- Eğitim
- 10.09.2025 15:35
Eğitim-İş’in raporuna göre Türkiye’de öğrenciler, barınma ve yaşam maliyetleri nedeniyle üniversite eğitimine devam etmekte zorlanıyor. Ankara, İstanbul ve İzmir’de bir öğrencinin aylık asgari harcaması asgari ücretin iki katına yaklaşıyor
‘Ekonomik Kriz Gençleri Üniversiteden Koparıyor!’ isimli bir rapor yayımlayan Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), gençlerin eğitim hakkının korunması gerektiğini vurguladı.
Raporu kamuoyuyla paylaşan sendika, şu sözlere dikkat çekti: “Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında eğitimi erken terk eden gençlerin oranının en yüksek olduğu ülkedir. Bunun temel gerekçesi ise ekonomik imkansızlıklardır. Son dönemde yaşanan ekonomik krizin üniversite öğrencilerine olan etkisini görebilmek için üç büyük ilimiz olan Ankara, İstanbul ve İzmir’de bir üniversite öğrencisinin üniversiteye başladığında ve sonrasında her ay katlanmak zorunda olduğu en düşük harcama tutarını hesapladık.”
Sendika açıklamasını, “Şehir dışında üniversite okumak zorunda kalan bir öğrencinin barınma, yemek, ulaşım, kırtasiye, teknoloji, sosyal aktivite, kitap masraflarının dikkate alındığı hesaplamada üniversite okumanın zorluğuna dair elde ettiğimiz sonuçların bazıları şöyle: Özel yurtta kalan bir öğrenci için okulun açıldığı ay yapılacak harcamanın tutarı üç büyük il için 80 bin TL’nin üstünde olurken her ay yapılması gereken sabit harcama en az 48 bin 030 TL’dir. Ev kiralamak durumunda kalan bir öğrenci için başlangıç maliyetinde evin bir kira tutarında depozitosu ve her ay ödenecek faturalar da yer aldığı için ilk ayda yapılacak harcama üç ilde de 105 bin TL’nin üstünde, aylık sabit harcama tutarı ise en düşük 46 bin 900 TL’dir. KYK yurtlarının kapasitesi 4 öğrenciden sadece 1’i için barınma imkânı sunduğu için yetersizdir. Bu nedenle öğrenciler özel yurt veya ev kirasının eklenmesiyle asgari ücretin iki katından fazla olduğu görülen aylık sabit maliyet ile eğitime devam etmek zorunda kalmaktadır. Bu maliyete katlanmak birçok aile için imkânsız olduğundan eğitimi erken terk etmek tercih değil mecburiyet haline gelmektedir” şeklinde sürdürdü.
Son olarak ise sendika, “Siyasi iktidarın yanlış politikaları ile yaratılan ekonomik krizin bedelinin halka, gençlere ve çocuklara ödetilmeye çalışıldığının farkındayız. Öyle ki bu politikalar, en temel haklardan biri olan eğitimin ulaşılmaz hale gelmesine genç işsizliğinin artmasına, gençlerin ve çocukların gelecek beklentilerini kaybetmesine, karamsarlaşmasına neden olmaktadır. Eğitim bir ülkenin ayakta kalabilmesini ve ilerleyebilmesini sağlayan yegâne güçtür. Bizler siyasi politikalarla bilerek yok edilmeye çalışılan, bu uğurda ekonomik krizin her yönüyle etkisi altında bırakılan laik, bilimsel, çağdaş eğitimi yok etmenize, gençlerin eğitim haklarını ellerinden almanıza izin vermeyeceğiz” mesajını iletti.
Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA