Acar: Ekonomik iletişim dövize çare olur

Ekonomist İbrahim Atilla Acar, "Kim gelirse gelsin güven veren bir ekonomi politikası oluşturması gerekiyor" dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 10.05.2023 08:47
  • Güncelleme Tarihi : 10.05.2023 10:06
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Acar: Ekonomik iletişim dövize çare olur

KEMAL ÖZKURT - ÖZEL HABER

Türkiye'de gözler 14 Mayıs'ta yapılacak genel seçimlere çevrilmişken, vatandaşın en çok merak ettiği konulardan biri de seçimin ardından döviz kurunda nasıl bir değişim olacağı konusu oluyor. Bir çok uzman bu konuda farklı yorumlar yaparken, dövizdeki bilinmezlik ise akıllarda soru işareti bırakıyor. Parasının değer kaybı yaşamaması için altın, dolar, euro ve borsa gibi farklı yatırım araçlarına vatandaşın bilinçsiz bir şekilde yöneldiğini dile getirerek bu konuda açıklamalarda bulunan, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Attila Acar, "Ekonomi iletişimi oluşmadığı sürece, döviz kurunda sürekli olarak iniş çıkışlar yaşanacaktır. Bu yüzden doğru bi ekonomik iletişim dövize çare olacaktır" diye konuştu.

"DÖVİZ BURADA BİR SONUÇ GÖSTERGESİDİR"

Döviz kurundaki yükselişin aslında bir sonuç olduğunu ve ekonominin değişiminde pek çok faktör olduğunu söyleyen Acar, "Bu sorunların bir sonucu olarak dövizdeki hareketlilik ortaya çıkıyor. Dolayısıyla döviz burada bir sonuç göstergesidir. Döviz bu durumda yükselir düşer bu geçici bir durumdur. Bizim odaklanmamız gereken nokta bunun arkasında yatan sebeplerdir. Bu durumda da ekonomi iletişimini sağlayan kişiler ortaya çıkıyor. Bu iletişimi gerçekleştiren kişiler yaptıkları işleri halka doğru olarak anlatamıyor. Anlatamadıkları için de halk da bu yapılanları algılayamadığı ve benimseyemediği için panik halinde yatırımını farklı araçlara yapıyor. Halk kendi varlığını ve parasını korumanın peşine düştüğü zaman sonuç odaklı bir işlem gerçekleştiriyor. Bunun sonucunda da ekonomide istemediğimiz manzarayla karşılaşıyoruz" diye belirtti.

EKONOMİDE PANİK HALİ VAR

Ekonomi iletişimcilerinin yaptıkları işleri doğru bir şekilde anlatıp güven ortamı oluşturmaları gerektiğini belirten Acar, "Böylece halkı bilinçsiz yatırımdan uzak tutarlar. İnsanlar da yaşadıkları ekonomiye güven sağladığı zaman üretim, yatırım ve kalkınma olur.  Çünkü yatırım bilgi gerektiren bir iştir. Şu an Türkiye'de fısıltı halinde yapılan bir yatırım süreci var. Bu ekonomide panik halidir. Bu gelişmiş veya az gelişmiş tüm ekonomilerde olur ama bunların seviyesinin belli miktarda kalması gerekir. Küçük, bilinçsiz yatırımcı yüzde 1- 2 bandında kalması lazım. Bu oran yüzde 15'e çıkarsa siz kendi borsanızın dinamiklerini bile kontrol edemezsiniz" dedi

"EKONOMi iLETiŞiMi PiYASALARA GÜVEN VEREREK OLUR"

Şu anda Türkiye'nin ithal bağımlılığının yüzde 80 civarında olduğunu ve yüzde 20'lik kısmının öz kaynakla üretime alıp katma değer alındığını söyleyen Acar, "Ekonomi iletişimi piyasalara güven vererek olur. Devlet, insanların zararlarını telafi edeceğinin teminatını vermeli . Böyle olursa eğer vatandaş enflasyon olacağı zaman kendini güvende hisseder. O yüzden seçimden sonra kim gelirse gelsin güven veren bir ekonomi politikası oluşturması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde enflasyon rakamları açıklanacak. Bu rakamın yüzde 2'nin altında çıkması mümkün. Bu şartlarda yüzde 2'lerde çıkan enflasyon güven veren bir ekonomi politikası uygulanırsa yüzde 1'lere düşer. Ondan sonra biz bunu tek rakamlara nasıl indirebiliriz diye konuşuruz. Ama bu şekilde devam edilirse ekonomiden istediğimiz sonucu alamayız" diye beritti.

PİYASADA BAYKUŞ EKONOMİSTLERİ VAR

Piyasada baykuş ekonomistlerin olduğuna ve kur korumalı mevduatın bu kişilere önlem alınması için getirildiğine değinen Acar, "Kur korumalı mevduatta şu ana kadar 2.2 trilyon para birikti. Bu da yaklaşık 110 milyar dolara karşılık geliyor. Yatırımcılar bu miktarı fiziki olarak almaya çalışsa Türkiye'deki dövizin fiyatı iki katına çıkar. Hükümet de öyle olmasın diye kur korumayı getirdi. Çünkü piyasada baykuş ekonomistler var ve bunlar sürekli olarak doların yükseleceğini söylüyorlar. Parasını korumak isteyen vatandaşlar da bunlara inanıp panik içinde dolara yöneliyor. Bakıldığı zaman dolarda 6 aydır sadece 1 lira bareminde oynama var" ifadelerini kullandı.

"OLUMLU SONUÇLARI BİR BUÇUK YIL İÇİNDE ALIRIZ"

Konuşmasının sonunda ekonomi politikalarının düzgün bir şekilde uygulandığı zaman düzelmenin tarihini veren Acar'ın konuşmaları şu şekilde:

"Türkiyenin yoğun bir borç yükü var. Ama borç yükü olarak baktığımız zaman Avrupa'da ki en az borcu olan ülkelerden biriyiz. Ekonomi şu anda sıkıntılı günlerden geçiyor. Ekonomideki her iyileşme bizim lehimize  olur. Seçimden sonra hükümetin kurulması, bakanların dağılımı ve ilk icraatlar yapıldı derken yıl sonuna kadar olumlu bir sonuç alırız. Yani ekonominin nasıl gideceğine dair fikir edinmiş oluruz. 2024 yılında rahatlamaya başlarız. Sonuç olarak da bir buçuk yıl içinde rahat bir ekonomiyle karşılaşmamız muhtemel".

Haber Merkezi