- Ekonomi
- 16.12.2025 13:55
Şap hastalığı sütte arz-fiyat dengesini bozdu
İzmir Yoğurtçular ve Sütçüler Esnaf Odası Başkanı Kazım Selvi, şap hastalığı ve artan kesimlerin süt arzını daralttığını, fiyat artışlarının 2026’ya sarkan etkiler yaratabileceğini söyledi. Selvi, arzında yaşanan daralma nedeniyle peynir stoklarının da büyük ölçüde tüketildiğini ifade etti
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER - Türkiye genelinde etkisini arttıran şap hastalığı, kırmızı et piyasasında yarattığı tahribatın ardından bu kez süt ve süt ürünleri sektörünü baskı altına aldı. Seferihisar’da tespit edilen vakalar ve Urla’da ilan edilen karantina bölgeleri, zaten daralmış olan süt arzını yeniden gündemin merkezine taşırken, hayvan kesimlerindeki artış ve maliyet baskısı sektörün kırılganlığını daha da görünür hale getirdi. İzmir Yoğurtçular ve Sütçüler Esnaf Odası Başkanı Kazım Selvi, Türkiye genelinde süt üretiminde yaklaşık altı aydır süren ciddi bir gerileme yaşandığını belirterek, bu sürecin hem et hem de süt piyasasında önemli sıkıntılara yol açtığını ifade etti. Selvi, mevcut tablonun 2026’ya sarkan etkiler yaratabileceğini, önümüzdeki dönemin “bir miktar sıkıntılı geçebileceğini” ancak tamamen karanlık bir senaryodan da söz edilemeyeceğini vurguladı. Geçen yıl sütlü ineklerin büyük bölümünün kesildiğine dikkat çeken Selvi, bir dönem tüketimin yüzde 30-40 üzerinde olan süt fazlasının hızla eridiğini ve şu anda süt arzında yaşanan daralma nedeniyle peynir stoklarının büyük ölçüde tüketildiğini söyledi.

SÜT ARZINDA GERİLEME VAR
Süt üretiminde Türkiye genelinde uzun bir dönemdir sorunlar yaşandığını belirten Selvi, “Süt arzında bir gerileme var. Bu yaklaşık altı aylık bir süreç. Bu süreçte düzelir diye bekleniyor ama genel anlamda hem ette hem sütte büyük bir sıkıntı var. Hayvanlar kesime gittiği için süt bulunmuyor. Daha doğrusu üretim düşerken talep arttığı için bu durum oluşuyor. Geçen sene sütlü ineklerin büyük bölümü kesildi. Bunlar kesilince süt zaten daralmaya girmişti. Aslında süt fazlaydı. Türkiye genelinde tüketimin yüzde 30-40 üzerinde bir süt vardı elimizde. Ancak yaşanan son gelişmelerle birlikte 14 süt kulesinin 11’inin açılmasına ve süt tozuna yönlendirmeye neden oldu. Bu önlemler alındı ama hiçbiri yeterli olmadı Karantina ilan edilmeyen bölgelerde bile birçok çiftlik önlem amacıyla kapatılıyor. Bu durum hem fiyat artışına hem de hayvanların gereksiz kesilmesine yol açıyor maalesef” diye konuştu.

SÜT FİYATI YÜKSELİŞTE
Süt fiyatlarının halen yükselişte olduğunu ifade eden Selvi, “Üreticiden alınan süte yaklaşık yüzde 7-8’lik zamlar geliyor. Eskiden üç ya da altı ayda bir açıklama yapılırdı, şimdi neredeyse her ay zam geliyor. Kasım’da bir zam oldu, aralık-ocak gibi bir zam daha bekleniyor. Taban fiyatın ocak ayı itibarıyla 25 lirayı göreceğini düşünüyoruz. Çünkü istenilen miktarda süt yok ve şap hastalığıyla birlikte bu durum daha da perçinlendi. Üreticilerin hepsi çok mağdur. Önümüzdeki süreçte mazot, asgari ücret gibi kalemlerle birlikte maliyetlerin daha da artması bekleniyor. Şap hastalığı bu sürecin tuzu biberi oldu. Krema tedarikinde sıkıntı var, talebin altında kalıyor. Tereyağı fiyatları markette 500-550 liraya kadar çıktı. Peynir de aynı şekilde. Tulum peynirinin toptan fiyatı 6-7 bin lira bandında. Tüketiciye ulaşana kadar fiyat etle yarışır hale geliyor. Bundan 4-5 yıl önce de benzer bir şap süreci yaşamıştık. 2026 süt süreci biraz sıkıntılı geçebilir ama tamamen karanlık bir tablo da değil” ifadelerini kullandı.

PEYNİR STOKLARI TÜKENMEK ÜZERE
Süt arzında yaşanan daralma nedeniyle peynir stoklarının büyük ölçüde tüketildiğini ifade eden Selvi, “Şu an peynir stokları büyük ölçüde eridi. Yani stoklar bitti diyebiliriz. Buna karşılık talep hâlâ yüksek. 2026 sürecinde neler getirir? Elbette bazı etkileri olacak ama çok karanlık bir dönem de beklemiyoruz. Çünkü elimizde, bundan çok daha ağır sorunları atlatmış bir hayvancılık sektörü var. Ancak şunu net söylemek lazım: Etkiliyor ve etkilemeye de devam edecek. Bu yaklaşık altı aylık bir süreç ve muhakkak etkilerini göreceğiz” açıklamasında bulundu.

TÜKETİCİNİN KORKMASINA GEREK YOK
Şap hastalığı haberlerinden sonra tüketici davranışlarında bir çekingenlik olmadığını belirterek tüketicilere çağrıda bulunan Selvi, “Bu kuş gribi gibi bir durum değil. Kuş gribinde insanlar tavuk ve yumurta tüketmemişti. Sütte böyle bir şey yok. Çünkü şap hastalığı insanlara bulaşan bir hastalık değil. Pastörize süt 82-85 derecede işlendiği için hastalık riski ortadan kalkıyor. Zaten karantina bölgelerinden süt alınmıyor. Yanlış anlatımlar doğru bilginin katili olabilir. Bu nedenle bilinçsiz açıklamalar tüketiciyi yanlış yönlendirebilir. Ama şap hastalığının insan sağlığına doğrudan bir etkisi yok. Bu hastalık hayvanlar arasında çok hızlı yayılır. Sinekten, rüzgârdan bile bulaşabilir. Aşılı hayvanlarda bile görülebilir. Hayvan hastalığı geçirdikten sonra süt veriminde düşüş, meme körelmesi ve kısırlaşma gibi sorunlar yaşanır. Bu da sütlü ineklerin kesime gitmesine yol açar” dedi.
Kaynak : HABER MERKEZİ