- Ekonomi
- 30.06.2025 19:56
Küresel ekonominin riskler taşıdığı ortamda sanayicinin savunmasız bırakılma lüksünün olmaması gerektiğini de söyleyen Ürün, "Hiçbir yükseliş veya düşüş sonsuz değildir. Ancak, üretime kalıcı zarar verilmemesi, sanayileşmekten vazgeçilmemesi en önemli husustur" dedi
KEMAL ÖZKURT / Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Haziran ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı H.İbrahim Gökçüoğlu idaresinde, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün ve meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Güncel ekonomik gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulunan Ürün, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını değelrndirdi. 2022'nin 2. çeyreğinden itibaren imalat sanayinin genel büyümenin altında bir seyir izlediğinde dikkat çeken Ürün, "Çünkü vergi yükü arttı. İşgücü maliyeti arttı, kur sabite yakın. Ama enflasyon ve faiz çok yüksek. İşte bu tablonun karşılığı, büyümede çok net kendini gösteriyor" dedi. Küresel ekonominin riskler taşıdığı ortamda sanayicinin savunmasız bırakılma lüksünün olmaması gerektiğini de söyleyen Ürün, Hiçbir yükseliş veya düşüş sonsuz değildir. Ancak, üretime kalıcı zarar verilmemesi, sanayileşmekten vazgeçilmemesi en önemli husustur" diye belirtti.
Yılın ilk çeyrek büyüme verisi yüzde 2 olarak açıklandı. Ancak, imalat sanayi yüde -2,4 oranında küçüldü. İmalat sanayinin, son 4 çeyreğin 3 çeyreğinde büyümeye katkısı negatif. Ve 2022 2. çeyreğinden bu yana imalat sanayi genel büyümenin altında bir seyir izliyor. Neden? Vergi yükü arttı. İşgücü maliyeti arttı, kur sabite yakın. Ama enflasyon ve faiz çok yüksek. İşte bu tablonun karşılığı, büyümede çok net kendini gösteriyor. Sıcak savaşlar, enflasyon baskısının devam edeceğini gösteriyor. Merkez Bankası da, savaşın etkisi ile FED gibi faizleri sabit bıraktı. Ancak, Temmuz ayında genel görünüme bağlı olarak değişme sinyali de verildi. Savaş ile birlikte brent petrol 69 dolardan 77 dolar seviyesine yükseldi. Ve ateşkes haberi ile de tekrar 68’lere geriledi. Uzmanların değerlendirmesi petroldeki her 10 dolarlık artış, enflasyonumuza 2-3 puan, cari açığa 4-5 milyar dolar artı olarak yansır. Her savaş durumunda, elimiz yüreğimizde bu riski taşıyoruz. Küresel ekonominin bu denli risk taşıdığı bir ortamda, sanayicimizi savunmasız bırakma lüksüne sahip olmadığımız inancındayım. Bu grafik, elbette düzelecektir. Hiçbir yükseliş veya düşüş sonsuz değildir. Ancak, üretime kalıcı zarar verilmemesi, sanayileşmekten vazgeçilmemesi en önemli husustur" diye konuştu.
OECD Raporu’nda Türkiye’ye ilişkin beklentiler hakkında açıklamalarda bulunan Ürün, "GSYH’nın 2025’te yüzde 2,9 ve 2026’da yüzde 3,3 oranında artması bekleniyor. Daha sıkı finansal koşullar ve mali konsolidasyon, hanehalkı tüketimini sınırlıyor. Özel yatırımlar ve ihracat büyümesi, ticaretteki zayıflık nedeniyle 2025’te yavaşlayacak, ancak 2026’da kademeli olarak toparlanacak. Enflasyonda gerileme eğilimine rağmen, konut ve eğitim gibi alanlarda hala belirgin ve beklentiler de yüksek seyretmeye devam ediyor. 2026 sonuna kadar enflasyonun yüzde 15 seviyesine gerilemesi öngörülüyor. Ancak, yukarı yönlü riskler önemli ölçüde devam ediyor ve uluslararası ticaretteki gelişmelerin etkisi belirsizliğini koruyor. Enflasyonun kalıcı olarak düşüş eğiliminde kalmasını sağlamak için maliye ve para politikalarının da daraltıcı nitelikte kalması gerekiyor. Yapısal reformların yapılması özellikle işgücü piyasasında ve rekabet politikasında makroekonomik istikrarı destekleyebilir ve uzun vadeli büyüme potansiyelini artırabilir. Para ve maliye politikası daraltıcı olmaya devam edecek: Bütçe açığının, GSYH'nin yüzde 4,9’u seviyesinden 2025’te yüzde 3,3’e, 2026’da ise yüzde 3,0’a gerilemesi beklenmektedir. Ancak, ticarete ilişkin belirsizlikler ve daha düşük büyüme beklentileri nedeniyle mali konsolidasyonun büyüklüğü daha önce öngörülenden sınırlı olabilir, deniliyor" ifadelerini kullandı.
Hürmüz Boğazı'nın kapanması durumunda petrol ve Doğalgaz fiyatlarında sert yükselişler yaşanacağını vurgulayan Ürün, "2024'te Hürmüz Boğazı'ndan günlük yaklaşık 20 milyon varil petrol ve petrol ürün taşınmış. Boğaz, dünya arzının beşte birinden fazlasının geçmesiyle sıvılaştırılmış doğalgaz için de ayrıca önemli konumda bulunuyor. Kapatılması halinde; İlk etki petrol ve doğal gaz fiyatlarında görülecek ve sert yükselişler söz konusu olacaktır. Avrupa ve Asya ülkeleri, Orta Doğu’dan enerjiye bağımlı olduğu için enerji krizi riski doğacaktır. Bu da, küresel borsalarda düşüşe, altın ve dolarda yükselişe yol açabilecektir. Alternatif yollar denense de, en az 17 günlük ekstra bir süreye ve katlanan maliyete neden olacaktır. Savaş nedeniyle; hem enerjide, hem de gıdada yeni ve büyük bir arz güvenliğine yol açacak ciddi bir risk, şimdilik bertaraf edilmiş gibi görünüyor. Yarın ne olacağını ise kimse bilmiyor” dedi.