Ege zeytinyağında sahtecilik sarmalı

Ege’de 85 firma taklit ve tağşiş listesine girerken, bazı tüketicilerin piyasada gerçek değerinin çok altında ürünleri bilerek tercih ederek bu döngüyü sürdürdüğüne dikkat çeken Uygun, tüm zincirde etkin denetim ve bilinçlendirmenin şart olduğunu belirtti 

  • Oluşturulma Tarihi : 10.06.2025 08:47
  • Güncelleme Tarihi : 10.06.2025 08:47
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ege zeytinyağında sahtecilik sarmalı haberinin görseli

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER / Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2 Ekim 2024 tarihinde başlattığı ifşa uygulaması kapsamında, taklit ve tağşiş yaptığı tespit edilen gıda firmaları kamuoyuna açıklamaya başlamıştı. Bu süreçte Ege Bölgesi dikkat çekici bir yoğunlukla öne çıktı. Bakanlığın yayımladığı listelere göre Ege’de sadece zeytinyağı ürünleriyle bağlantılı olarak yaklaşık 85 firma ve şahıs işletme ifşa edildi. Bu firmaların yaklaşık 30’u Aydın’da, 20’si İzmir’de, 15’i Balıkesir’de, 10’u Manisa’da ve 7’si Muğla’da yer alıyor. Bazı firmalar listeye birden fazla kez girerken, bazıları unvan değiştirerek faaliyetlerini sürdürmeye devam etti. Listede anonim şirketlerden mahalle esnaflarına, kooperatiflerden gıda pazarlama şirketlerine kadar farklı ölçek ve profillerde firmaların yer alması dikkat çekiyor. Bazı tüketicilerin piyasada gerçek değerinin çok altında sunulan ürünleri bilerek tercih ettiğine dikkat çekerek bu döngünün devamına katkıda bulunduklarını ifade eden Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emre Uygun, “Piyasa fiyatlarının çok altında satılan ürünlerde yalnızca üreticilerin değil, bu tercihleri yapan tüketicilerin de sorumluluğu vardır. Bu nedenle, sadece üreticilere değil, tüm zincire yönelik bilinçlendirme ve denetim şarttır. Taklit ve tağşişle mücadelede caydırıcı yaptırımların uygulanmasının yanı sıra, bilinçli tüketim alışkanlıkları da belirleyici rol oynamaktadır” dedi. 

DAHA CAYDIRICI TEDBİRLER GEREKLİ 

Ege Bölgesi’nde oluşan bu tablonun denetim zafiyetinden çok gıda güvenliğine verilen önemin ve denetim mekanizmalarının etkinliğinin bir göstergesi olduğunu belirten Uygun, “Bu tablo bir denetim zafiyetinden çok, ülkemizde gıda güvenliğine verilen önemin ve denetim mekanizmalarının etkinliğinin bir göstergesidir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ifşa uygulamasını, tüketici sağlığının korunmasına yönelik şeffaf bir adım olarak değerlendirmek gerekir. Zeytinyağı sektörü, yıllık denetim planlarında en fazla denetim yapılan ürünlerden biri. Bu kadar değerli bir ürünün sahtesini üretenlerle mücadele kararlılıkla sürdürülmektedir. Ancak, taklit ve tağşişle mücadelede daha etkin ve özellikle daha caydırıcı tedbirlerin alınması gerektiği de açıktır” diye konuştu. 

BAZI TÜKETİCİLER BİLEREK… 

Hileli ürünlerin sadece denetimle önüne geçilemeyeceğini aynı zamanda tüketici bilincinin de oluşması gerektiğini vurgulayan Uygun, “Hileli üretim, sektörümüzün geneline yayılmış bir strateji değil; etik dışı ticaret anlayışına sahip bazı kişilerin kısa vadeli kazanç hedefleriyle yaptığı girişimlerden ibarettir. Ancak burada altını çizmek gerekir ki, sadece üretici değil, alıcı da bu döngünün bir parçası olabiliyor. Zeytinyağının gerçek maliyetinin çok altında bir fiyata sunulduğu durumlarda, bu alışverişin hem üretici hem de tüketici tarafında sorgulanması gerekir. Piyasa fiyatlarının çok altında satılan ürünlerde yalnızca üreticilerin değil, bu tercihleri yapan tüketicilerin de sorumluluğu vardır. Bu nedenle, sadece üreticilere değil, tüm zincire yönelik bilinçlendirme ve denetim şarttır. Taklit ve tağşişle mücadelede caydırıcı yaptırımların uygulanmasının yanı sıra, bilinçli tüketim alışkanlıkları da belirleyici rol oynamaktadır. Bu durum sadece zeytinyağında değil, tüm gıda ürünlerinde yaşanan genel bir sorundur. Dolayısıyla, tüm paydaşların sorumluluk bilinciyle hareket etmesi önem taşımaktadır” dedi. 

ŞEFFAF DENETİM, GÜÇLÜ İHRACAT

Ege Bölgesi’nin zeytinyağında sahip olduğu kalite algısının, bu denetim ve kontrol mekanizmalarıyla daha da pekiştiğini ve ihracatta bir sorun olmadığını söyleyen Uygun, “Bu tür ifşalar, Türkiye’nin şeffaflık ilkesine bağlılığının ve etkin denetim mekanizmalarının bir göstergesidir. Uluslararası alıcıları olumsuz etkileyen bir durum söz konusu değildir. Tam tersine, ihracatçı firmalarımızın ve Ticaret Bakanlığımızın yürüttüğü sıkı denetimler sayesinde güvenli, izlenebilir ve kaliteli ürün arzı kesintisiz şekilde sağlanmaktadır. Zeytinyağı ihracatı yapabilmek için TS-341 Zeytinyağı Standardı’nda yer alan kriterlere uygun ürün hazırlanması zorunludur. Standarda uygunluk kontrolleri, Ticaret Bakanlığı’nın Bölge Müdürlükleri tarafından, Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliği (2025/21) ve ekleri kapsamında her bir parti için analizlerle yapılmaktadır. İhracat sürecinde, alıcı taleplerine göre ön analizler yapılarak, numuneler hazırlanmakta olup, alıcı ile teyitleşilerek sevkiyat öncesinde ürünün alıcı talebine uygunluğu garanti altına alınmaktadır. Bu sayede taraflar arasında maksimum güven sağlanmakta, ürün kalitesi belgelendirilerek gönderilmektedir. Zeytinyağının markasal gücünü korumak ve dünya pazarlarındaki payımızı artırmak, başlıca hedefimizdir” ifadelerini kullandı.