Tarımda yeni paket: Çözüm değil çelişki

Genç çiftçiyi hedefleyen yeni teşvik paketinin, köylerdeki yaşam koşullarını iyileştirmeden faydalı olmayacağını belirten Çobanoğlu, projelerin ancak bazı gençlerin torpille şirketleşip zenginleşmesinin önünü açacağını ifade etti 

  • Oluşturulma Tarihi : 08.08.2025 09:22
  • Güncelleme Tarihi : 08.08.2025 09:22
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Tarımda yeni paket: Çözüm değil çelişki haberinin görseli

Tarımsal üretimde genç nüfusun giderek azalması, kırsalda yaş ortalamasının yükselmesi ve köylerdeki nüfusun hızla erimesi, hükümeti yeni bir teşvik paketi hazırlığına yöneltti. Gençleri yeniden tarıma kazandırmak amacıyla gündeme gelen yeni paket; bedelsiz arazi tahsisi, düşük faizli kredi ve kırsalda konut yapımına yönelik finansman desteği gibi başlıklar içeriyor. Ancak geçmişte benzer girişimlerin sahada karşılık bulamaması, paketin etkili olup olmayacağına dair soru işaretlerini beraberinde getirdi. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, paketin yalnızca ekonomik araçlarla sınırlı kalması durumunda gençlerin tarıma ve kırsala geri dönmesinin mümkün olmadığını belirtti. Çobanoğlu, “Sadece köy okulları değil, köylerdeki sağlık ocakları da kapatıldı. Ailesinin eğitim, sağlık ve sosyal güvenceye erişimi yoksa hiçbir genç orada kalmaz. Bu projelerle küçük aile tarımının devamlılığı ve gençlerin köylerine dönmesinin yolu açılamaz. Olsa olsa içlerinden bazı gençlerin devlet desteği ve torpilinden yararlanarak şirketleşmesinin ve zenginleşmesinin önü açılır” diyerek, sorunun salt üretim politikalarıyla çözülemeyeceğini vurguladı.

YAŞAM DA DESTEKLENMELİ

Teşvik paketinin yalnızca üretim araçlarıyla sınırlı kalması durumunda, gençlerin kırsalda kalıcı olmasının mümkün olmadığını ifade eden Çobanoğlu, “Genç çiftçilere bedelsiz olarak verileceği açıklanan arazilerin kaynağı belirsizliğini koruyor. Bu topraklar daha önce küçük üreticilerden alınan araziler mi, Hazine’ye ait alanlar mı, yoksa yıllardır boş bırakılan büyük arazi sahiplerinin toprakları mı olacak? Bu sorulara henüz net bir yanıt verilmiş değil. Ancak öncelikle, hâlâ üretimde kalmaya direnen mevcut çiftçilerin desteklenmesi şart. Bunun en etkili yolu da serbest piyasa adı altında uygulanan, çiftçiyi şirketlerin insafına bırakan politikalardan vazgeçilmesidir. Tarımda alım garantisiyle birlikte, maliyet, makul bir kâr ve refah payı gözetilerek belirlenecek bir taban fiyat sisteminin uygulanması artık zorunludur. Çünkü serbest piyasa denilen sistem, aslında piyasayı ve dolayısıyla gıdayı şirketlerin denetimine teslim etmektir” diye konuştu.

KENTE GÖÇMEYE MECBUR BIRAKILIYOR

Pakette vaat edilen bedelsiz arazilerin kimden ne şekilde alınarak tahsis edileceğinin belirsiz olduğunu ve paketinin yalnızca üretim araçlarıyla sınırlı kalması durumunda, gençlerin kırsalda kalıcı olmasının mümkün olmadığını belirten Çobanoğlu, “Sözde ‘gençleri yeniden tarımsal üretime kazandırmak için bedelsiz arazi tahsisi, düşük faizli kredi’ gibi destekler verileceği söyleniyor. ‘Bedelsiz arazi’ dedikleri şey hazine arazileri mi? Yoksa çiftçilerin zarar ettiğinden dolayı 2 yıl üst üste işleyemedikleri arazilerin el konulması ile elde edilen araziler mi? Zaten halen çiftçiliği devam ettirmeye çalışanlar yeterli gelir elde edemediğinden, hatta zarar ettiğinden dolayı üretimi bırakıyor.  Birçok şey belirsiz. Biliyorsunuz köy okulları kapatıldı. Gençler ister istemez çocuklarını okutmak için kentlere göçmek zorunda kalıyor” diye belirtti.

BORÇ TUZAĞI SUNULUYOR

Geçmişte genç çiftçiye verilecek düşük faizli kredilerle ilgili bürokratik engeller, kefil şartları, geri ödeme baskısı gibi ciddi sorunlar yaşanmıştı. Bu pakette aynı hataların tekrarlanmaması için başta ‘kefil’ mekanizmasının kaldırılması gerektiğini söyleyen Adnan Çobanoğlu, “Kredi mekanizması zaten insanları kapitalist sisteme kalıcı olarak entegre etmenin bir aracı olarak kullanılmakta. Kredilerde sadece kefil aranmıyor, kefillerin arazileri, mal varlıkları da ipotek altına alınması koşulu aranıyor. Dolayısıyla tarımsal üretimde yaşananlar göz önüne alındığında kefil bulmakta zordur” dedi.

ŞİRKETLEŞMESİNİ SAĞLAR

Genç çiftçilerin kırsalda kalıcı olması için ekonomik desteklerin yanı sıra çocuklarının eğitime erişimi, ailesinin sağlığa ve sosyal güvenceye erişimi gibi faktörlerin de çok önemli olduğunu belirterek iyileştirmesi gerektiğini belirten Çobanoğlu, “Çiftçi ve ailesi hastalandıklarında kentlerdeki sağlık kuruluşlarına gitmek zorundalar. 2018 yılında da benzeri bir politika uygulanmıştı; Ziraat Bankası aracılığıyla süt sığırcılığı, büyükbaş hayvan besiciliği, küçükbaş hayvancılık, etlik piliç, seracılık, tıbbi ve aromatik bitkiler gibi konularda genç çiftçilere kredi verilmişti. Sonuçta genç çiftçiler köylerin ortak mülkü olan otlak ve meraların özelleştirilmesi nedeniyle hayvanlarını otlatamadığı için yemde şirketlere bağımlı hale geldikleri gibi mandıraların sütleri düşük fiyatla alması nedeniyle de yatırımlarından kâr edemediler. Hayvanlarını satmak zorunda kaldılar. Küçük seracılık yapanlarında pazara erişimi sorunlu olduğundan dolayı onlarda zarar etti. Dikkat edilirse bunlar hep tarımsal üretimde endüstriyel tarımın kontrolünü arttırmak için yapılan proje ve politikalar. Ve bu projelerle küçük aile tarımının devamlılığı ve gençlerin köylerine dönmesinin yolu açılamaz. Olsa olsa içlerinden bazı gençlerin devlet desteği ve torpilinden yararlanarak şirketleşmesinin ve zenginleşmesinin önü açılır” dedi.

Kaynak : HABER MERKEZİ