- Ekonomi
- 04.11.2025 14:49
Tekne atıkları çoğu bölgede denize dönüyor
Türkiye’de deniz turizminin yapıldığı birçok beldede kanalizasyon sisteminin olmadığını belirten Öztürk, “Çoğunda derin deşarj var ama bazılarında o bile çalışmıyor. Dolayısıyla toplanan atıklar tekrar denize veriliyor” dedi
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
KEMAL ÖZKURT / İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Eylül ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Argun Gündüç idaresinde, Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk ve üyelerin katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda denizcilik sektörünün güncel sorunlarına değinen Öztürk, atık toplama sistemlerinden marina yetersizliğine, müzik lisanslarının karmaşıklığından su ve vergi sorunlarına kadar birçok başlıkta değerlendirmeler yaptı. Türkiye’de deniz turizminin yapıldığı birçok bölgede kanalizasyon sisteminin bulunmadığını, toplanan atıkların yeniden denize verildiğini belirten Öztürk, “Atığı verecek bir mekanizma olmadığı için tekneler çaresiz kalıyor. Göcek, Bodrum, Çeşme gibi yerlerde kısmen hizmet veriliyor ama sistemin genelinde ciddi sorunlar var” dedi.

KANALİZASYON SİSTEMİ YOK
Türkiye’de deniz turizminin yapıldığı birçok beldede kanalizasyon sisteminin olmadığını belirten Öztürk, “Çoğunda derin deşarj var ama bazılarında o bile çalışmıyor. Dolayısıyla toplanan atıklar tekrar denize veriliyor. Bu elbette bir gerekçe olamaz, düzeltilmesi lazım. Geçmişte ‘Mavi Kart’ gibi çalışmalar yapıldı ama sistem işlemedi. Daha sonra ek formlar getirildi ve bir şekilde yürütülmeye çalışıldı. Örneğin, 100 kişi kapasiteli günübirlik tekne. Hesaplamaya göre kişi başına 12 litre günlük atık düşüyor. Yani tekne bir günde 1.200 litre atık üretiyor. 10 tonluk bir depolama tankı varsa, bunun 10 gün dolmaması gerekir. Matematik böyle söylüyor. Ama mevzuat diyor ki; bir seferden dönüldükten sonra diğer sefere çıkmadan atıkların verilmiş olması gerekir. Atığı verecek bir mekanizma olmadığı için, tekneler 10 günde bir vidanjörlerle ya da başka yöntemlerle atıklarını vermeye çalışıyor. Göcek, Bodrum, Çeşme gibi yerlerde kısmen bu hizmet veriliyor ama sistemin genelinde sorunlar var" diye konuştu.
10'UN ÜZERİNDE BAŞVURU GEREKİYOR
Sadece atık konusu değil, müzik lisansları konusunda da denizcilerin sorun yaşadığını belirten Öztürk, "Çevre Bakanlığı’nın desibel ölçümleri konusunda haklılar, çevre rahatsız edilmemeli. Ama teknelerin çoğu eski, ahşap yapılı. Bu teknelerde müzik yapılacaksa önce Çevre Bakanlığı’nın sistemine uygun düzenleme yapılmalı, belge alınmalı, ücret ödenmeli. Öte yandan, lisans almak çok karmaşık bir sistem. Bir lisans için 10'un üzerinde yere başvurmak gerekiyor. Biz bunun için çözüm önerileri geliştirdik. Hepsini tek bir kurum üzerinden ödemeyi sağlayacak, kapasiteye ve sezona göre hesaplanacak bir model önerdik" dedi.
PLAKA DÜZENLEMESİ TALEP ETTİK
Marinaların yetersiz olmasına da dikkat çeken Öztürk, "Yeni marina yapılmıyor. Bu da hem amatör denizciliği olumsuz etkiliyor hem de fiyatları yükseltiyor. Bu yüzden plaka düzenlemesi talep ediyoruz. Çünkü birçok yerde en kolay yolmuş gibi, küçük teknelerle günübirlik turlar düzenleniyor. Ancak ne yanaşacak yer var ne de atıkları toplayacak mekanizma. Bu da ciddi sorun yaratıyor. Aşırı rekabet var, tekne sayısı hızla artıyor. Bazıları mevzuata uymuyor. Bu da sektörü sıkıntıya sokuyor"diye belirtti.
BU YIL SEZON ÇOK KÖTÜ GEÇTİ
Turizm ve su sorununa ilişkin açıklamalarda bulunan Öztürk, "Geçtiğimiz günlerde Manisa’dan aldığımız suyla ilgili anlaşmanın bitmek üzere olduğu bilgisi geldi. Bu da bizde kaygı yarattı. Turizm bu yıl zaten çok kötü geçti. Fiyatlar çok yüksekti. Öte yandan su kesintileri de turizmi olumsuz etkiliyor. Belki ters ozmoz gibi sistemler devreye alınsa bu sene yaşanan kesintiler önlenebilirdi. Bir turizm merkezinde suyun kesilmesi turizmi baltalayan en önemli unsurlardan biri" ifadelerini kullandı.
VERGİ ARTIŞI DOMİNO ETKİSİ YARATIR
Deniz turizm araçlarına gelen ÖTV zammının sektörü olumsuz etkileyeceğin söyleyen Öztürk, "Bir diğer konu da ÖTV artışı. Deniz turizmi araçlarında, yat ve diğer teknelerde ÖTV yüzde 1’di, yüzde 8’e çıkarıldı. Şimdiden ciddi kaygılar var. Özellikle Tuzla ve Yalova’daki tersanelerde talebin düşmesi, üretim kapasitesini olumsuz etkileyecek gibi. Türkiye mega yat üretiminde dünya sıralamasında, dördüncü sırada. Böyle bir alanda yapılan bu vergi artışı domino etkisi yaratabilir. Bodrum, Marmaris, Kaş gibi merkezlerde faaliyet gösteren işletmeler artan maliyetleri doğrudan charter fiyatlarına yansıtacak. Bu da Yunanistan ve Hırvatistan gibi rakip destinasyonları avantajlı hale getirebilir" ifadelerini kullandı.
Kaynak : HABER MERKEZİ