Sayfa Yükleniyor...
Tarımsal ürünlerin değerinin azalması nedeni ile çiftçilerin arazilerini satmaya başladığını söyleyen Gerişgen, ülke çapında tarım arazilerinin azaldığına dikkat çekti
TUNAY AFYON/ÖZEL HABER- Fuarizmir’de kapılarını açan HORECA Fair, ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Kuru gıda sektöründe faaliyet gösteren ve fuara gelen ziyaretçileri stantta ağırlayan Manav Cumhur markası yöneticilerinden Feridun Gerişgen, kuru gıda sektörüne ilişkin konuştu. Tarım sektöründe yaşanan sorunlara değinen Gerişgen, ürün maliyetinin yükselmesi nedeniyle son zamanlarda çiftçilerin üretimden vazgeçerek tarım arazilerini sattıklarını vurguladı. Gerişgen, hava değişikliklerinin tarım sektörünü çok fazla etkilemeye başladığını belirterek, “Çiftçiler her gün yeni bir hastalıkla ve virüsle mücadele eder hale geldi. Onun dışında doların yükselmesi tarım ilaçlarının fiyatlarının artmasına neden oldu” ifadelerini kullandı. Bu durumun üreticilerin arazilerini başka şekilde değerlendirip tarımdan vazgeçmesine yol açtığını belirten Gerişgen, “Araziler, üreticilerin 10-15 senede kazanamayacağı değerlere satılabilir hale geldi, üretici de bu durumda artık ürün üretmek istemiyor. Aslında bu çok tehlikeli bir şey. Bu da ya maliyete yansıyor ya da artık o ürüne ulaşamaz hale geliyoruz” dedi. Gerişgen, Türkiye’de şu anda çok ciddi bir arz azalması olduğunu vurgulayarak, "Sebze meyveye baktığımızda doların yükselmesine bağlı fiyatlar yükseliyor ama üretilen üründe de bir arz azalması söz konusu, bu durumda da fiyatlar doğal olarak yükseliyor. Araziler çok değerli olunca ürünler onun yanında değersiz kalmaya başladı. Üreticilerin yakın gelecekte imar izni geleceğini uman alıcılara arazilerini satmayı tercih etmesi ile tarım alanları iyice azalmaya başladı” ifadelerini kullandı.
TARIM BİR ÜLKENİN BELKEMİĞİDİR
Gerişgen, tarımda yaşanan sorunların çözümü için Tarım Bakanlığı’na görev düştüğünü belirtti. Bakanlığın yanında belediyelerin de yapabileceği çok şey olduğunu dile getiren Gerişgen, “Bu noktada tarımcılara finansman getirilebilir. İhracatın artması için gerekli yeterlilik taşıyacak ürünlerin nasıl üretileceği konusunda bilgilendirmeler yapılabilir” dedi. Sorunların giderilmesi kapsamında atılacak adımlardan biri olarak tarım arazilerine de kesinlikle imar izni verilmemesi gerektiğini vurgulayan Gerişgen, “Tarım bir ülkenin belkemiğidir ve şu an bu belkemiği yavaş yavaş yontulmaya başlandı. Arazilere imar izni verilmeyerek üreticileri tarımda tutabiliriz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Gerişgen, her sektörde devlet teşviki olduğunu aktararak “Ama bunlara ulaşılabilirlik konusunda ya da insanların bu teşvikler hakkında ne kadar bilgilendirildiği ve kaç üreticinin bunlardan faydalandığı ile ilgili sorunlar var. Benim çevremde devletten teşvik alarak üretimini sürdüren hiçbir küçük üretici yok. Büyük üreticiler konusunda sorun olmasa da ülkedeki tarımın belki yüzde 40’ı küçük üretici tarafından dönüyor. Onların bu anlamda bilgilendirilmesi lazım” diye konuştu.
KURU GIDA İÇİN FARKINDALIK GEREKLİ
Yönetimini gerçekleştirdikleri Yenir Tarım markası ile faaliyet gösterdikleri kuru sebze meyve sektöründe de çözüm bekleyen birçok problem olduğunu belirten Gerişgen, “Kuru gıda sektörü çok taze bir sektör, Türkiye’de de daha yapılmaya başlanmamış bir sektör. Bizim kuru meyve olarak adlandırdığımız şey deyince akla sadece kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm gibi ürünler gelirken aslında bunlar çok daha çeşitli” dedi. Gerişgen, firma olarak kuru ananas, kuru portakal ve mandalinadan mangoya kadar çeşitli ürünlerin üretimini yaptıklarını aktardı. Kuru gıda ürünlerinin yeme zevki olarak bir cipsle aynı ama sağlık olarak cipsten çok daha sağlıklı olduğunu kaydeden Gerişgen, “Yurtdışında daha çok buna dönüldü. Meyve cipsleri yurtdışında popüler olmaya başladı. Türkiye’de ise bununla ilgili bir farkındalık oluşmadı. Ülkemizde bu konu ile ilgili farkındalık oluşması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ