İslam’da Kenz yapmak caiz mi? Zekâtı ödenmeyen servetin ahiretteki cezası nedir?

İslam dünyasında tartışılan konular arasında yer alan “kenz” ve “kenz yapmak” kavramları, müminler tarafından merak ediliyor. Peki kenz ne demek, kenz yapmak caiz mi ve bunun cezası nedir? İşte ayrıntılı açıklamalar…

KENZ NEDİR?

Sözlük anlamıyla kenz, “hazine” veya “biriktirilmiş mal” demektir. Ancak İslam literatüründe bu kavram, zekâtı verilmeden saklanan altın, gümüş ve diğer servetleri ifade eder. Kenz, yalnızca biriktirme eylemi değil, aynı zamanda fakirlerin hakkını gözetmeden servet sahibi olmayı da kapsar.

KENZ YAPMAK NE DEMEK?

Kenz yapmak, sahip olunan malın zekâtını ödemeden biriktirilmesi anlamına gelir. İslam’da, toplumdaki ihtiyaç sahiplerinin hakkı gözetilmeden servet biriktirmek hoş karşılanmaz. Zekât, sadece bireysel bir ibadet değil, aynı zamanda toplumsal adaletin sağlanmasına hizmet eden bir yükümlülüktür. Bu nedenle zekât verilmeden mal biriktirmek, yani kenz yapmak, dini açıdan ciddi bir sorumluluk ihlali olarak görülür.

KENZ YAPMAK CAİZ Mİ?

Zekât, İslam’ın beş temel ibadetinden biri olarak kabul edilir ve nisab miktarına ulaşan her Müslüman için farzdır. Kur’an-ı Kerim ve hadisler, zekâtın önemini vurgular. Dolayısıyla zekât verilmeden mal biriktirmek yani kenz yapmak, İslam’da caiz değildir. Bu durum, sadece bir günah değil, aynı zamanda müminin ahiret sorumluluğunu da ilgilendirir.

KENZ YAPMANIN CEZASI

Kur’an-ı Kerim’in Tevbe Suresi’nin 34-35. ayetlerinde, altın ve gümüşlerini biriktirip Allah yolunda harcamayanların ahirette şiddetli azapla karşılaşacağı ifade edilir. Hadislerde de zekâtı verilmeyen malların kıyamet gününde sahipleri için bir azap vesilesi olacağı bildirilmiştir. Bu nedenle kenz yapmak, hem dünyada manevi bir yük, hem de ahirette ciddi bir ceza ile sonuçlanabilecek bir fiildir.

Kenz yapmak; zekâtı ödenmemiş malı biriktirmek demektir ve İslam’da kesinlikle caiz değildir. Müslümanlar, servetlerini biriktirirken sadece kendi çıkarlarını düşünmemeli, aynı zamanda Allah’ın emri doğrultusunda ihtiyaç sahiplerine hakkını vermelidir. Aksi halde hem dünyada manevi bir günah işlenmiş olur, hem de ahirette ciddi bir azap riski ortaya çıkar.

Kaynak : HABER MERKEZİ