Sayfa Yükleniyor...
Müfredat değişikliği ile bilime ve bilimsel gerçeklere savaş açıldığını öne süren Eğitim-Sen, yeni müfredat hazırlıklarını yakından takip edeceklerini duyurdu
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), okullardaki müfredat değişikliğine tepki gösterdi.
Alınan kararlarla bilime ve bilimsel gerçeklere savaş açıldığını öne süren Eğitim-Sen, “Yeni müfredat hazırlıklarını yakından takip etmeyi sürdürecek, laik bilimsel eğitime meydan okuma anlamına gelen benzeri girişimler karşısında laikliği, bilimi ve bilimsel eğitimi savunmaya devam edeceğiz” dedi.
Sendika tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Eğitim müfredatı kapsamında hazırlanan ders kitaplarının biçim ve içeriği, öğretmen anlatımları, konular/üniteler, programın zaman çizelgesi başta olmak üzere birçok boyut eğitim müfredatında tanımlanan çerçeveye göre belirlenir. Söz konusu belirleme süreci teknik yanlarının yanı sıra ideolojik ve toplumsal yönler de içermektedir. Eğitim müfredatını ‘dini’ ve ‘milli’ değerler çerçevesinde yeniden oluşturmayı merkeze alan mevcut siyasi iktidar, müfredat ve ders kitapları üzerinden kendi siyasal ideolojisini açık ve örtük şekillerde öğrencilere aktarma konusunda ne kadar yetenekli olduğunu geçtiğimiz yıllarda yapmış olduğu müfredat değişiklikleri ile göstermiştir” denildi.
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi: “Geçmişte yapılan müfredat değişikliklerinde laik ve bilimsel eğitim geri plana itilirken, eğitim müfredatında sürekli vurgu yapılan bireyci değerlere ek olarak, belli bir inancı ve mezhebi temel alan ‘tek din’ ve ‘tek kimlik’ yaklaşımı üzerinden ‘milli’ değerler, yoğun bir şekilde ders kitapları içine yerleştirilmiştir. Benzer bir durum yeni müfredat değişiklikleri tartışmalarında da yaşanmaktadır. Evrim teorisinin biyolojiden genetiğe, tıptan ekolojiye kadar canlılığı ve canlıları ilgilendiren bilimsel çalışma alanlarını birbirine kopmaz bağlarla bağlayan en temel bilimsel ilke olarak kabul edilmesine rağmen MEB tarafından yok sayılmasını anlamak mümkün değildir. Biyoloji öğretim programında yapılan doğrudan siyasal-ideolojik bir ayıklama olduğu gibi, öğrencilerin canlılığı ve doğayı bilimin gözüyle görmesinden duyulan rahatsızlığın en açık göstergesidir.”
Son olarak ise “Öğretim programları, bilimsel bilgileri aktarmayı, doğayı ve yaşamı bir bütün olarak kavramayı hedeflemeli, öğrencilerin çok yönlü gelişimlerine hizmet edecek öğrenme yaşantılarını içeren bir içerikte olmalıdır. Evrensel bilimsel gerçekleri yok sayan büyük ölçüde dini kural ve referanslara dayanan bir dilin kullanıldığı öğretim programlarının çocuklarımıza/öğrencilerimize verebileceği hiçbir şey yoktur. Eğitim Sen olarak, yeni müfredat hazırlıklarını yakından takip etmeyi sürdürecek, laik bilimsel eğitime meydan okuma anlamına gelen benzeri girişimler karşısında laikliği, bilimi ve bilimsel eğitimi savunmaya devam edeceğiz” mesajı verildi.
SULTAN GÜMÜŞ KAYA