Kartallara ‘verici’ takıldı

Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve hükümet yetkililerinin haziran ayındaki Türkiye ziyaretinde, Başbakan Binali Yıldırım’ın da katılımıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Macaristan Tarım Bakanlığı arasında Doğa Koruma ve Milli Parklar Alanında İşbirliğine Dair Niyet Beyanı imzalandı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Macaristan Tarım Bakanı Sandor Fazekas, yaban hayvanı üretimi, nesli tehlike altında olan türler için eylem planları hazırlanması, yırtıcı kuşların izlenmesi, yaban hayatı sahalarının yönetimi, biyolojik çeşitliliğin korunması ve korunan alanların yönetimi konularında iki ülke arasında işbirliği yapılmasını kararlaştırdı.

2 HAFTADA BULUNDU

MME Birdlife Macaristan Derneği ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) arasında protokol imzalandı. Bu protokol ile Türkiye’deki iki kartal türü olan Şah ile Bozkır kartallarının üreme alanları, kış mevsimini geçirdikleri ve yavru yetiştirdikleri bölgeleri, biyolojik ve ekolojik ihtiyaçlarının belirlenme ve popülasyonunun vericiler yoluyla izlenmesine yönelik olarak  İç Anadolu’da nesli tehlike altındaki Bozkır ve Şah kartallara ulaşıldı.

8 KARTALA VERİCİ TAKILDI

Anlaşmanın hemen ardından MME Birdlife Macaristan Derneği’nden uzmanlarla Türkiye’den biyolog Cansu Özcan’ın Kırşehir ve Ankara yöreleri kırsalında başlattığı araştırma çalışmalarında, tüm dünyada nesli tehlike altında olan Bozkır kartalı ile Şah kartal bulundu. Araştırma ekibinde de büyük heyecan ve sevince yol açan kartalların hayatlarının incelenmesi için verici takıldı. Biyolog Cansu Özcan, 4’ü Şah, 4’ü Bozkır olmak üzere toplam 8 kartala verici takıldığını açıkladı.

YAVRU VE YUMURTALARI KAÇIRILIYOR

Bozkır kartalının bozkır habitatında üreyen ve nesli küresel ölçekte tehlike altında olan bir kartal türü olduğunu belirten Özcan, Avrupa’da ve dünyada sayısının giderek azaldığını kaydetti. Cansu Özcan, en önemli nedenlerin ise steplerin tarım arazisine dönüştürülmesine bağlı habitat parçalanması, elektrik çarpması, insanların üreme alanlarında hayvanları rahatsız etmesi, yavru ve yumurta kaçakçılığı olduğunu anlattı. Türkiye’de araştırma yapan Macar doğa korumacılar sayesinde bu kartalların ürediği bazı alanların bilindiğini söyleyen Özcan, “Fakat ülkemizde bu türün üreme alanlarını ve bölgesel tehditlerini araştıran kimse bulunmamaktadır. Bu da türün korunması açısından büyük bir eksiklik” dedi.

Bozkır ile şah kartalların Türkiye’de üremesi ve görüntülenmesinin bilim dünyası için çok önemli bir veri olduğunu belirten Özcan, “Bozkır kartalı hem de nesli tehlike altında olan Şah kartallara verici takılarak yuvadan ayrılan genç kartalların dağılım alanları ve tehdit eden faktörlerin bulunması amaçlanıyor. Türkiye’de bu kadar yaygın şekilde yaşadığı hiç bilinmiyordu” dedi. (DHA)

Haber Merkezi