- Eğitim
- 15.05.2025 17:01
Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sinem Ünaldılar, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Türkiye’nin diplomatik rolüne ve Avrupa savunma sistemindeki konumuna dikkat çekti. Ünaldılar, “Türkiye, barış sürecinde yeniden merkezde yer alabilir” dedi.
Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sinem Ünaldılar, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki diplomatik çabalarını ve bu sürecin transatlantik ilişkiler üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Türkiye’nin, savaşın başından bu yana arabuluculuk rolünü başarıyla sürdürdüğünü belirten Ünaldılar, “Türkiye, iki tarafla da diyalog kurabilen nadir ülkelerden biri. İstanbul’da yürütülen barış görüşmeleri ve tahıl koridoru gibi girişimler, bu diplomatik kapasitenin önemli göstergeleridir” dedi. Ünaldılar, Türkiye’nin Avrupa savunma stratejilerinde de giderek daha merkezi bir konuma geldiğini vurguladı.
Rusya-Ukrayna Savaşının transatlantik ilişkilerin doğasına doğrudan etki ettiğini dile getiren Doç. Dr. Ünaldılar şöyle konuştu;
“Savaşın ilk yıllarında Biden yönetimi ile Avrupa Birliği arasındaki yakın iş birliği, transatlantik ittifakını yeniden canlandırdı. NATO’nun Madrid Stratejisi’ne de yansıyan bu iş birliği, Avrupa ve Amerika’nın ortak tehdit algısıyla şekillendi. Ancak Trump’ın yeniden iktidara gelmesiyle bu birliktelik sorgulanmaya başladı. Trump’ın Amerika’nın Ukrayna’ya desteği çekebileceği yönündeki açıklamaları, Avrupa ile arasındaki dayanışma duygusunu zayıflattı. Avrupa Birliği bu duruma karşı kendi savunma kapasitesini artırmaya yöneldi. Army Europe ve European Readiness 2030 gibi girişimler, Avrupa'nın savunma özerkliğini güçlendirme arayışının bir parçası. Bu da Türkiye’yi Avrupa için yeniden stratejik bir ortak haline getiriyor”
Doç. Dr. Ünaldılar, “Avrupa Birliği ile ilişkilerinde sorunlar yaşamış bir ülke olarak Türkiye, güvenlik ve savunma konularındaki yetkinliği sayesinde yeniden önemli bir aktör olarak gündeme geldi. Türkiye'nin NATO içindeki ikinci büyük orduya sahip olması ve savunma sanayindeki ilerlemeleri, AB’nin Türkiye’yi yanına alma ihtiyacını artırabilir” diye konuştu.
Rusya-Ukrayna savaşının geleceğine dair öngörülerini paylaşan Doç. Dr. Ünaldılar, “Taraflar ekonomik ve siyasi olarak yıprandı. Tarafların kendi halklarına bir zafer sunma mecburiyeti, barış sürecini zorlaştırsa da tarafsızlık, Kırım ve doğu bölgelerinin statüsü gibi başlıklar üzerinden müzakereler yürütülebilir. Trump’ın baskıları ve Batı’nın desteğinde yaşanan yorgunluk, süreci hızlandırabilir. Barış müzakerelerinin ne kadar süreceği belirsiz olsa da, kısa vadede kanın durması yönünde gelişmeler beklenebilir” diyerek sözlerini noktaladı.