Yerli ürünlerle İtalyan rüzgarı: Cucina Maestro İzmir’in yeni gözdesi olmaya hazırlanıyor!   

İzmir’in Karşıyaka ilçesinde İzmirlilere kapılarını açan, tazeliği ve lezzetiyle önplana çıkmayı hedefleyen Cucina Maestro’nun yetenekli şefi Mert Can, “Ham madde almadan, kimyasal sokmadan, insanları içten içe zehirlemeden yemek yapmak istiyoruz” dedi. 

  • Oluşturulma Tarihi : 16.06.2025 14:37
  • Güncelleme Tarihi : 16.06.2025 14:37
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Yerli ürünlerle İtalyan rüzgarı: Cucina Maestro İzmir’in yeni gözdesi olmaya hazırlanıyor!    haberinin görseli

HAYRİYE GÜLPERİ TİBİN - İzmir’in Karşıyaka ilçesine bağlı Bostanlı Mahallesi, yeniliklerle dolu bir mekana daha ev sahipliği yapıyor. İtalyan mutfağını yerli ürünlerle yansıtma hedefiyle misairlerine kapılarını açan Cucina Maestro, açılışını gerçekleştirdi. Vatandaşın yoğun ilgisini gören açılış törenine CHP İzmir eski Milletvekili Atila Sertel de katılım gösterdi. Misafirlerine makarna ve pizzanın en taze ve gerçekçi halini sunmayı hedefleyen Cucina Maestro’nun genç şefleri Mert Can, Taylan Akkaya ve Burak Yıldız, İzmirlileri ağırlayacakları yeni mekanlarını açmış olmanın heyecanını yaşadı. 

SERTEL’DEN GENÇ ŞEFLERE ÖVGÜ

Açılışta töreninde konuşma yapan Sertel, “Gördüğüm kadarıyla çok modern bir salon açmışlar. Pizzayı İtalya’da Avrupa ülkelerinde çok överler ama Almanya’da Belçika’da birçok Avrupa ülkesinde artık pizza sektörünü Türkler ele geçirmiş durumda ve çok seviliyor. Danimarka’Daki Türk pizza salonlarını gezdiğimde, İtalyanların solda kaldıklaırna tanık oldum lezzet olarak. Karşıyaka çok güzel bir bölge. Karşıyaka’nın Bostanlı’sı çok ayrı bir yer. Ekonomik zorlukların yaiandığı bir dönemde insanlara iş ve aş sağlayan kardeşlerimi ayrıca kutluyorum” dedi.

CAN: KARŞIYAKA’NIN BÖYLE BİR YERE İHTİYACI VARDI

Şef Mert Can, Cucina Maestro’da sunulacak ürünlerle ilgili bilgileri paylaştı. Kapılarını henüz açan ve iç mekan tasarımıyla samimi bir ortam yaratan Cucina’da İtalyan mutfağına ait ürünlerin, yerli malı tazeliğiyle öne çıkacağını vurgulayan Can, konuşmasında şunları kaydetti: “Klasik İtalyan mutfağını yansıtmaya çalışacağız. Yani tabii ki de İtalyan mutfağını bire bir yansıtamayız öyle bir imkan da malzeme de yok ama bizim ürünlerimizle yapacağımız işler gerçekten güzel olacak. Şu an ilk izlenim de güzel. Pizzamızı yiyen çoğu kişi ‘Biz daha önce pizza yememişiz’ dedi. Tabii ki de burada bir İtalya’daki pizzayı çıkarmamızın imkanı yok ama biz elimizden geldiğince doğal ürünle iş yapmak istiyoruz. Ham madde almadan, kimyasal sokmadan, insanları içten içe zehirlemeden yemek yapmak istiyoruz. İtalya’da çıkan domatesin aynısı Bursa’da da çıkıyor. Onlarla iş yapacağız. Fesleğeni yetmiyorsa eğer, zaten kışın olmuyor, yazın işleyeceğiz, domatesimizi yazın işleyeceğiz. Yapacağımız ürünleri ona göre yapacağız ve iki günlük ürünler olacak bunlar. İki günlük ürünlerle devam edeceğiz. Tamamen taze İtalyan mutfağını yansıtmak istiyoruz. Makarnalarımızın hepsi el yapımı. Müşteriler makarnayı işlenirken izleyebiliyor. Bence Karşıyaka ve Bostanlı’nın böyle bir şeye ihtiyacı vardı. Biz sadece bunu yapmak istedik. Birkaç tane el yapımı makarna yeri var ama konsept bir restoran mutfağı yoktu. Bu yüzden biz de burayı açmak istedik.”

“MALİYETE YANSIMASI AŞÇININ ELİNDE”

Ürünlerin kalitesinin fiyata nasıl yansıyacağını da anlatan Can, “Bunların genelde maliyet olduğu gibi bir algı var ama bu yanlış bir düşünce bana göre. Çünkü şöyle bir şey var, bu tamamen yaptığın işle ve işe duyduğun sevgiyle ilgili. Beş tane usta aynı makarnayı yapar ama beşi de farklı bir lezzet çıkarır. Hangisi özenirse o güzel olur. Domatesini gidip kendin seçebilirsin, ununu kendin alabilirsin. Bunlar tamamen aşçının elinde. Bunların maliyete yansıması da aşçının elinde. Bunu birçok aşçı da yapıyor, yerel mutfaklara yöneliyor. Artık insanlar basit ama taze ürünlerle çalışmaya yöneliyor. Türkiye’nin şu an hala doğallığını, tazeleğini koruyabilen en iyi mutağı Çorum. Çok ilginç değil mi? Çorum hala yerel kullanıyor her şeyini. Kendi yemeklerine sadık kalan da Çorum. Biz burada aslında biraz da onu yansıtmaya çalışıyoruz. Taze ürünü alıp, doğru işleyip müşteriye doğru ürün satmak. Pizza yaparsın, makarna yaparsın. Biz bilerek açık mutfak yaptık ki insanlar burada makarnanın işlendiğini görsünler, pizzanın nasıl açıldığını görsünler, mutağın temizliğini görsünler” dedi.

SEYYAR PİZZA HAYALİNDEN USTALAR MUTFAĞINA…

Şef Taylan Akkaya da Cucina Maestro’yu açmaya karar verdikleri süreci anlattı. Başlangıçta seyyar pizzacılık için uğraşmış olsa da şu an düzenlerini kurmak için çabaladıklarını belirten Akkaya, kendilerini duydukları güvenin de altını çizdi. Akkaya, süreci şöyle anlattı: “Ben bu işe aslında seyyar olarak başlamak istemiştim. Seyyar arabada pizza yapacaktım. Bir seyyar fırın yaptırdım kendime. Sonra bir minibüs aldım. Kendimce güzelleştirdim onu. Sonradan bir şeyler hep engel oldu ve yapamadım. Bu işi de yapan çok az insan var. Çanakkale’de mesela var bir tanıdığımız, arabada seyyar Napoliten pizza yapıyor. İzmir’de yok böyle bir şey. Araba ama sanayiden çıkamadı. Sonra zar zor sattık arabayı. Sonra Burak’la tanıştık. Birkaç senedir tanıyordum. Sonra teklif de geldi. Mert’i de dahil ettik ve böyle bir şey kurduk. Yorulduk mu yorulduk. Ama şimdi düzenimizi kurma zamanı. Kendimize de güveniyoruz.”