Bakan Şimşek: Kaynak girişi güçlü oranda arttı, yönetmekle uğraşıyoruz

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'ye yönelik kaynak girişinde son aylarda güçlü bir artış yaşandığını açıkladı. Şimşek, "Şu an bu kaynak girişini nasıl yönetiriz onunla uğraşıyoruz" diyerek, ekonomideki olumlu gelişmeleri vurguladı


  • Oluşturulma Tarihi : 01.07.2024 10:12
  • Güncelleme Tarihi : 01.07.2024 11:55
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bakan Şimşek: Kaynak girişi güçlü oranda arttı, yönetmekle uğraşıyoruz

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bloomberg HT-Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Son aylarda Türkiye'ye yönelik kaynak girişinin güçlü oranda arttığını belirten Şimşek, "Şu an bu kaynak girişini nasıl yönetiriz onunla uğraşıyoruz" dedi.

GRİ LİSTEDEN ÇIKIŞIMIZ BÜYÜK BİR KAZANIM

Bakan Şimşek, Türkiye'nin Mali Eylem Görev Gücü (FATF) gri listesinden çıkmasının arkasında büyük bir ekip çalışması olduğunu vurguladı. "Daha önce mevzuat çalışması yapılmıştı ama en önemlisi uygulamadaki etkinlikti. Gri listeye girmek kolay, çıkmak zor. İçişleri ve Adalet Bakanlığımızın desteği olmasaydı bu listeden çıkamazdık" diye konuştu.

Şimşek, Haziran ayından bu yana görüştüğü tüm hazine bakanlarıyla bu konuyu ele aldığını belirterek, "Bizim finansal sistemimizin sağlıklı işlemesi ve itibarlı olması lazım. Listeden çıkmak büyük kazanım ama burada esas amaç Türkiye'nin güvenilir olduğunu ortaya koymaktı" ifadelerini kullandı. Siyasi mülahazaların devreye girmemesi için FATF'ye bir mektup yazdıklarını da sözlerine ekledi.

TÜRKİYE'NİN GÜVENİLİRLİĞİNİ KANITLADIK

Mehmet Şimşek'in açıklamaları, Türkiye'nin uluslararası finansal sistemdeki yerini güçlendirme ve yatırımcı güvenini artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin FATF gri listesinden çıkması, ülkenin finansal itibarını yeniden inşa etme yolunda atılan önemli bir adım olarak görülüyor.

BAKAN ŞİMŞEK’TAN ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI: BU SENE REEL OLARAK ASGARİ ÜCRET ARTMIŞ OLACAK

Bakan Şimşek, “Bizim için önemli olan dengesizliklerin giderilmesi ve bunu da kalıcı hale getirmek. Vatandaşımız bize inansın. Evet kolay bir süreç değil bu. Türkiye'nin sorunlarına kolaycı çözümler yok.

Vatandaşımızı enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz. Asgari ücret AK Parti hükümetlerinde dolar bazında ciddi oranda arttı. Haziran 2024 itibariyle asgari ücret 524 dolar. Bu sene reel olarak asgari ücret artmış olacak. Asgari ücret yılbaşında yüzde 49 arttı. İlk 6 ayda enflasyon yüzde 20'lerde olacak. Yıl sonunda enflasyon piyasanın beklediği gibi olsa bile yüzde 42-43'lerde olacak. Gelişmekte olan ülkelerde en yüksek asgari ücret bizde. Türkiye'de asgari ücret düşük değildir.

Asgari ücreti vergi dışında bıraktık. Bu sene bunun bütçeye maliyeti 670 milyar TL.

EYT ile birlikte emekli başına çalışan sayısı 1,5 seviyelerine indi.

Enflasyon yavaşlayacak, vatandaşlarımıza reel büyümeden pay vermeye devam edeceğiz. Sabırla yola devam edersek bu enflasyonu düşüreceğiz. Bütün kesimlerin bir süre sabır göstermesi gerekecek. 2025'ten itibaren küresel finansal koşullar elverişli olacak. Bu dış kaynak noktasında elimizi güçlendirecek.” dedi

Şimşek, göreve geldikleri günden itibaren birçok problemi çözmek adına ortaya bir program koyduklarını ve Türkiye’nin FATF Gri Liste’den çıkmasına yönelik de özel bir çalışmaya girdiklerini belirtti. Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile konu çerçevesinde birçok görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Şimşek, Özellikle şunu belirtmek isterim, İçişleri Bakanlığımızın ve Adalet Bakanlığımızın desteği olmasaydı bu listeden çıkmazdık. Bu bir ekip çalışması. Hakimlerimizin ve savcılarımızın eğitimlerinden tutun, kolluk kuvvetlerimizin bu konuya odaklanmaları da çok önemli. daha sonraki süreçte ise MASAK çok önemli bir rol oynadı” diye konuştu.

“Buradaki esas amaç Türkiye’deki sistemin güvenilir olduğunu açıklamaktı”

Şimşek, Uluslararası piyasalarda güvenilirliklerinin artması gerektiğini vurgulayarak, “Bizim Finansal sistemimizin güvenilir olması lazım, itibarlı olması lazım, saygın olması lazım ve sağlıklı işlemesi lazım. Biz bunu bir listeden çıkmak için yapmadık. Tabii ki listeden çıkmak önemli bir kazanım ama buradaki esas amaç Türkiye’nin saygınlığını, finansal piyasaların sağlıklı işlediğini dolayısıyla buradaki sistemin güvenilir olduğunu açıklamaktı” şeklinde konuştu.

“Son yıllarda çok kaynak girişi oldu”

Türkiye’nin Gri Liste’den çıkmasının hem ülke itibarı hem finansal sisteme olan güven açısından çok önemli olduğunu ifade ederek, “Son yıllarda çok kaynak girişi oldu. Şunun altını çizmek istiyorum biz şu anda bu kaynak girişini nasıl yönetiriz onu düşünüyoruz. Sisteme aşırı derecede döviz girdiği zaman karşılığında Türk Lirası satın alıyorsunuz. Bu da dezenflasyon sürecini tehdit ediyor. Dolayısıyla bu likitideyi tekrar geri çekmeniz lazım” değerlendirmesinde bulumdu

“Net rezervler 12 milyar dolar civarına çıkmış durumda”

Rezervlerin, mart sonundan itibaren bugüne kadar net bazda Merkez Bankasına yansıyan boyutu 78 milyar dolar civarına ulaştığını da belirten Şimşek, “Türkiye finans tarihinde eşi benzeri görülmemiş. Şu an itibarıyla rezerv yeterliliğinde İMF tanımına göre arzulanan seviyeye neredeyse vardık. Onların bir tanımı var bir çok değişkeni baz alıyor, o tanıma göre neredeyse ‘Bir’i yakaladık. Yani bürüt rezervinizin İMF tanımının 1 katı olması lazım. Geçen hafta açıklanan rakamlara göre brüt rakamlar zaten 147 milyar dolar seviyesine kadar çıktı. Burada esas olan biz yurtiçi bankalarla olan swapları ciddi bir şekilde azalttık ve neredeyse 5 milyar dolar seviyesine düşürdük. Yani bankalardan aldığımız swapları vadeleri tamamlandıkça kapatıyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin net rezervleri ve rezerv pozisyonu muazzam bir şekilde iyileşti. Bizim net rezervlerimiz bir ara eksi 60 milyar dolar civarında artmışken şu anda 12 milyar dolar civarına çıkmış durumda” açıklamasında bulundu.

“Gri listeden Türkiye oybirliğiyle çıkarıldı”

Terörizmin finansmanı ve kara parayla mücadeleyi bir öncelik haline getirdiklerini kaydeden Şimşek, “Gri listeden Türkiye oybirliğiyle çıkarıldı. Tek bir ülke itiraz etmedi. Toplantı öncesinde birçok ülke destek verdi. Komşumuz Yunanistan bile 'güçlü şekilde sizi destekliyoruz' dedi ABD ve İngiltere temsilcileri aynı şekilde destek verdi, çünkü çok güçlü diyaloglar kurduk. Biz bu konuda samimiyiz. Hem terörizm finansmanıyla hem de kara parayla bu listeden çıkmasaydık da çok güçlü bir şekilde mücadele edecektik. Listeden çıktık ama terörizmin finansmanıyla ilgili güçlü bir şekilde mücadele edeceğiz. Ayrıca MASAK’ın idari kapasitesini oldukça güçlendireceğiz, biz riskli bir coğrafyada yaşıyoruz. Herkes bizim sistemimizi istismar etmeye çalışabilir. Biz buna karşı bir modelle devam edeceğiz. Yapay zekayı bu noktada devreye alacağız. Başardık ve başarmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

“Cari açık sene mayıs ayına kadarki süreçte 26 milyar dolara düşmüş olacak”

Şimşek, geçen yıllarda deprem ve birçok nedenlerle yaşadığı dengesizliklerin olduğunu ve bunlardan birinin de cari açık olduğunu vurgulayarak, “Geçen sene Türkiye’nin mayıs ayında 12 aylık cari açığı 57 milyar dolardı. Muhtemelen bu sene mayıs ayına kadarki süreçte 26 milyar dolara düşmüş olacak. Dolayısıyla cari açıkta arzuladığımızdan çok daha iyi bir performansla karşı karşıyayız. Geçen sene cari açığın milli gelire oranı yüzde 6 civarındaydı. Biz bu açığı yıl sonunda muhtemelen yüzde 2 civarına indirmiş olacağız. Bu dengesizliği gidermede büyük bir başarı var” dedi.

“Cari açığı bu seviyede tutmak için yeni bir sanayi politikası devreye sokacağız”

Şimşek, cari açıktaki başarının sürekli hale gelmesini sağlamak gerektiğine dikkati çekerek, “Bunun için yeni bir sanayi politikası devreye sokacağız. Devletin aktif bir şekilde işin içinde olduğu aktif bir sanayi politikasıyla kalıcı bir şekilde cari açığın bu seviyede kalması sağlanmalı. Cari açığı bir milli gelir açısından yüzde 2 civarında tutabilirsek büyük kazanımımız olacak. Birincisi dış borcun milli gelire oranı aşağıya doğru bir düşüşe geçecek. İkinci olarak da kalıcı bir şekilde rezerv biriktirmemize imkan sağlayacak” değerlendirmesinde bulundu.

“EYT’nin bu sene yıllık maliyeti, finansal maliyeti dahil olmak üzere 724 milyar lira”

Şimşek bir diğer dengesizliğin bütçeden kaynaklandığını söyleyerek, “Özellikle deprem ve EYT etkisiyle oluştu bu dengesizlik. Geçen sene muhalefetin popülist iteklemesiyle seçim öncesinde EYT hayata geçirildi. EYT’nin bu sene yıllık maliyeti, finansal maliyeti dahil olmak üzere 724 milyar lira. Neredeyse milli gelirin yüze 2’sine yakın bir rakamdan bahsediyoruz. Geçen sene mayıs ayında tedbir alınmasaydı bütçe açığı, yüzde 10 civarında bekleniyordu. Biz yılı yüzde 5 civarında kapattık ve bu yüksek bir rakam. AK Parti Hükümetlerinde ortalama bütçe açığı yüzde 2,4 olmuş. Bu sene de yüzde 5’in oldukça altına indirmek istiyoruz. Gelecek sene de kalıcı bir şekilde yüzde 3’ün altına düşürmek istiyoruz. Dolayısıyla biz bütçe açığını biz deprem etkisi, EYT etkisi dahil ve şu anki parasal sıkılaşmanın getirdiği ilave finansman etkisi dahil, gelecek sene bütçe açığını milli gelire oranla yüzde 3’ün altına getireceğiz” bilgilerini aktardı.

Bir diğer dengesizliğin ise enflasyonun ana nedenlerinden biri olduğunu belirttiği dengesiz büyümenin olduğunu belirtti. Türkiye’nin mevcut büyümesinde iç talebin bu etkisinin yüzde 10’un üzerinde olduğunu, net ihracatın etkisi ise eksi 6,3 puanda olduğunu hatırlatan Şimşek, bu türden bir büyümenin beraberinde, cari açığı ve enflasyonu getirdiğini kaydetti. Şimşek büyümede yeniden dengelenmeyi getireceklerini ve ihracata daha çok önem vereceklerini de sözlerine ekledi.

“KKM'de vergi avantajı son buldu"

Kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasındaki son duruma ilişkin de konuşan Şimşek, "Geçen sene zirvede neredeyse 144 milyar dolar civarına çıkmıştı zirvede. Şu anda 63 milyar doların altına indi, büyük ihtimalle düşüş hızlanacak. Bakın 44 haftadır üst üste kesintisiz KKM'de düşüş var. Dolayısıyla bu para politikasının çalışmasını engelleyen bir faktördü. Bu, enflasyonu düşürme sürecinde para politikasının etkinliğini azaltan bir faktördü. Şimdi biz bunu gidererek bir sorun olmaktan çıkartıyoruz. Dolayısıyla bugün itibarıyla şirketlerin KKM'deki vergi avantajı son bulmuştur. Yenilemedik. Artık şirketler KKM'den faiz kazanırlarsa normal kurumlar vergisine tabidir, bir istisna yoktur şirketler için. Dolayısıyla teşvik edici olmaktan bugün itibarıyla çıkarttık. Bireyler açısından mevduata, faiz kazançlarına biz bu sene vergi getirdik. Şimdi KKM'den kazanılan faiz gelirleri de vergiye tabi olacak. Dolayısıyla KKM'den çıkış hızlanacak. Onun için bir sene öncesine göre Türkiye gerçekten öngördüğümüzden birçok alanda da iyi” diye konuştu.

HABER MERKEZİ

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ