Üzüm, pamuk ve incirde kayıplar büyüyor

İTB Başkanı Işınsu Kestelli, üzümde don kayıpları, incirde aflatoksin riski ve pamukta daralan ekim alanlarıyla üretim ve ihracatın tehdit altında olduğunu belirterek destek olunması konusunda çağrıda bulundu

  • Oluşturulma Tarihi : 27.08.2025 11:23
  • Güncelleme Tarihi : 27.08.2025 11:23
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Üzüm, pamuk ve incirde kayıplar büyüyor haberinin görseli

KEMAL ÖZKURT - İzmir Ticaret Borsası (İTB) Ağustos ayı meclis toplantısı Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde, Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve borsa üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Kestelli, meclis toplantısında yaptığı konuşmada bölgenin tarımsal üretiminde kritik ürünler olan incir, üzüm ve pamukta alarm veren tabloya dikkat çekti. İklim değişikliğinin incirde üretim ve depolamada ciddi sıkıntılar yarattığını, aflatoksin riskinin arttığını belirten Kestelli, Avrupa’dan geri dönen her ürünün ülke prestijini zedelediğini söyledi. Üzümde Nisan ayında yaşanan don felaketinin bazı bölgelerde yüzde 100’e varan kayıplara yol açtığını vurgulayan Kestelli, pamukta ise ekim alanlarının daraldığını, maliyetlerin artmasına karşın desteklerin yetersiz kaldığını dile getirdi. “Pamuk, incir, üzüm sadece tarımsal bir ürün değil; bölgemizin ve ülkemizin geleceği” ifadesini kullanan Kestelli, üreticiden ihracatçıya herkesin iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini söyledi.

PAMUK, ÜZÜM VE İNCİRDE ALARM ZİLLERİ

Kuru incir, pamuk ve üzümde yaşanan don olayları, destek yetersizlikleri sebebiyle üretimde ve ihracatta düşüş yaşandığını belirten Kestelli, "Bölgemiz için değerli birçok ürün grubunda farklı sorunlarla karşılaştık. Bunların başında da kuru incir yer alıyor. 2024/25 sezonu boyunca incir, gündemimizin hep ön sıralarındaydı. İklim değişikliği üretimde ve depolamada ciddi sıkıntılar yaratıyor; aflatoksin ve okratoksin riski artıyor. Avrupa’dan geri dönen her ürün, sadece firmalarımızı değil, ülkemizin prestijini de etkiliyor. Bu nedenle, bu sezon aynı sıkıntıları yaşamamak için üreticiden tüccara, ihracatçıya kadar herkesin aynı hassasiyetle hareket etmesi şart. Üzüme ise Nisan ayında yaşanan zirai don, sezonun kaderini adeta değiştirdi. Bazı bölgelerde kayıplar yüzde 100’e kadar çıktı. Eğer o don yaşanmamış olsaydı, belki rekor seviyede bir üretim yılı konuşuyor olacaktık. Pamukta da durum farklı değil. Bu yıl ekim alanlarımızın yaklaşık yüzde 20 daralması öngörülüyor. Su kaynaklarımız azalıyor, maliyetler artıyor, ama fiyatlar tatmin edici değil. Desteklemeler ise yetersiz. Bu durum üreticiyi pamuktan uzaklaştırıyor. Pamuk, incir, üzüm sadece tarımsal bir ürün değil, bölgemizin ve ülkemizin geleceği. Bu nedenle hep birlikte, iş birliğiyle ve dikkatle hareket edersek hem üretici kazanır hem ihracatçı rekabet gücünü korur hem de Türkiye küresel tarım ve ticaret arenasında yerini sağlamlaştırır. Aksi ise geri döndürülemez neticeler yaratır" diye konuştu.

ÜRETİCİNİN SIKINTILI GÜNLERİ DEVAM EDİYOR

Üreticilerin, uzun bir süredir girdi maliyetleri ile kur arasındaki dengenin bozulması nedeniyle sıkıntılı günler geçirdiğine dikkat çeken Kestelli, "Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin haziran ayı verileri de bu durumu net olarak ortaya koyuyor. Bireysel ve ticari kredilerin toplam tutarı 20 trilyon lirayı aşarak tarihi bir seviyeye ulaştı. Tarım sektörünün kredi hacmi yüzde 1,81 artarak 1 trilyon 65 milyar lirayı geçti. Sektörde tahsil edilemeyen alacaklar ise 6,7 milyar lirayı buldu. Takipteki alacak miktarı bir yıl içinde yüzde 166 artarak artış hızı bakımından tüm sektörleri geride bıraktı. Bu tablo, çiftçimizin yaşadığı borç yükünün ve kur şokları ile artan girdi maliyetlerinin yarattığı baskının en açık göstergesi. Ortada çözümsüz bir durum yok ancak mevcut şartlara göre revize edilmesi gereken bir süreç yönetimi izlenmesi gerekiyor" dedi.

Kaynak : HABER MERKEZİ