" şeklinde yorumluyor.
TEKNOLOJİYE ADAPTASYONDA "İSTEKLİLİK" SORUNU
Credera'nın analizinde dikkat çeken bir diğer nokta ise "adaptasyon hızı" oldu. Rapordaki verilere göre:
Kadınlar, üretken yapay zeka araçlarını iş süreçlerine entegre etme veya kullanma konusunda erkeklere göre yüzde 20 daha az istekli davranıyor.
Bu çekimserlik, "teknolojik yetkinlik açığı"nın (skills gap) büyümesine neden oluyor.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, kadınların bu teknolojilere mesafeli durmasının, geleceğin iş dünyasında rekabet güçlerini zayıflatacağı uyarısında bulunuyor. Rapor, bu çekingenliğin arkasında yatan sosyolojik ve eğitimsel nedenlerin acilen irdelenmesi gerektiğine işaret ediyor.
SEKTÖRÜN MUTFAĞINDA KADIN YOK: TEMSİL ORANI YÜZDE 22
Yapay zekanın sadece "kullanıcısı" değil, "yaratıcısı" olma noktasında da ciddi bir dengesizlik mevcut. Dünya genelinde yapay zeka teknolojilerini geliştiren, algoritmaları yazan profesyonellerin yalnızca yüzde 22'sini kadınlar oluşturuyor. Bu durum, geliştirilen teknolojilerin eril bir bakış açısıyla kodlanması ve sektördeki cinsiyet ayrımcılığının "dijitalleşerek" kalıcı hale gelmesi riskini doğuruyor.
"ANNELER EN BÜYÜK BEDELİ ÖDEYEN GRUP OLABİLİR"
Raporun en can alıcı bölümlerinden biri, esnek çalışma modelleri ve annelik üzerine odaklanıyor. Kadınların teknoloji sektöründeki varlığını artırmayı hedefleyen sosyal girişim Supermums'ın kurucusu Heather Black, özellikle annelerin büyük bir risk altında olduğunu vurguluyor.
Black, şu çarpıcı ifadeleri kullanıyor:
"Evden yürütülen, yarı zamanlı veya esnek saatli işler; yani annelerin iş ve yaşam dengesini kurabilmek için tercih ettiği pozisyonlar, ne yazık ki otomasyona en yatkın alanlar. Yapay zekanın yükselişinin bedelini kadınlar, özellikle de anneler ödüyor. Yapay zekayı bir tehdit olarak görüp kaçmak yerine onu anlamak zorundayız. Aksi takdirde koltuğumuzu ona bırakma riskimiz her geçen gün artıyor."

KÜRESEL TABLO KORKUTUYOR: 300 MİLYON İŞ TEHLİKEDE
Konunun ciddiyeti sadece cinsiyet dağılımıyla sınırlı değil. ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs'ın projeksiyonlarına göre, önümüzdeki yıllarda dünya genelinde yaklaşık 300 milyon tam zamanlı iş, üretken yapay zeka tarafından dönüştürülebilir veya tamamen ortadan kaldırılabilir. İngiltere özelinde yapılan analizlerde ise mevcut işlerin yüzde 10 ila yüzde 30'unun otomasyona açık olduğu belirtiliyor.
NE YAPILMALI?
Raporun satır aralarından çıkan sonuç net: Kadınların bu teknolojik tsunami karşısında ayakta kalabilmesi için "yeniden yetkinleşme" (reskilling) süreçlerine dahil olmaları şart. Sadece kullanıcı olmak yetmiyor; yapay zeka okuryazarlığının artırılması ve kadınların STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarına daha fazla yönlendirilmesi, geleceğin iş gücü piyasasında var olabilmeleri için hayati önem taşıyor.
Kaynak : HABER MERKEZİ