Sayfa Yükleniyor...
Sednaya Hapishanesi'nde kayıp yakınlarının izine ulaşmaya çalışan aileler, arama çalışmaları için Türkiye'den teçhizat yardımı bekliyor
Suriye'de 61 yıllık kanlı rejimin devrilmesinin ardından hapishanelerde esir tutulanlar salıverilmeye başlandı. Esad rejiminin işkence merkezi olan Sednaya Hapishanesi’nde ise Suriyelilerin yakınlarını arama çalışmaları sürüyor. İdam edilen tutukluların cansız bedenlerinin pres makisinden geçirildiği, kalıntılarının torbaya doldurulup dışarı atıldığı hapishanede rejimden geriye kalan belgeleri inceleyen aileler, yakınlarının izine ulaşmaya çalışıyor.
Hapishanede yakınlarını arayan aileler hapishanedeki çalışmalarda gerekli teçhizatın sağlanması için Türkiye'den yardım istedi. Yakınını aramaya gelen bir Suriyeli, Beşar Esad için, "Bu bir cani, bir katil. Her şeyi yok etti, insanları yok etti, hayvanları, taşları bile yok etti. ABD Başkanı Donald Trump'tan Esad rejimi ve çetesinin yargılanmasını talep ediyoruz" dedi.
Aramalar için teçhizat talebinde bulunan bir Suriyeli, "Teknoloji sadece Suriye halkının aleyhine kullanıldı. Şu an elimizde imkanlarla çocuklarımızı kurtarmaya çalışıyoruz. Bizi batıdan doğuya kadar yok eden bu teknolojiyle yer altında mahsur kalan insanlarımızı kurtarmak istiyoruz. Bunlar insandır, hayvan değildir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür eden bir Suriyeli ise şöyle konuştu;
"Bunlar Halep, Deyrizor ve büyük şehirlerden. Bunlar 2013’te Şam’da gözaltına alındılar. Bu insanları unutun diyorlar. Biz Suriyeliyiz ama Türkçe biliyoruz. Bu adamın oğlu üniversitede öğrenciydi. Lazkiye’de gözaltına alınmış. Nerede olduğunu bilmiyor. Esad rejiminin adamları her gün bir yerde olduğunu söylüyor, amaçları para almaktır"
Başka biri ise kayıp yakınının fotoğrafını göstererek, 2013'ten bu yana kendisinden haber alamadıklarını dile getirdi.
Türkçe konuşarak yardım isteyen Suriyeli, "Türkiye ve bütün dünya ülkelerinden, yer altında mahsur kalan insanları kurtarmak için bize gerekli malzemeleri temin etmesini istiyoruz" dedi.
Rejim güçlerinin işkence yaptıkları mahkumlardan bazılarını yakarak öldürdükleri iddia edilen alanlar da görüntülendi. Sobaların içinde bulunan küller dikkat çekti. Ürkütücü karanlık odalarda yer alan birçok fırında da benzer şekilde küllerin bulunduğu görüldü.
Ağır kokunun hakim olduğu hapishanede koridorlar ve diğer birçok alanda normal bir şekilde gezmenin oldukça güç olduğu gözlemlendi. Ayrıca hücrelerde yatak bulunmadığı, yalnızca bez parçalarının yer aldığı görüldü.
Arun Acumsal