- Ekonomi
- 19.03.2025 15:27
Türkiye'nin ekonomik görünümü hakkında konuşan Bakan Şimşek, 2026'nın sonunda tek haneye düşmesini öngördüklerini, enflasyonun uygulanan programa yanıt verdiğini ifade etti
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Brookings Enstitüsü'nde düzenlenen etkinlikte, Türkiye'nin ekonomik görünümüne ilişkin detaylı bir sunum yaptı. Türkiye ekonomisinde kaydedilen ilerlemeyi aktaran Şimşek, "2026'nın sonunda enflasyonun tek hanelere düşmesini öngörüyoruz. Enflasyon, uyguladığımız programa yanıt veriyor” diye konuştu.
Bakan Şimşek, enflasyonun baz etkisinin ötesinde düşüş kaydedeceğini belirterek, "Para politikasının gecikmeli etkisi devreye girmeye başladı. Negatif mali itki ve daha destekleyici gelirler politikası dezenflasyon sürecini hızlandıracak. Firmaların fiyatlama davranışı iyileşmeye başladı. Türkiye'nin güçlü büyümeyi sürdürebilmesi için fiyat istikrarına ihtiyacı var, büyüme ile enflasyon arasında bir çelişki yok." değerlendirmesinde bulundu.
Cari açıktaki daralmaya değinen Bakan Şimşek, "Petrol ve doğal gaz üretimindeki artış, enerji dönüşümü ve aktif sanayi politikalarıyla cari dengedeki iyileşmeyi kalıcı hale getiriyoruz. Bu sayede hem rezerv birikimine katkı sağlayacak hem de dış borcun milli gelire oranını düşüreceğiz." İfadelerini kullandı.
Rezervlerdeki artışın temel sürükleyicisinin dolarizasyondaki azalma olduğunu kaydeden Bakan Şimşek, “Bankacılık sektörü ile reel sektörü artan dış borç çevirme oranları ve portföy girişlerinin de rezerv birikimine katkı sağladı. Kur korumalı mevduat hesaplarında Ağustos 2023'ten bu yana 100 milyar doların üzerinde azalma oldu. Verimliliğin artmasını öngören bir programımız var. Türkiye ticaretteki parçalanmalara karşı dayanıklı bir yapı sergiliyor. Gümrük Birliği'nin yanı sıra 27 ülkeyle serbest ticaret anlaşmamız var. Toplam ihracatımızın yüzde 60'ını serbest ticaret anlaşması yaptığımız ülkeler oluşturuyor." diye konuştu.
Türkiye'nin yatırım konusundaki avantajlarına anlatan Bakan Şimşek, ülkenin 90 milyona yaklaşan nüfusu ve 15 bin dolarlık kişi başına geliriyle büyük bir ekonomi olduğunu aktardı.
Ülkenin büyüme performansının gelişmekte olan ekonomiler arasındaki emsallerinin çok üzerinde olduğunu kaydeden Bakan Şimşek, "Sadece büyük bir ekonomi değiliz, aynı zamanda hızlı büyüyoruz." dedi.
Ülkenin güçlü ve nitelikli bir iş gücü piyasasına sahip olduğunu anlatan Bakan Şimşek, her yıl 1 milyonu aşkın kalifiye iş gücünün üniversite ve meslek okullarından mezun olduğunu söyledi.
Ülkede güçlü bir üretim kültürü olduğuna belirten Bakan Şimşek, "Peki, neden bazı gelişmiş ekonomiler kadar zengin değiliz? Çünkü hala katma değer zincirinde yukarı çıkamadık. Bu, üzerinde çalışmamız gereken bir konu. Orta yüksek ve yüksek katma değerli ürünler üretmek için yapısal reformlara hız kazandıracağız” dedi.
Sunumunun ardından soruları yanıtlayan Şimşek, TUSAŞ’taki terör saldırısına ilişkin soru üzerine, “Ankara saldırısının Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından hemen sonra gelmesi tesadüf değil. Bu, PKK'nın bir terör örgütü olduğunu ve bazı çevrelerin birlik ve barış istemediğini gösteriyor"
Türkiye'nin BRICS'e katılma isteğine ilişkin bir soru üzerine Bakan Şimşek, BRICS'in mevcut formatıyla bir diyalog platformu olduğunu ve Avrupa Birliği (AB) gibi daha yapısal bir platformla eşit olmadığını söyledi.
Türkiye'nin AB için bir yük olmaktan ziyade kazanım olduğunu kanıtladığını belirten Bakan Şimşek "Gerçekten daha derin bir entegrasyon istiyorlarsa Türkiye'ye ihtiyaçları var ancak kendi siyasetleri buna engel oluyor. Türkiye'nin AB ile yakınlığı iki taraf için de faydalı olacak. Ancak Avrupa siyasi çevrelerinde bu stratejik derinlik ve perspektif görülmüyor.
Gümrük Birliği'nin güncellenmesi vurgusu
ABD'de Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump'ın uygulamayı düşündüğü tarifelerin Türkiye'yi nasıl etkileyeceğine dair sorusu üzerine adaylar hakkında yorum yapmanın uygun olmayacağını söyledi.
Yapılan açıklamalara göre ABD'nin vergi kesintileri nedeniyle daha büyük bir bütçe açığına sahip olacağının öngörüldüğünü aktaran Bakan Şimşek, daha büyük açığın artan borç anlamına geleceğini kaydetti. Şimşek, bunun da daha yüksek uzun vadeli faiz oranları ve güçlü dolar anlamına geleceğini belirterek, bu durumun gelişmekte olan piyasalar ve dolayısıyla Türkiye'ye hizmet etmeyeceğini söyledi.
Muhtemel ticari ayrışmalardan Türkiye'nin de etkilenebileceğini belirten Bakan Şimşek, “Bu durumun Türkiye ile AB'yi yakınlaştırıp yakınlaştırmayacağı veya Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesine yol açıp açmayacağını söylemek Avrupa siyasi ortamı nedeniyle zor. Gümrük Birliği'ni hizmetler, kamu alımları ve tarımı da kapsayacak şekilde güncellemek ticaret hacmini uzun vadede iki katına çıkarabilir. Herkes bundan faydalanabilir ancak siyaset buna engel oluyor." ifadesini kullandı.