- Ekonomi
- 04.06.2025 16:36
Ülkemizde beyaz eşya üretimi konusunda önemli bir yere sahip olan Vestel fabrikaları, yakın zamanda “verimliliği artırmak” amacı adı altında 2 bin çalışanını tazminatsız bir şekilde işten çıkardı. İşçiler duruma isyan etti
AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER - Zorlu Holding’e bağlı Vestel fabrikaları, bir süredir, geçerli bir sebep dahi sunmadan 2 bin çalışanını işten çıkarması ile gündemde. Üstelik işten çıkartılan çalışanların birçoğunun en az 8 yıllık çalışan olması ve yine her birinin işlerine Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) 25 Nolu Çıkış Kodu ile son verilmesi de dikkat çeken konular arasında. Bu kapsamda özellikle işten çıkarılma biçimleri sebebiyle mağdur olan ve tazminatlarını alamama korkusu yaşayan birçok işçi, emeklerinin sömürüldüğünü ve itibarlarına leke sürüldüğünü iddia ederek isyan ediyor. Bu kişilerden biri olan ve 13 yıl Vestel’de çalıştıktan sonra çıkartılan A. Y. ise yaşadığı durumu: “İşimden bir anda çıkarılmam yetmezmiş gibi bir de tıpkı diğer arkadaşlarım gibi Kod 25’ten çıkarıldım. Benim bu zamana kadar bir tane tutanağım, savunmam bile yok. Ayrıca bu kadar işçinin hepsi aynı anda ne yapmış olabilir ki? İşçi tarafından işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile çıkarılsın” diyerek anlatıyor.
Uzun yıllardır Manisa’da yer alan Vestel fabrikasının beyaz eşya biriminde çalışan A.Y. emek verdikleri fabrika tarafından haksızlığa uğratıldıklarını ve bu süreçte sendika da dahil olmak üzere arkalarında kimsenin durmadığını iddia ederek: “Ben 13 yıldır Vestel’de çalışıyordum. Ancak geçtiğimiz haftalarda ne yazık ki tıpkı 2 bin arkadaşım gibi hiçbir geçerli sebep sunulmadan işimden çıkarıldım. Çıkarılmadan önce yaşadığımız mobbing ve baskılar da cabası. Onlardan bahsetmem gerekirse; yemek molalarımız 30 dakikaydı ve yemekhaneye gittiğimizde bazen yemek sırası molanın yarısını bitiriyordu. O nedenle dinlemeden yemek yiyip hemen çalışma alanına geri dönüyorduk. Bazen ise lavabo ihtiyaçlarımızı hadi gidermek istediğimizde tepki alıyorduk. Çünkü başımızda ustalar sayı çıkarma derdindeydi. Başımızda dikilip sert sözler sarf ederek bekliyorlardı. Bu durum bizleri hem mental hem de bedenen aşırı yoruyordu ve bizler bunu yaşarken bizi savunacak emekçilerin arkasında duracak kimse yoktu. Çünkü mensubu olduğumuz Türk Metal Sendikası durması gereken yerde durmadı. Adeta patronların sendikasıydı. Bize herhangi mobbing yada başka bir şey olduğunda temsilciler var dediler ama seçilen sendika temsilcileri, genellikle patron aşığı ve ya vardiya amiri yada büro elemanıydı. Bunca insan işinden olurken herkes sustu bitmeyen usulsüzlükler insan yerine koyulamamalar hiç bir zaman bitmedi. Ramazan ve Kurban Bayramı öncesinde binlerce kişi çıkarıldı. Bildiğiniz iki bayram arası işçi kıyımı yapıldı ama işçiyi savunan yoktu arkamızda duran kimse yoktu ve 25 koddan işimizden olduk” açıklamasında bulundu.
İşten çıkartılan 2 bin kişinin hepsini ahlaksızlıkla suçlandığını ve bu nedenle tazminat ödenmediğini iddia eden A.Y., “İşimden bir anda çıkarılmam yetmezmiş gibi bir de tıpkı diğer arkadaşlarım gibi Kod 25’ten çıkarıldım. Benim bu zamana kadar bir tane tutanağım, olaya karışmışlığım ya da savunmam bile yok. Ayrıca bu kadar işçinin hepsi aynı anda ne yapmış olabilir ki işçi tarafından işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile çıkarılsın? Emeğimizin karşılığı olan tazminatımızı vermedikleri gibi bir de itibarımıza leke sürüyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Zaten o yüzden avukatlarımızla birlikte hukuki süreci başlattık ancak kim bilir bu süreçte ne kadar yıpranacağız. Hadi davayı kazandık diyelim, hak ettiğimiz parayı ne zaman alacağız ve bu para o zamana kadar ne oranda değer kaybedecek? Her açıdan mağdur edildik. Bize destek çıkan kimse kalmadı. Ancak gerekirse tek başıma Vestel’in önünde eylem yaparak hakkımı arayacağım. Emeğimi onlara bırakmayacağım. Bu yolda ne yapmam gerekirse elimden geldiğince yapacağım” şeklinde konuştu.