- Ekonomi
- 29.07.2025 16:49
Sayfa Yükleniyor...
ALOSBİ’de fabrikanın da istihdamın da hızla arttığını belirten Başkan Haluk Tezcan, “Kurulumlar tamamlandığında 14 bin olan çalışan sayısı 30 bine ulaşacak” diyerek bölgenin üretim gücüne katkısının katlanarak büyüyeceğini söyledi
KEMAL ÖZKURT / İzmir’in kuzeyinde yer alan ve Türkiye’nin sanayi üslerinden biri olma yolunda hızla ilerleyen Aliağa Kimya İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ), hem üretim gücünü hem de sosyal altyapısını büyüterek bölgeye yeni bir kimlik kazandırıyor. ALOSBİ, son yıllarda gerçekleştirdiği yatırımlarla Türkiye’nin örnek organize sanayi bölgelerinden biri olma yolunda önemli adımlar atıyor. Yenilenebilir enerji, atık yönetimi, lojistik destek, kadın istihdamı ve girişimciliğe yönelik uygulamalarıyla yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm hedefleyen Türkiye’de OSB’lerin karşı karşıya kaldığı ortak sorunlara çözüm üretmeye çalışan bu model, sürdürülebilirlik ve katılımcılık ilkeleriyle sanayileşmede yeni bir yaklaşımı temsil ediyor. ALOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan, bölgenin sanayi kapasitesini artırmaya yönelik projelerin hızla hayata geçirildiğini belirterek, halen aktif durumda olan 167 fabrikanın 14 binden fazla kişiye istihdam sağladığını, kurulumlar tamamlandığında bu sayının 308’e ulaşacağını ve istihdamın 30 bine yaklaşacağını ifade etti. Yenilenebilir enerji kaynaklarının maksimum düzeyde kullanılmasına özen gösterdiklerini dile getiren Tezcan, ALOSBİ’nin 2030 yılına kadar karbon nötr bir yapıya kavuşacağını, bu alanda Türkiye’nin öncü organize sanayi bölgesi olmayı hedeflediklerini belirtti.
ALOSBİ’nin tamamlandığında istihdamını iki katına çıkaracağını belirten Tezcan, “Şu an aktif durumda 167 fabrikamız var ve bu fabrikalarda 14 binden fazla kişi çalışıyor. Kurulumlar tamamlandığında sayı 308'e ulaşacak ve istihdam 30 bine yaklaşacak” dedi. Yenilenebilir enerji kaynaklarını maksimum düzeyde kullanmayı hedeflediklerini vurgulayan Tezcan, “2030 yılında bu hedefe ulaşmayı planlıyoruz. ALOSBİ’deki tüm çatılara GES kurduk, boş çatı kalmadı. Ayrıca kendi imkânlarımızla 5 rüzgâr türbini kuruyoruz. İzinleri aldık, 32 MW’lık bir Rüzgâr Enerji Santrali devreye girecek. Bu kapasite mevcut ihtiyacımızın oldukça üzerinde olacak” dedi. Arıtma konusunda da önemli adımlar attıklarını dile getiren Tezcan, “Türkiye'nin en iyi arıtmalarından birine sahibiz ama ikinci arıtma tesisini de planladık. Mayıs ayında ihaleye çıkıyoruz, yaklaşık 1,5 yılda tamamlanmasını öngörüyoruz” diye konuştu. “Enerji, su ve arıtma yatırımlarımızla Türkiye’de bu bütüncül yapıyı kuran ilk OSB olacağız. 2030’da karbon nötr organize denince akla gelen ilk yerin ALOSBİ olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Aliağa’daki en temel sorunlardan birinin iş gücü potansiyeli olduğunu vurgulayan Tezcan, “Çalışanlardan bize en çok iletilen mesele, bölgede kira bedellerinin oldukça yüksek olması. Bu durum, yaşam maliyetlerini artırdığı için bölgeye gelmekte tereddüt yaşandığı sıkça dile getiriliyor. Ancak ALOSBİ olarak bu konuda da adım attık. Petkim’in bölgede geçmişte sunduğu lojman imkânı, çalışanlar açısından oldukça faydalı olmuştu. Bu tür bir geleneğin varlığı, çalışanlar nezdinde benzer bir beklenti oluşturmuş durumda. Bölgedeki diğer paydaşlarla yaptığımız görüşmelerde herkesin elini taşın altına koyduğunu görüyoruz. Sanayicilerin personeli için lojman inşaatlarına başladığı bilgisi bizlere ulaşıyor. Umuyoruz ki önümüzdeki yıllarda bu lojman ve konut eksikliği giderilecek ve böylece nitelikli iş gücü temini daha kolaylaşacak” dedi.
Aliağa’nın çok yönlü bir sanayi kümelenmesi olduğu için ilginin her geçen gün arttığını belirten Tezcan, “Aliağa, İzmir’in gözde ilçelerinden olmanın ötesinde, kendine özgü yapısıyla dikkat çeken bir bölge. Bölgede kimya, demir-çelik, gemi söküm ve sanayi alanlarında ciddi bir kümelenme var. Bu çeşitlilik, Aliağa’yı Türkiye’de nadir görülen çok yönlü ve değerli ilçelerden biri haline getiriyor. Özellikle İzmir limanının yükünün bu bölgeye kaymasıyla birlikte, liman ve lojistik faaliyetler ticari hareketliliği daha da artırdı. Hem Türkiye’den hem dünyadan bölgeye olan ilgi gün geçtikçe büyüyor. Burada yaşamaktan memnun olanlar, başkalarına da tavsiyede bulunuyor ve bu da Aliağa’nın olumlu algısını pekiştiriyor. Bu süreçte hükümetin altyapı yatırımları büyük önem taşıyor. Çevre yolları, demiryolu ve deniz ulaşımı gibi alanlarda sağlanacak destekle Aliağa, üretimde daha fazla katılım sağlayan, büyümesini sürdüren bir yapıya kavuşabilir” diye konuştu.
İş hayatına yeni adım atacak küçük yatırımcılara yönelik ALOSBİ’de hayata geçirdikleri projeleri anlatan Tezcan, “Burada Küçük Sanayi Sitesi kurduk. 100 ve 250 metrekarelik dükkânlar yaptık ama bu dükkânları satmadık, ALOSBİ bünyesinde tuttuk. Özellikle genç girişimcilere uygun fiyatlarla kiraya veriyoruz. Hem bölgemizdeki sanayicilere hizmet ve altyapı desteği sunmaları, hem de ürettiklerini Türkiye’ye ve dünyaya satabilmeleri için böyle bir yapı oluşturduk. Buradan çıkıp daha büyük bir sanayici olarak yola devam etmelerini istiyoruz. Şimdi bu projenin meyvelerini yavaş yavaş toplamaya başladık” dedi.
Yatırımcıların ALOSBİ’yi tercih etmesi için hayata geçirdikleri projeleri anlatan Tezcan, “Kadın çalışanların istihdamına büyük önem veriyoruz. Kadınların en büyük sorunlarından biri, çocuklarını güvenle bırakacak bir yer bulamamak. Bu nedenle 1-6 yaş arası çocuklara hizmet verecek bir kreş açıyoruz. İnşaatı tamamlanmak üzere, Eylül ayında faaliyete geçecek. Bünyemizde yatılı bir lise de bulunuyor. Öğrenciler hem eğitim alıyor hem de bölgede iş bulma ve işbaşı yapma şansı elde ediyor. Henüz mezun vermedik ama yoğun ilgi görüyoruz. Güvenlik için 24 saat hizmet veren bir itfaiye teşkilatı kurduk. Jandarma birimi de ALOSBİ içinde görev yapıyor, bu da büyük avantaj sağladı. Lojistik alanda katılımcılarımıza depolama alanları sunuyoruz. Misafirler için uygun fiyatlı bir otel yaptık. Restoranlarımız hem misafirlere hem katılımcılara hizmet veriyor. Ayrıca 7/24 açık akaryakıt istasyonu ve marketimizle temel ihtiyaçlar karşılanabiliyor” dedi.
Tezcan, Türkiye’de yaşanan olumsuzluklara rağmen hayal kurmanın önemine dikkat çekerek “Ülkemizde genelde bir karamsarlık hâkim. ‘Bu iş olmaz, sürdürülemez’ gibi söylemler çok fazla. Oysa hayal etmek ve başlamak isterseniz bir şekilde yolunu buluyorsunuz. Önemli olan bir yerden tutunmak ve onu geliştirmek için çok çalışmak” ifadelerini kullandı. Sürdürülebilirlik konusuna da değinen Tezcan, “Dünyaya açılmamız, gençlere daha borçsuz ve öngörülebilir bir Türkiye hayali kurdurmamız gerekiyor ki girişimci olmaya cesaret edebilsinler. Ancak mevcut ekonomik koşullar, gençlerin bu hayallerini yurt dışında gerçekleştirme eğilimini artırıyor. Umuyorum ki gençler bu hayalleri kendi ülkelerinde kurar ve biz OSB’ler de onların bu yolculuklarına destek oluruz” dedi. Yeni kuşağın teknolojik donanımına da dikkat çeken Tezcan, “Çok iyi yetişmiş, bilgili ve altyapısı güçlü gençler geliyor. Bu gençlere sahip çıkarsak, daha yüksek katma değerli ürünler üreten ve dünyanın en güçlü üretim merkezlerinden biri haline gelen bir Türkiye hayalini gerçeğe dönüştürebiliriz” diye konuştu.