Mavi Vatan Doktrini nedir? Mavi Vatan Doktrini neden tartışılıyor?

Son zamanlarda gündemde sık sık yer alan Mavi Vatan Doktrini kavramı pek çok kişi tarafından merak ediliyor ve araştırılıyor. Peki Mavi Vatan Doktrini nedir ve neden tartışılıyor? İşte detaylar…

Mavi Vatan Doktrini nedir?

Mavi Vatan, Türkiye Cumhuriyeti'nin Karadeniz, Akdeniz ve Ege Denizi'nde ilan ettiği deniz yetki alanlarını ifade eden bir stratejidir.

1947'de ABD Başkanı Truman, ülkenin batısında petrol arama ve çıkarma faaliyetleri için kıta sahanlığı kavramını tanıttı. Bu anlayış, denizlerin de ülkelere ait olduğunu belirterek deniz yetkilerini tanımlamayı amaçladı. 1958'de Cenevre Deniz Hukuku Sözleşmesi ile resmi hale getirilen bu kavram, Mavi Vatan doktrininin temelini oluşturdu.

2 Mart 2004'te Birleşmiş Milletler'e gönderilen nota ile Türkiye, batı bölgelerinde egemenlik haklarını ilk kez öne sürdü. 4 Ekim 2005 tarihinde yapılan bir diğer notada, 32°16'18" ile 28° Doğu boylamı arasındaki, 34° Kuzey enleminin kuzeyindeki deniz alanlarının Türkiye'nin kıta sahanlığı olarak değerlendirildiği belirtilmiş ve bu alanın Ege Denizi'nde Türkiye ile Yunanistan arasındaki kıta sahanlığı sınırının Akdeniz'e kadar uzanacağı ifade edilmiştir. 2006'da Türk Deniz Kuvvetleri bu bölgede Akdeniz Kalkanı Harekâtı'nı başlattı. Mavi Vatan kavramı, ilk kez 14 Haziran 2006'da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından düzenlenen Karadeniz ve Deniz Güvenliği sempozyumunda Cem Gürdeniz tarafından tanıtıldı. Cihat Yaycı'nın katkılarıyla geliştirilen bu kavram, 2010'da Yaycı'nın "Temel Deniz Hukuku" adlı kitabında belgelenmiştir. Mavi Vatan, 2015 sonrası Türkiye'nin deniz alanlarındaki askeri stratejilerinde önemli bir rol oynamış ve 2019'da Türkiye tarihindeki ilk eş zamanlı Mavi Vatan Tatbikatı Karadeniz, Ege ve Akdeniz'de gerçekleştirilmiştir.

Mavi Vatan Doktrini neden tartışılıyor?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Namık Tan’ın 27 Temmuz'da Meclis'te gerçekleştirdiği konuşmada, Mavi Vatan doktrini olarak bilinen dış politika stratejisini "masal" olarak nitelendirmesi tartışmalara yol açtı. Bu değerlendirme sonrasında yaşanan tartışmalar sürüyor.

HABER MERKEZİ