Sayfa Yükleniyor...
Okullarında akademik başarıyı geliştirmenin yanı sıra çocukların sorumluklarını öğrenmelerine de yardımcı olduklarını belirten Karşıyaka İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Osman Yağmur dengeli bir yaşam için her bireyin sınırlarının farkında olması gerektiğini söyledi
NİLGÜN TAZE- ÖZEL HABER
550 öğrenciye 40 civarında öğretmenin eğitim verdiği Karşıyaka İmam Hatip Ortaokulunda düzenli olarak veli ve çocuk seminerleri düzenleniyor. Halk Eğitim tarafından meslek edindirmeye dair açılan yaşlı bakım kursu aynı zamanda devam ederken çocukların sosyal ve kültürel faaliyetlerini canlı tutabilmek amacı ile folklor dersi verilmeye de devam ediyor.
Okullarında spor, resim, gezi gibi sosyal ve sanatsal faaliyetlere önem verdiklerini belirten Karşıyaka İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Osman Yağmur akademik başarıda da geçen yıllara oranla daha başarılı hale geldiklerini belirterek, Düzenlediğimiz veli seminerlerine anne babaların katılımı maalesef istediğimiz düzeyde değil. İzmir genelindeki hemen hemen tüm okullarımızda veliler sadece çocukları ile ilgili bir sıkıntı yaşadıklarında okula geliyorlar. Toplumsal yapımız sadece çocuklarımızla ilgili değil her konuda bu şekilde seyrediyor dedi.
BOŞANMA ORANI YÜKSEK
Boşanma oranı yüksek olan İzmirde Karşıyakanın bu konuda zirve yapmış bir ilçe halinde bulunduğunu ifade eden Yağmur, Biz İmam Hatip Ortaokulu olduğumuz için biraz daha farklı bir öğrenci profili çiziyoruz. Velilerimiz daha dindar ve muhafazakar ailelerden oluşuyor ve bununda etkisi ile boşanma oranları düşük oluyor. Yaşanan aile problemleri zorda olsa bir şekilde kendi içlerinde ya da büyüklerin işe karışması ile çözülüyor. Elbette bizde de boşanmış aile çocukları var ancak diğer okullarımızla karşılaştırdığımızda daha az bir orana sahibiz açıklamasını yaptı.
ÇOCUK GELİŞİMİNDE PÜF NOKTALARI
Velilere çocuklarını yetiştirirken nelere dikkat edilmesi konusunda tavsiyelerde bulunan Yağmur, her anne babanın kız çocuklarına prenses erkek çocuklarına ise prens edası ile yaklaştıklarını belirterek aşırı korumacı tutumun çocukların gelişimini olumsuz etkilediğini söyledi. Yağmur, Aileler çocuklarının ellerinin sıcak sudan soğuk suya değmesini istemiyor. Çocuklarının yapması gereken işleri kendileri yaparak çocuklarına farkında olmadan zarar veriyorlar. Anne babalar için günümüzde tek önemli olan konu çocuklarının ders notlarının iyi olması. Bunun dışındaki her işten çocuklarını uzak tutarak onarın sadece tek bir yönde gelişmesini sağlıyorlar. Her çocuğun bence tek başına yapması gereken sorumluluklar var.
ZORLUKLARLA YÜZLEŞMEK
Velilerin çocuklarına hazır cevaplar vermeyerek zorluklarla yüzleşmelerine izin vermeleri gerektiğini ifade eden Yağmur, bu yöntemin çocukların kendi aklını kullanarak önüne çıkan problemlerle başa çıkabilme yeteneğini geliştireceğini belirtti. Yağmur, Kendi çocuklarımdan örnek vereyim. Çocuklarımdan birisi hukukta diğeri uluslararası ilişkiler de okuyor ve ben her ikisini de ortaokuldan itibaren yaz aylarında pideci, bakkal gibi yerlerde çalıştırdım. Hiçbir şey bulamamışsam köye göndererek köy işlerinde çalışmalarını sağladım. İnsanın küçük yaşlardan itibaren sorumluluk taşıma alışkanlığını edinmesi gerektiğine inanıyorum. Çocuk eğitim ile çok güzel yerlere gelebilir ancak işin mutfağını bilirse bir restorana gittiğinde kendisine hizmet veren kişinin ne tür zorluklarla kendisine hizmet verdiğinin farkındalığına sahip olabilir. Bu karşımızdaki insanlarla daha iyi empati kurmamızı sağlayarak onların neler hissettiğini anlamamıza yardımcı olabilir.
SORUMLULUK BİLİNCİ
Japonyadaki okullarda ayrı bir yemekhanenin bulunmadığı ve servislerin koridorlarda yapıldığı bilgisini veren Yağmur şunları söyledi: Çocuklar yemek saati geldiğinde hemen sıralarını boşaltarak sıralarını yemek yenebilecek hale getirir ve tabaklarını da yine kendileri görevlilere teslim ederler. Buradaki amaç öğrenciye zorluk çıkarmak ya da kullanmak değil, bireye kendi sorumluluklarını kendisinin yerine getirmesi alışkanlığını kazandırmaktır. Herkesin kendi üzerine düşen görevleri yerine getirdiği bir bakış açısı geliştirebilirsek kimse bu dünyada bir başka insanın sorumluklarını taşımak zorunda kalmaz. Buda eşitliğe yol açarak her insanın içinde memnuniyet uyandırır.
KÜÇÜK YAŞLARDA EĞİTİM
Yağmur, Almanyadaki bir okulda bir sınıfı 4e bölerek çocuklara 10ar kişilik guruplar halinde yemek yapmasını öğrendiklerini söyleyerek, Bir kısım öğrenci tatlıları yaparken diğerleri tuzluları diğer bir kısmı ise salataları öğreniyordu. Böylece her çocuk tek başına kaldığı zaman aç kalmayarak kendi yemeklerini kendileri yapabilecek hale gelebiliyor. Erkek egemen yaklaşım birçok ülkede günümüzde hakim olmasına rağmen sevgili peygamberimiz her işini kendisi yaparak başta kadınlar olmak üzere hiç kimseye kendi yapması gereken işleri yaptırmaya kalkmamıştır. Eğer kendisinin ehil olmadığı ya da yapmaya fırsat bulamadığı bir amaç için başka bir insandan yardım almış ise de mutlaka emeğinin karşılığı olan ücreti vermiş. Bizler eğer kıymetini bilirsek birbirimizin hak ve hukukuna zarar vermeden yaşayabileceğimiz yol ve yöntemlere sahibiz dedi.
EŞİTLİK VE ADALET
Ailelere kız ve erkek ayırımı yapmaksızın davranma tavsiyesinde bulunan Yağmur, Örneğin bizim toplumumuzda en çok uygulanan yanlış öğretilerden bir tanesi kız çocuklarının erkek çocuklarına hizmet ettirilmesidir. Bir kız çocuğundan abisine su getirmesini istemek bile aradaki eşitliği bozarak erkeğin kendini kızlardan yüksek, kızların ise kendini erkeklerden düşük hissetmesine yol açar. Bizler okulumuzda kız ve erkeklerin hak ve hukuk bakımından birbirine eşit olduklarını öğretmeye çalışıyoruz. Görev bakımından ise hiçbir kızımızın bir madende ağır işlerde çalıştırılmasını istemem çünkü erkekler yaratılıştan ağır işleri yapabilecek şekilde yaratılmışlardır. Eşitlik ve görev dağılımında denge sağlandığında hiçbir sorunun doğabileceğini sanmıyorum açıklamasını yaptı.
ÇOCUKLARI KAZANMAK
20 yıldır müdürlük yapan Yağmur, bugüne kadar sorunlu çocukları nasıl kazandıkları ile ilgili deneyimlerini paylaşarak şu ifadeleri kullandı: İzmirin en sosyete sayılabilecek okullarının yanı sıra en fakir olanlarında da müdürlük yaptım. Gelir seviyesi düşük olan okullarımızın velileri verilen eğitimin kıymetini daha çok biliyor. Okul döneminde en fazla bizlere sıkıntı çektiren öğrencilerimiz bizlere gelerek Hocam size çok çektirdik, özür dileriz gibi sözlerle gönlümüzü almaya çalışırlar. Haylaz olarak nitelendirdiğimiz bu çocuklarımızın birçoğu bugün iyi yerlere gelmiş durumdalar ve bizlerde bundan gurur duyuyoruz. Bu çocuklarımızın kimi gemilerde iş bulmuşken kimi seyyar satıcı olmuş ancak mutlaka topluma faydalı olan bir şeyler yapmışlar. Eski öğrencilerim bana gelip arkadaşlarının nerelerde olduklarını sorarlar bende öğrenci albümlerimi açarak onların birbirleri ile iletişime geçebilmelerine yardımcı olurum. Bunlar biz eğitimciler için güzel duygular.
STRATEJİK PLAN
Bilgi ve bilginin ürünü olan teknolojinin, hızla değişen dünyayı giderek küçülterek bütünleştirdiğini ifade eden Yağmur, Ülkemizin de bu yeni gelişmelere ayak uydurması, bunun yanı sıra toplumsal ve ekonomik kalkınma hedeflerine ulaşması, Çağdaş medeniyetlerin üstüne çıkmak çabalarının hedefe ulaşmasının yolu eğitimden geçmektedir. İyi planlanmış bir eğitim yuvası, bireylerin gelişmesi ve sosyalleşmesinin itici gücü olduğu gibi kendine yeten, kendini geliştirmek için araştıran, sağlıklı ve mutlu insanların oluşturacağı bağımsız, güvenilir ve mutlu bir toplum olmanın da ilk şartıdır. Bu bakımdan planlanmış ve hedefler koymuş bir eğitim hizmeti toplumumuz için büyük bir önem taşımaktadır. İdeal yaratmak istiyorsak, öğüt vermekten vazgeçip örnek olmalıyız şeklinde konuştu.
KENDİ İLE BARIŞIK NESİLLER
Çocukları yaşam boyu başarılı ve mutlu kılmak için sunulacak eğitim hizmetlerinin önce çocukların kendi gereksinimlerine daha sonra da toplumsal gelişmenin gereklerine cevap vermesi gerektiğini ifade eden Yağmur, Bu amaçla kendisiyle, toplumla barışık, saygılı ve başarılı bireyler yetiştirmeyi kendimize ilke edinmeliyiz. Bizim için eğitimde süreklilik önemlidir. Çünkü Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir. Hazırladığımız stratejik planla çerçevesi çizilen çalışma, öğrenci başarısının artırılması, öğretmenlerin mesleki verimliliğinin yükseltilmesi ve velinin okulu içselleştirmesi çalışmaları temelde insan kaynaklarını geliştirme yaklaşımını benimsemektir dedi.
YENİLİKLERİN UYGULANMASI
Ellerindeki stratejik plan ile okullarında uygulanacak yeniliklerin sağlıklı sonuçlar verebilmesini sağlamaya çalıştıklarını belirten Yağmur, Öncelikle bu okulda görev yapan tüm personelin sorumluluk ve özverisini ve okul velilerinin gönüllü desteklerini gerektirmektedir. Veliler, okulumuz için vazgeçilmez bir destektir. Bütün bu güzel fikirlerin ve yeniliklerin yüreklilik ve sabırla yaşama geçirilebileceği düşüncesinden hareketle bu çalışmalarda yer alan ve alacak olan herkese başarılar diler, saygılarımı sunarım dedi.
OKUL TARİHÇESİ
Okulumuz İzmir Valiliğinin 2012 tarih ve 36160 sayılı oluru ile 2012-2013 Eğitim Öğretim yılında faaliyete başlamıştır. A ve B bloklarından müteşekkil okulumuz toplamda 22 derslikten oluşmaktadır. Tarihi bir bina olan A blok İl Özel İdaresince restorasyon çalışmaları planlama aşamasındadır. A Blokta 10, B blokta 12 derslik, 4 şube 5. sınıf, 6 şube 6. sınıf, 6 şube 7. sınıf ve 6 şube 8 sınıf olmak üzere 22 şube ve 541 öğrencimiz bulunmaktadır. Okulumuz 4 yıllık bir okuldur. Günlük sekiz saat ders işlenmekte olup haftada kırk saat ders yükü vardır. Diğer ortaokullardan faklı Kuran-ı Kerim, Arapça, Temel Dini Bilgiler ve Hz. Muhammetin Hayatı dersleri zorunlu ders olarak okutulmaktadır. Okul binası 1914 yılında ilk olarak Muallim Mektebi olarak faaliyete başlamıştır. 1915-1916 eğitim-öğretim yılında Muallime Mektebi olarak hizmet vermiştir. 1945-1978 yılları arasında Karşıyaka Erkek Lisesi olarak işlevini sürdüren okulumuz 1978-2012 tarihleri arasında Ticaret Lisesi olarak hizmet vermiştir.
Haber Merkezi