Ferdi Zeyrek’in ölümü sonrası EBSO’dan rapor çağrısı

Ferdi Zeyrek’in elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesinde ihmallerin olduğunu belirten EBSO meclis üyeleri,  kaçak akım rölesi gibi basit ama hayati önlemlerin önemine dikkat çekerek bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına kapsamlı bir rapor hazırlanması çağrısında bulundu

  • Oluşturulma Tarihi : 30.06.2025 19:35
  • Güncelleme Tarihi : 30.06.2025 19:35
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ferdi Zeyrek’in ölümü sonrası EBSO’dan rapor çağrısı haberinin görseli

KEMAL ÖZKURT / Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesi, sanayi camiasında büyük üzüntü ve özeleştiriye yol açtı. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis üyeleri Mustafa Karabağlı ve Davut Yanık, olayın ardından yaptıkları açıklamalarda hem teknik ihmalleri hem de sistematik eksiklikleri gündeme getirdi. Karabağlı, kaçak akım rölesi ve izolasyon trafosu gibi basit önlemlerle bu tür ölümlerin engellenebileceğini vurgulayarak, “Kendimi de suçluyorum. Bu kazaları neden önleyemiyoruz, neden önüne geçemiyoruz?” sözleriyle yaşananlara karşı derin üzüntüsünü dile getirdi. Yalnızca bireysel önlemlerle değil, kurumsal bir refleksle de hareket edilmesi gerektiğine dikkat çeken Karabağlı, EBSO’nun görev alanı dışında olsa bile, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla detaylı ve teknik bir rapor hazırlanması çağrısında bulundu. Kaçak akım rölelerinin maliyet kaygısıyla devre dışı bırakıldığını, elektrik tesisatlarının kalitesinin çoğu zaman dikkate alınmadığını belirten Yanık, “Ferdi Zeyrek çok basit bir sebepten hayatını kaybetti. Ama bu sistematik bir sorun. Denetimler hep düzgün tesisatlara yapılıyor, gerçek risk taşıyan işletmelere uğrayan yok” dedi.

KENDİMİ DE SUÇLUYORUM

Kaçak akım rolesi ve izolasyon trafosu kullanımın hayat kurtardığına dikkat çeken Karabağlı, "Ben bir elektrik elektronik yüksek mühendisiyim ve bu tür olaylardan gerçekten çok üzüntü duyuyorum. Hicap duyuyorum, kendimi de suçluyorum. Yani biz bu işleri niye engelleyemiyoruz, niye önüne geçemedik diye. Esasen, bahsedilen kaçak akım rölesi gerçekten hayat kurtarır, önler. Ama doğru akım şiddetine göre seçilmezse, hayat kurtarmaz, hatta tehlike yaratır. O yüzden çok güvenmemek lazım. İkincisi, havuz gibi, içinde suyun ve kimyasalların bulunduğu ortamda bu yetmez. Havuzun altında, yer altına yapılan makine dairesindeki elektrik tesisatlarının tüm bağlantıları orada yer alıyor. Üstelik önlem alınmıyor. Neden bu teknoloji geldiği halde biz bunları yer üstüne yapmıyoruz? Böyle projeler gelişmiyor. Üstüne üstlük neden 48 voltla çalıştırmıyoruz? Bu motorlar illa 130 volt olmak zorunda değil. Zaten 2 kilovatlık küçük motorlar bunlar. Teknikten anlayanlar bilir. Neden en kötü ihtimalle bir izolasyon trafosu kullanılmaz? İzolasyon trafosu kullansak kimse çarpılmaz. İzolasyon trafosu demek, iki ucu birden elinizde tutarsanız çarpılırsınız demek. Tek bir kablodan kaçak olmaz, izoledir adı üstünde" diye konuştu.

ODA OLARAK BİR RAPOR HAZIRLAYALIM 

Bu tür vakalar yaşanmadan tedbir alınması gerektiği konusunda EBSO olarak detaylı nir çalışma hazırlanması konusunda çağrıda bulunan Karabağlı, "Odamızın görev ve sorumluluk alanı dışında olabilir ama kamuoyuna aydınlatıcı, yönlendirici bir rapor hazırlanmalı. Ne yapmalıyız bilmiyorum ama vicdanen rahatsızım. Elektrik mühendisi, makine mühendisi, inşaat mühendisi, mimar, hepsi var. .Bir ders çıkaralım, hep birlikte bir şeyler yapalım. Vicdanım bu konuda çok rahatsız" dedi.

KAÇAK AKIM ROLESİ DEVREDEN ÇIKARTILIYOR

EBSO Meclis Üyesi Davut Yanık, elektrik tesisatlarındaki ihmalin ölümlere neden olduğunu vurgulayarak, “Ferdi Zeyrek çok basit bir sebepten hayatını kaybetti. Kaçak akım konusu hayati önemde ama maliyet düşük diye önemsenmiyor. İşletme sahipleri ‘kaçak akım rolesi sistemi kesiyor’ diyerek devreden çıkartıyor. Oysa asıl sorun tesisatın yanlış olması. Standartlar olmadan bu ölümleri ve yangınları önleyemeyiz” dedi. Kullanıcı ve mühendisler tarafından maliyeti ucuz tesisat tercih edildiğini belirten Yanık, "Hanginiz bir işletme ya da ev aldığında elektrik panosuna, tesisatına, kablolara bakıyor? Kaliteli mi değil mi, kim kontrol ediyor? Müteahhit arkadaşlarımız gücenmesin ama elektrik, ister fabrika tesisatında ister konutta olsun, toplam maliyetin sadece yüzde 3–5’i arasında bir tutar ediyor. O kadar küçük bir maliyet ki, neredeyse hiç önem verilmiyor. Her şey rakama dönmüş: “Ucuz olsun, nasıl olursa olsun” deniyor. Ben çok yaşıyorum bu sorunları çünkü elektrik panoları imal ediyorum. Şimdi panoya kaçak akım rolesi takıyoruz. Ama bizi sadece basit bir kaçak akım cihazıyla değerlendirmeyin. 1.000 amperlik kaçak akımlar da var, 4.000 amperlik sistemler de var. Bunları fabrikaya taktığımda tesisat düzgün değilse sistem hemen atıyor. Tesisat düzgün olmadığı için kaçak akım rolesi devreye giriyor" diye konuştu.

DENETİMLER DÜZGÜN FABRİKALARA YAPILIYOR

Bakanlık tarafından yapılan denetlemelerin eksikliğine de dikkat çeken Yanık, 'Şimdi Çalışma Güvenliği Bakanlığı denetime geliyor. Ama hep düzgün, örnek işletmelere geliyorlar. Gidin, gerçek fabrikalara bakın. Siz de yapıyorsunuz taahhüt işlerini. O fabrikaların tesisatları düzgün mü? Hele eski fabrikalar... Gezerken korkarsınız o makine kablolarından, sarkan hatlardan. Kim kontrol ediyor? Hiçbirimiz! Panoları ne kadar kontrol ediyoruz? Makine bakımı yapılıyor, peki pano bakımı oluyor mu? Elektrik tesisatı bakımı yapılıyor mu? Yok! Adam diyor ki, “Kaçak akım atıyor, istemiyorum.” E sistemini düzelt! Ama kimse sistemine bakmıyor. Elektriğe önem vermemiz gerekiyor ki bu ölümleri, bu yangınları önleyelim. Yangın çıkıyor; ilk soru ne oluyor? “Elektrik kontağından mı?” Elbette elektrik kontağından! Çünkü başlangıçta 10 kilovatlık bir yük hesabıyla tesisat yapılmış, sonra sistem 50 kilovata çıkmış, aynı kablo kullanılmış. Kimse malzemenin kalitesine bakmıyor" ifadelerini kullandı.

İAOSB İÇİN GENİŞLEME TALEBİ

Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nin genişletilmesi adına gerçekleştirdikleri ziyaretler hakkında bilgi veren Karabağlı, "Geçtiğimiz ay Ankara’ya, Atatürk Organize Sanayi Bölgesi adına Sayın Yönetim Kurulu Başkanımız Cenk Karaca ile birlikte iki ziyaret gerçekleştirdik. Bu ziyaretlerde milletvekillerimiz Sayın Kasapoğlu, Sayın Kaya ve Sayın İnanç ile görüştük. Özellikle Sayın İnanç’a, sanayi bölgemizin genişleme alanıyla ilgili planlarımızı aktardık; kendisi de bazı resmi randevular için destek verdi.Ardından, Sayın Milli Savunma Bakanımızla görüştük. Genişleme sahasında, Savunma Bakanlığı iznine tabi olan “mania” alanıyla ilgili durumu kendisine aktardık. Eğer yükseklikle ilgili bir engel olmazsa, bu sürecin önünün açılabileceği yönünde olumlu bir yaklaşım gösterdi" dedi