Eğitim emekçileri ülke genelinde kampanya başlattı: Ekonomik talepler anlatılacak!

Eğitim-Sen ülke genelinde başlattığı kampanya ile ekonomik taleplerin öne çıkarıldığı mücadele ve örgütlenme programını kamuoyuna duyurdu.


  • Oluşturulma Tarihi : 17.03.2025 12:46
  • Güncelleme Tarihi : 17.03.2025 12:46
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Eğitim emekçileri ülke genelinde kampanya başlattı: Ekonomik talepler anlatılacak!

SEMİ TEKTAŞ/ Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Türkiye genelinde ekonomik taleplerin öne çıkarıldığı mücadele ve örgütlenme programını kamuoyuna duyurdu. 17 Ekim tarihinde (bugün) 5 bölgede başlatılan kampanya ile adil vergi sistemi, eşit işe eşit ücret, yan taban ücretlerin maaşa yansıması, insanca yaşanılabilecek emekli aylığı talepleri ve eğitimin ticarileştirilmesine karşı “Haklarımız, Taleplerimiz ve Geleceğimiz İçin Eğitim Sen’de Birleşelim” sloganıyla bir süreç yürütülecek. Eğitim-Sen adına konuşan Eğitim-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri İzzet İldeş, “Eğitim- Sen olarak tüm eğitim ve bilim emekçilerini haklarına sahip çıkmaya, daha iyi bir gelecek için ortak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Gelin, birlikte hareket edelim, mücadelemizi büyütelim ve haklarımızı kazanalım!” çağrısında bulundu.

İLDEŞ: ENGELLENMEYE VE BASKI ALTINA ALINMAYA ÇALIŞILMIŞTIR

Eğitim ve bilim emekçilerinin hak kayıplarına karşı birleşme ve örgütlenme çağrısında bulunan İldeş, “Türkiye’de uzun süredir sürdürülen ve genelde kamu hizmetlerini, özelde eğitim alanını piyasaya açma ve ticarileştirme odaklı politikalar, eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve özlük haklarını önemli ölçüde geriletmiş, çalışma ve yaşam koşullarını giderek daha da zorlaştırmıştır. Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi en temel kamu hizmetleri geçtiğimiz yıllar içinde hızla ticarileştirilirken, kamuda özellikle eğitim alanında güvencesiz ve esnek istihdam uygulamaları yaygınlaştırılmıştır. Sendikal haklar ve özgürlükler kısıtlanmaya çalışılmış, en temel hak arama eylemleri sendikal eylemler engellenmeye ve baskı altına alınmaya çalışılmıştır.  Kamu hizmetlerinin kapsamının daraltılması ve hizmetlerin niteliğinin düşürülmesi, hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon, tüm toplum kesimleri gibi biz eğitim ve bilim emekçilerinin çalışma koşullarını ağırlaştırırken alım gücümüzü de ciddi biçimde erozyona uğratmıştır. Bugün, ülke olarak yaşam koşullarımızın giderek kötüleştiği, ülke nüfusunun büyük bölümünün geçim sıkıntısı yaşadığı zorlu bir süreçten geçiyoruz. Eğitim-Sen olarak, eğitim ve bilim emekçilerinin haklarını, insanca yaşam koşullarını ve güvenceli çalışma hakkını savunmak için yeni bir örgütlenme ve mücadele kampanyası başlatıyoruz. “Haklarımız, Taleplerimiz ve Geleceğimiz İçin Eğitim Sen’de Birleşelim” şiarıyla yola çıktığımız bu kampanya ile eğitim ve bilim emekçilerinin en geniş kesimlerine ulaşmayı ve onlarla ortak bir gelecek örgütlemek birlikte mücadeleyi ilmek ilmek örmeyi hedefliyoruz. Bugün tüm yurtta eş zamanlı olarak başlattığımız kampanya ile eğitim ve bilim emekçilerinin taleplerini daha geniş kitlelere duyurmayı, dayanışmayı büyütmeyi ve ortak mücadeleyi güçlendirmeyi hedefliyoruz. Eğitim ve bilim emekçilerini hak kayıplarına karşı birleşmeye ve örgütlü mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” diye konuştu.

TALEPLER SIRALANDI

Eğitim emekçilerinin taleplerini sıralayan İldeş, “Eğitim-Sen olarak tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ortak talepleri olarak gördüğümüz kampanya taleplerimiz son derece açık ve nettir. Adil vergi sistemi istiyoruz. Gelir vergisi dilimlerindeki adaletsizlik nedeniyle emekçiler her geçen gün daha fazla yoksullaşmaktadır. Vergi dilimi uygulaması nedeniyle maaşlarımız yılın ilk yarısından itibaren azalmaya başlamaktadır. Vergi dilimi uygulaması nedeniyle yaşadığımız mağduriyetin giderilmesini talep ediyor, vergide adalet istiyoruz.  Eşit işe eşit ücret, eğitim ve bilim emekçileri arasında aynı işi yapanlar arasında farklı maaş uygulaması eşit işe eşit ücret ilkesine aykırıdır. Özellikle Öğretmenlik Mesleği Kanunu (ÖMK) sonrasında eğitim kurumlarında oluşan farklı maaş uygulaması büyük bir adaletsizlik ve eşitsizlik yaratmıştır. Eğitim kurumlarında eşit işe eşit ücret politikasıyla çelişen tüm uygulamalara son verilmelidir.  Yan ödemeler taban aylığa yansıtılmalıdır. Ek ödemeler yerine maaşlarımızda kalıcı iyileştirme istiyoruz. Maaşlarımızın büyük bölümü ek ödemelerden oluşmaktadır. Taban aylıklarımızın uzun yıllardır düşük oranda belirlenmesi eğitim ve bilim emekçilerinin emekli olduklarında düşük emekli aylığı almasına neden olmaktadır. Ek ödemelerin tamamı taban aylığa yansıtılmalıdır. İnsanca yaşayacak bir emekli aylığı istiyoruz. Türkiye’de özellikle Ekim 2008’de yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda (SSGSS) yapılan değişiklikler, emekli aylıklarının her geçen yıl düşmesine neden olmuştur. Eğitim ve bilim emekçileri olarak emekli olduğumuzda açlık ve yoksulluk içinde yaşamak istemiyoruz. İnsanca bir emeklilik aylığı talep ediyoruz. Eğitimin piyasalaştırıldığı, eğitim ve bilim emekçilerinin esnek, güvencesiz ve düşük ücretlerle çalışmaya zorlandığı, liyakatin yerini kayırmacılığın aldığı bir süreçten geçiyoruz. Her geçen gün eğitim sisteminde nitelik düşerken, bizler eğitim ve bilim emekçileri daha fazla hak kaybına uğruyoruz. Özlük haklarımızın budandığı, mülakat gibi adaletsiz uygulamalarla mesleki itibarımızın zedelendiği bu düzene karşı sesimizi yükseltmenin zamanı gelmiştir.  Bugün, parçalanmış ve bireyselleştirilmiş bir emek düzeni içinde yalnız kalmaya zorlanıyoruz. Ancak tarih göstermiştir ki, biz eğitim emekçileri ancak ortak talepler etrafında birleşerek güçlenebiliriz. Daha iyi bir ücret, güvenceli çalışma koşulları, özgür ve bilimsel eğitim için mücadele etmek hepimizin sorumluluğudur. Eğitim-Sen olarak tüm eğitim ve bilim emekçilerini haklarına sahip çıkmaya, daha iyi bir gelecek için ortak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Gelin birlikte hareket edelim, mücadelemizi büyütelim ve haklarımızı kazanalım.” diyerek sözlerini tamamladı.

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ