SIPRI’dan endişelendiren rapor: Yeni nükleer silah tehdit dönemi başladı

Dünyanın önde gelen nükleer güçleri cephaneliklerini modernize ederken, silah kontrol anlaşmalarının zayıflaması yeni bir küresel kriz döneminin habercisi olabilir. SIPRI'nin 2025 raporu, operasyonel nükleer silah sayısındaki artışa dikkat çekti.

  • Oluşturulma Tarihi : 16.06.2025 12:10
  • Güncelleme Tarihi : 16.06.2025 12:10
  • Kaynak : AA
SIPRI’dan endişelendiren rapor: Yeni nükleer silah tehdit dönemi başladı haberinin görseli

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), nükleer silah sahibi ülkelerin cephaneliklerini yenilemesi ve modernizasyon programlarına hız vermesiyle birlikte, dünyanın yeni bir nükleer tehdit dönemine girdiğini açıkladı. SIPRI’nin 2025 yılına ilişkin raporuna göre, Ocak 2025 itibarıyla dünyadaki toplam 12 bin 241 savaş başlığından 9 bin 614'ü askeri stoklarda potansiyel kullanım için tutuluyor. ABD, Rusya ve Çin başta olmak üzere dokuz nükleer ülkenin büyük çoğunluğu, mevcut silahlarını geliştirmeye ve yeni sistemler konuşlandırmaya devam ediyor. Raporda, özellikle Çin'in cephaneliğini hızla büyütmesi ve operasyonel konumdaki nükleer silah sayısındaki artış, küresel güvenlik açısından ciddi bir uyarı olarak değerlendirildi.

9 nükleer devlet silahlarını geliştirdi

SIPRI’nin raporunda küresel gerilimlerin ABD, Rusya, Birleşik Krallık, Fransa, Çin, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İsrail’den oluşan 9 nükleer devletin geçen yıl mevcut silahlarını geliştirerek ve yeni versiyonlar eklediği belirtildi.

Nükleer silah sahibi ülkelerin neredeyse tamamının geçen yıl hala yoğun modernizasyon programları yürüttüğü, mevcut silahları geliştirdiği ve yeni versiyonlar eklediği ifade edilen raporda, nükleer güçler arasında yeniden bir silahlanma yarışının başlayabileceği uyarısında bulunuldu.

SIPRI raporunda, silah kontrol anlaşmalarının ciddi şekilde zayıfladığı bu dönemde dünyanın nükleer silah sahibi devletlerinin nükleer cephaneliklerini yenilemesiyle yeni bir tehdit dönemi başladığı da bildirildi.

Operasyonel konumdaki nükleer silahların sayısı arttı

Rapora göre dünya genelinde operasyonel konumdaki nükleer silahların sayısı arttı.

Ocak 2025'te 12 bin 241 savaş başlığından oluşan toplam küresel envanterin yaklaşık 9 bin 614'ü potansiyel kullanım amacıyla askeri stoklarda tutuldu. Ocak 2024'de potansiyel kullanım için askeri stoklarda tutulan nükleer silahların sayısı ise 9 bin 585 olarak kayıtlara geçmişti.

Potansiyel kullanım amacıyla askeri stoklarda bulunan 9 bin 614 silahın 3 bin 912'si füzeler ve uçaklara konuşlandırıldı. Bunların da neredeyse tamamı ABD ve Rusya'ya ait olan yaklaşık 2 bin 100 nükleer silah, balistik füze üzerinde yüksek operasyonel alarm durumunda tutuldu.

Operasyonel konumdaki nükleer silah sayısı artarken toplam nükleer silah sayısında ise düşüş yaşandı. Bu düşüş, nükleer silahların yüzde 90'ını elinde bulunduran ABD ve Rusya'nın eskiyen savaş başlıklarını ıskartaya çıkarmasından kaynaklandı.

SIPRI’nin raporunda, “Bu eğilimin (düşüş) gelecek yıllarda tersine dönmesi muhtemeldir. Çünkü (emekliye ayrılan savaş başlıklarının) söküm hızı yavaşlarken yeni nükleer silahların konuşlandırılması hızlanmaktadır.” ifadeleri yer aldı.

Çin'in nükleer silahları 500'den 600'e çıktı

2025 yılı raporuna göre Çin'in Ocak 2024'de 500 olduğu düşünülen nükleer savaş başlıklarının sayısı, Ocak 2025'te 600’e yükseldi.

ABD'nin toplam nükleer başlık sayısı 5 bin 328’den 5 bin 177'ye, Rusya'nın 5 bin 580'den 5 bin 459'a inerken, Çin'in 500'den 600'e, Hindistan'ın 172'den 180'e yükseldiği görüldü.

Pakistan'ın 170 ve Kuzey Kore'nin 50, İngiltere'nin 225, Fransa'nın 290 ve İsrail'in 90 olduğu tahmin edilen nükleer savaş başlıklarının sayısı ise sabit kaldı. Raporda verilerin yaklaşık olarak paylaşıldığı kaydedildi.

SIPRI Kitle İmha Silahları Programı Kıdemli Araştırmacısı değerlendirmesinde, nükleer silahlarla ilgili askeri altyapıya yönelik saldırılar ve üçüncü taraf dezenformasyonunun birleşiminin konvansiyonel bir çatışmayı nükleer bir krize dönüştürme tehlikesi taşıdığını belirterek, 'Bu durum, nükleer silahlara olan bağımlılıklarını artırmak isteyen devletler için keskin bir uyarı niteliği taşımalıdır.” ifadelerini kullandı.