Sayfa Yükleniyor...
TÜİK Eğitim Harcamaları 2023 Araştırması’na göre, halkın cebinden yaptığı eğitim harcamaları artmaya devam ediyor! Eğitim-Sen, söz konusu araştırmayı değerlendirdi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ‘2023 Yılı Eğitim Harcamaları İstatistikleri’ni yayımladı. TÜİK’in araştırmasını değerlendiren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), halkın cebinden yapılan eğitim harcamalarındaki artışın somut olarak ortaya koyulduğunu vurguladı.
Yapılan açıklamada, “Eğitim harcamalarının 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 92,5 artarak 1 trilyon 130 milyar 844 milyon TL’ye ulaşması, ilk bakışta büyük bir artış yaşanmış gibi yansıtılmaktadır. Ancak özellikle devletin yaptığı eğitim harcamalarının ayrıntılarına baktığınızda artışın temel nedeninin yüksek enflasyonun etkisiyle yaşanan personel harcamaları olduğu görülmektedir. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik koşullarda, eğitim harcamalarındaki artışın temel nedeni TL’nin 2023 yılında yaşadığı yüksek değer kaybı ve yüksek enflasyonun etkisidir. Eğitim yatırımlarının niteliği ve eğitime erişim düzeyine sağladığı katkı açısından bakacak olursak rakamsal artışın bu konuda somut bir iyileştirme yarattığını söylemek söz konusu değildir” denildi.
Eğitim sisteminin, her geçen yıl daha fazla paralı hale getirilirken milyonlarca öğrenci velisinin çocuklarını okutabilmek için bütçelerine göre çok yüksek rakamlarla harcama yapmak zorunda bırakıldığını öne süren Eğitim-Sen, “Yurttaşların gelir seviyesinin düşmesine karşın eğitim maliyetlerinin ve bununa bağlantılı olarak eğitim harcamalarının artması, eğitimdeki eşitsizliklerin giderek derinleştiğinin de göstergesidir. Kamusal eğitim, siyasal iktidarın ve bir bütün olarak devlet aygıtının hem sınıfsal hem de demokratik talepleri karşılaması için zorlandığı, eğitim hizmetinin herkes için eşit, parasız, nitelikli ve ulaşılabilir olmasını ifade eden bir kavramdır. Bir ülkede herkesin eşit koşullarda yararlanabileceği bir eğitim hakkından bahsedebilmek için eğitimin fiziksel ve ekonomik yönden de erişilebilir olması gerekir. Eğitime erişim hakkını düzenleyen her türlü ulusal/uluslararası yasa/sözleşme, devletlere bu hakkın ayrım yapılmaksızın sağlanması yükümlülüğünü vermektedir” bilgisini paylaştı.
Devamında ise, “Devlet okullarına, yurtlarına ayrılmayan eğitim bütçe kaynaklarının eğitim yatırımları yerine özel okullara çeşitli adlar altında transfer edilmesi ülkenin tüm yurttaşlarının vergilerinin kamu yararına aykırı bir şeklide kullanılması anlamına gelmektedir. Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, her adımın paralı hale geldiği bir eğitim düzeninde velinin de öğrenicinin de eğitimcinin de kendi haklarını elde etmesini tek yolu, hiç kimseyi dışlamayacak, herkes için gerçek anlamda eşit bir eğitim düzenin kurulmasıdır. Bunun için tüm eğitim masraflarının devlet tarafından üstlenildiği, zenginle fakirin aynı eğitimi aldığı koşulların oluşturulması gerekmektedir. Herkese eşit ve parasız eğitim hakkı hayata geçirilmeden, bunun için ülke çapında kamusal eğitim uygulamaları için somut adımlar atılmadan, ekonomik krizle satın alım gücü ciddi anlamda azalan, çocuklarını okula aç göndermek zorunda bırakılan milyonların cebinden yaptığı eğitim harcamalarındaki artışı durdurabilmek mümkün değildir” mesajı iletildi.
SULTAN GÜMÜŞ KAYA