- Ekonomi
- 12.11.2025 16:41
Kredi kartı artık bir alışkanlık değil, kurtarıcı: Faiz hamleleri davranışları değiştirdi
Türkiye’de faiz politikaları sadece ekonomiyi değil, harcama alışkanlıklarını da değiştirdi. Kart kullanımı tırmanıyor, kredi kartı artık yeni “nakit” oldu.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
Türkiye ekonomisinin son yıllardaki dinamik faiz politikaları, vatandaşların cüzdan alışkanlıklarını kökten değiştirdi. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından açıklanan çarpıcı veriler, faiz oranlarındaki esneme ve sıkılaşmanın, kredi, banka ve ön ödemeli kart kullanımında rekor artışlara neden olduğunu ortaya koyuyor. Ancak bu artış, sadece bir 'alışveriş' hikayesi olmanın ötesine geçerek, bireylerin 'nakit' ihtiyacını karşılama biçimini de yeniden tanımlıyor.
FAİZ FIRTINASINDA KART SAYILARI ZİRVE YAPTI
2021 yılının Eylül ayında başlayan ve 2023 yılının Haziran ayına kadar süren "düşük faiz" dönemi, kart pazarında adeta bir patlama yarattı. BKM kayıtları, bu süreçte kart sayılarının daha önce görülmemiş bir ivmeyle yükseldiğini gösteriyor. 2016 yılından bu yana yıllık bazda incelenen artış oranları, özellikle 2022 ve 2023'te çift haneli büyüme rekorları kırıldığını ispatlıyor. Bu dönem, ekonomik aktivitenin canlanması ve düşük maliyetli borçlanma imkanının etkisiyle, her yaştan vatandaşın finansal işlemlerini kartlar üzerinden yürütmeye daha fazla yöneldiğini kanıtladı.

Ancak dikkat çekici bir veri, 2025'in ilk dokuz ayında yaşandı. Banka kartlarındaki yükseliş trendi korunurken, uzun bir aradan sonra ön ödemeli kart sayılarında ilk kez düşüş kaydedildi. Uzmanlar, bu düşüşün ekonomik sıkılaşma ve artan yaşam maliyetleri karşısında tüketicinin daha merkezi ve geleneksel bankacılık ürünlerine odaklanma eğilimini yansıtabileceği görüşünde.
KREDİ KARTI ARTIK "MİNİ KASA" GÖREVİ GÖRÜYOR
Verilerin en çarpıcı bölümü, düşük faiz ve yüksek enflasyonun el ele yürüdüğü dönemlerde ortaya çıkan "nakit çekim" eğilimi oldu. Kredi kartları, alışveriş aracı olmanın ötesine geçerek, acil nakit ihtiyacını karşılama görevini üstlendi.

2016'dan bu yana kredi kartlarından yapılan nakit çekim tutarları devasa bir artış kaydederken, bu yükselişin özellikle 2022 sonrası adeta bir sıçramaya dönüştüğü görülüyor. Benzer bir hızlanma, banka kartlarıyla yapılan nakit çekim işlemlerinde de gözlemlendi. Vatandaşlar, resmi faizlerin nispeten düşük olduğu bu süreçte, tüketim harcamalarının yanı sıra, kısa vadeli likidite ihtiyacını karşılamak için de kredi kartının sunduğu "esnek borçlanma" kanalını yoğun şekilde kullandı.
YURTİÇİ HARCAMALARDA "MİLLİ" TERCİH
BKM verileri, kartlı harcamaların coğrafi dağılımında da önemli bir değişime ışık tutuyor. Kartla yapılan yurtiçi alışverişlerin işlem başına tutarı, yurtdışı harcamalarını net bir farkla geride bıraktı. 2016'dan 2025'e uzanan bu süreçte, hem kredi hem de banka kartı kullanıcılarının alışverişlerinde giderek daha fazla yurtiçi pazarı tercih ettiği belirlendi.
Bu eğilim, hem döviz kurlarındaki dalgalanmaların yurtdışı harcamaları caydırması hem de yurtiçi e-ticaret ve perakende sektörünün büyümesiyle ilişkilendiriliyor. Vatandaş, ekonomik koşulların zorlayıcı olduğu dönemlerde, finansal kaynaklarını öncelikli olarak ülke içindeki ihtiyaçlarına yönlendirmiş durumda.

FAİZ POLİTİKASI, TÜKETİCİYİ DÖNÜŞTÜRDÜ
Bankacılık sektörünün bu devasa veri yığını, uygulanan düşük faiz politikalarının, bireylerin harcama ve ödeme alışkanlıklarında güçlü ve kalıcı bir dönüşüm başlattığını gösteriyor. Kart, artık sadece bir ödeme kolaylığı değil, aynı zamanda enflasyona karşı bir "korunma" aracı ve nakit sıkışıklığı anlarında başvurulan bir "köprü" görevi görüyor. Bu yeni dönem, bankacılık ve perakende sektörleri için tüketici davranışlarını yeniden okuma ve stratejilerini bu yeni dinamiklere göre güncelleme zorunluluğunu beraberinde getiriyor.
Kaynak : HABER MERKEZİ