- Ekonomi
- 07.10.2025 12:45
ESİAD’ın bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Yatırım Zirvesi, savunma ve havacılık sanayinin geleceğini, finansman modellerini ve Türkiye’nin yeni büyüme alanlarını tartışmak üzere İzmir’de iş dünyası temsilcilerini bir araya getirdi
KEMAL ÖZKURT / Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Yatırım Zirvesi, Swissôtel Büyük Efes İzmir’de gerçekleştirildi. Yerli ve yabancı yatırımcıların katıldığı zirve, Türkiye’nin stratejik sektörlerinde yatırım potansiyelini ve finansal yenilikleri aynı çatı altında buluşturarak, iş dünyasına yön verecek değerlendirmeler masaya yatırıldı. Etkinlikte gün boyunca savunma ve havacılık sanayinde yatırım dinamikleri, tedarik zinciri yönetimi, birleşme ve satın almalar, fon yatırımları ile sermaye piyasası işlemleri ve alternatif finansman olanakları gibi başlıklarda oturumlar düzenlendi. Zirvenin ana teması savunma ve havacılık sanayii olurken Türkiye’nin bu alandaki yatırımlarının 2028’e kadar iki katına çıkmasının beklendiğini belirten ESİAD Başkanı Sibel Zorlu, İzmir’in güçlü sanayi altyapısıyla bu dönüşümde önemli bir merkez olabileceğini ifade etti.
Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artırmak için yeni projeler geliştirmek ve yeni pazarlara açılmak zorunda olduğunu belirten Zorlu, “Bu yolda finansmana erişim ve öngörülebilirlik başlıca sorunlarımız. ESİAD Yatırım Zirvesi’ni başlatmamızdaki temel motivasyon, iş dünyamızın uzun süredir dile getirdiği bu boşluğu doldurmaktı: Yatırım ile finansmanı aynı masada buluşturmak. Dört yılda gördük ki, ESİAD Yatırım Zirvesi sadece finansman modellerini tartışan bir buluşma değil, aynı zamanda iş dünyasının vizyonunu genişleten bir öğrenme ve etkileşim platformu haline geldi. Bu yılki zirvemizin ana temasını ise, tüm dünyada giderek artan öneme sahip, savunma ve havacılık sanayii olarak belirledik. Bu konu, sadece bir güvenlik meselesi değil, ülkelerin siyasi ve ekonomik gücü bakımından stratejik bir sektör. Pek çok sektöre yayılma ve dokunma etkisine sahip. Öte yandan, küresel gelişmeler, sıcak savaşlar, bölgesel gerilimler ve yeni güvenlik tehditleri, ülkeleri savunma yatırımlarını artırmaya zorluyor. 2024 yılında dünya savunma harcamaları 2.72 trilyon dolar ile rekor kırdı. Türkiye ise, dünyanın en çok savunma harcaması yapan 17.ülkesi. Geçtiğimiz yıl savunma ve güvenlik harcamaları 25 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. 2028’e kadar 49 milyar dolara çıkması planlanıyor” dedi.
Zirvemizin ana teması olan savunma ve havacılık sanayii başlığının İzmir ve Ege Bölgesi için ayrı bir anlam taşıdığını vurgulayan Zorlu, “Şehrimiz sanayi ve lojistik alanında güçlü merkezlerden biri. Organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, üniversiteler ve teknoparklar, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi, Ar-Ge kapasitesi, yetişmiş insan kaynağı ile savunma ve havacılık eko-sisteminde güçlü bir potansiyele sahip. Bu konu, yalnızca büyük şirketlerin değil aynı zamanda KOBİ’lerin, start-up’ların ve yan sanayinin de değer zincirine katılabildiği bir alan açıyor. Öte yandan savunma yatırımlarının sürdürülebilirliği, farklı coğrafyalardaki kümelenmelerden geçiyor. 2Dolayısıyla, biz bu temayla hem küresel gelişmeleri iş dünyasının gündemine taşımak, hem de Bölgemizin bu alanda nasıl daha güçlü bir oyuncu olabileceğini göstermek istiyoruz.
Güçlü bir Türkiye’nin ancak güçlü bir ekonomiyle, inovasyonla ve girişimcilikle mümkün olabileceğini söyleyen ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Bülent Akgerman, “Dünya, belki de son yüzyılın en çalkantılı dönemlerinden geçiyor. Pandeminin yarattığı travmanın ardından küresel tedarik zincirlerinde kırılmalar, savaşların açtığı yaralar, iklim krizinin baskısı ve büyük güçler arasındaki teknoloji rekabeti… Hepsi aynı anda önümüzde. Bu tablo karamsarlık yaratsa da ben insanlığın yaratıcılığını ve dayanıklılığına güveniyorum. Çünkü tarihin öğrettiği bir şey varsa, o da şudur: Büyük krizler, büyük dönüşümlerin habercisidir. Türkiye, bu dalgaların tam ortasında yol almaya çalışıyor. Enflasyonla mücadelenin, finansal istikrar arayışının ve büyüme hedeflerinin kesiştiği bir noktadayız. Yatırım Zirvemiz, bu sorulara yanıt aradığımız ortak akıl platformudur” diye belirtti.
Yatırımın yalnızca para değildir; bir fikre ve ülkenin geleceğine duyulan inanç olduğunda dikkat çeken Akgerman, “Sermaye; öngörülebilirliğe, hukukun üstünlüğüne, istikrara değer verir. Türkiye’nin bu alanlarda atacağı her olumlu adım, yatırım ortamımızı güçlendirecektir. Daha şeffaf, daha öngörülebilir bir ekonomi yönetimi hepimizin ortak paydasıdır. Çünkü yatırımın dili evrenseldir. Dünya hızla değişmeye devam ediyor. Yapay zekâdan biyoteknolojiye, yeşil dönüşümden dijitalleşmeye kadar birçok alan yeni ufuklar açıyor. İş dünyasının rolü artık yalnızca üretmek değil; değerlerin, toplumsal barışın ve sürdürülebilirliğin de taşıyıcısı olmaktır. Eğer biz yüksek teknolojiye yatırım yapar, gençlerimizin hayallerini destekler ve hukukun üstünlüğünü güçlendirirsek, Türkiye dünyada hak ettiği yere gelecektir” dedi.
Kaynak : HABER MERKEZİ