Teknoloji bağımlılığına “arabuluculu” çözüm

Akıllı telefon, tablet ya da bilgisayar kullanımı bağımlılık noktasına ulaşan çocuklar için yeni çözüm yolu arabuluculuk oldu. Ebeveynler ile çocukları sık sık karşı karşıya getiren teknoloji kullanımına iki tarafı da memnun eden çözümler sunan arabulucular, aile içi tartışmaları azalttı.  Müzakereci Arabulucular Derneği, çocuklarda teknoloji bağımlılığını ortadan kaldırmak için yaklaşık iki yıldır arabuluculuk yöntemi uyguluyor. Günün önemli bir bölümünü internet bağlantılı teknolojik cihazlarda geçiren çocukların sorumluluklarını yerine getirebilmeleri, başka aktivitelere zaman ayırabilmeleri için yapılan arabuluculuk, bu cihazların kullanımını ortadan kaldırmayan ancak belirli bir süreye düşüren çözümler buluyor. Dernek Başkanı Feridun Balcı, ebeveynler ile çocukları arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için yaklaşık 2 yıl önce başladıkları çalışmada, en büyük sorunun çocukların derse ayıracakları zamanla internete, teknolojiye ayıracakları zamanı dengeleyememeleri olduğunu gördüklerini belirtti. Çocukların her fırsatta bu cihazlarla vakit geçirmeyi, ebeveynlerin ise çocuklarının sürekli ders çalışmasını istediğine dikkati çeken Balcı, iki tarafın orta noktada buluşabilmesi için arabuluculuk yapmaya başladıklarını anlattı.

189 EBEVEYN İLE ÇOCUKTA UYGULANDI

Balcı, geçen sürede 189 ebeveyn ile çocuk arasında bu yöntemi uyguladıklarını aktararak, “Yaptığımız arabuluculuklarda her dört öğrencimizden üçünün teknoloji bağımlılığının önüne geçebildik. Çocukların eğlenme haklarını ellerinden alamayız. Fakat bu hakkı derslerini olumsuz etkilemeyecek şekilde kullanmalarını sağladık. Anneler bu durumdan memnun kaldı. Öğrencilerin ders başarısı artı. 'Kazan kazan' çözüm üretildiği için güvenli çözüme ulaşmış olduk” açıklamasında bulundu. Arabulucunun tarafları herkesin birbirine eşit mesafede olduğu üçgen masada buluşturduğunu dile getiren Balcı, “Önce sürecin prensiplerini açıklıyor. Taraflara anlaşmazlıklarını soruyor, sonra nasıl yapılırsa her ikisinin de memnun olabileceği bir çözüme ulaşabiliriz diye soru soruyor. Taraflar birbirlerine teklifler veriyor. Uzlaşacakları noktaya geldiğinde bir sözleşme imzalıyoruz üç taraf olarak. Bunu anne, çocuğu ve biz alıyoruz, takibini yapıyoruz. Tabi ki ilk arabuluculukta çözüm zor, bu bir bağımlılık. Tekrar tekrar görüşüp uyulamayan maddeleri çözüme ulaştırmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

ANNELER MEMNUN

12. sınıf öğrencisi Furkan Kıran, daha önce uyanık olduğu zamanlarda telefonu elinden düşürmediğini, bu yıl üniversiteye giriş sınavına hazırlandığını belirterek, arabuluculuktan olumlu sonuçlar aldıklarını, artık annesiyle sorun yaşamadan dinlenme süresinin yarısında telefon kullandığını ifade etti. Anne Hatice Kıran da daha önce oğlunun telefonunu sakladığını ancak bunun kalıcı bir çözüm olmadığını dile getirerek, “Arabuluculukla belirli kurallar konuldu. Ders çalışması arttı. Ders çalışırken telefonunu odanın dışına bırakıyor. Gece uyurken telefonu oda dışına bırakıyor. Önceden geç yattığı için uyanamıyordu, baş ağrısı yaşıyordu, uyanamadığı için okula gitmek istemiyordu. Aramızda sürtüşmeler oluyordu. Telefonu düzenli kullanmaya başlayınca derslerinde ilerleme oldu, evde çözdüğü soru sayısı arttı. Aramızdaki sorunların yüzde 80'i çözüldü.” ifadelerini kullandı. 7. sınıfta okuyan oğlu Toprak ile arabuluculuk masasına oturan anne Eser Balkan Öztürk de oğlunun her fırsatta bilgisayarda vakit geçirdiğini söyledi. İş çığırından çıkınca arabuluculuğu denediklerini ifade eden Öztürk, imzaladıkları sözleşme ile zaman kullanımını dengelediklerini anlattı. Öztürk, artık oğlunun ne zaman ders çalışması gerektiğini bildiğini, kendilerinin de serbest zamanında ona müdahale etmediğini anlatarak, beklediklerinden daha çabuk ve etkili bir çözüm olduğunu vurguladı. AA/İZMİR

Haber Merkezi