12 Eylül mağduru Okuyan: Oyum Tunç Soyer’e

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Tunç Soyer’i aday göstermesi, 12 Eylül 1980 darbesi sürecinde Ankara Sıkıyönetim Savcısı olarak görev yapan babası Nurettin Soyer’i bir kez daha gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Nurettin Soyer’in oğlu olduğu gerekçesiyle Tunç Soyer’in adaylığına tepki göstermişti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Babasından dolayı yargılanması tam bir Ortaçağ zihniyeti” sözleriyle eleştirilere yanıt verirken; Tunç Soyer ise, “Eski yaraları kaşımanın faydası yok” demişti. Siyasetin yeni tartışma konusunu yakından takip edenlerden biri de eski Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan. Okuyan, 12 Eylül’de “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar” davasında yargılandığında dönem MHP Genel Sekreter Yardımcısıydı. 564 sanıklı davada idamı istenen 220 kişiden biriydi. “O süreci yaşayan kimsenin Nurettin Soyer hakkında iyi bir değerlendirme yapması mümkün değil” diyor. Ama Tunç Soyer’i babasından dolayı suçlamanın da haksızlık ve vicdansızlık olduğunu vurguluyor: “1980 dönemini yaşamış biri olarak,  Tunç Soyer’e oy vereceğim. Kampanya sürecinde de elimizden gelen desteği vereceğiz. Tunç Soyer’i babasından dolayı suçlamak haksızlıktır ve vicdansızlıktır. Bundan dolayı onu suçlamaya kalkanlar önce aynaya bir baksınlar.”

AKLIN ALACAĞI İŞ DEĞİL
12 Eylül’de “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar” davasında idamı istenen Yaşar Okuyan, o dönemi şöyle anlattı: “12 Eylül 1980 darbesi sırasında MHP’nin Genel Sekreter Yardımcısıydım. Bizim partiyle beraber ülkücü kuruluşlarla ilgili çok büyük bir soruşturmadan sonra 564 sanıklı ‘MHP ve Ülkücü Kuruluşlar’ davası diye bir iddianame tanzim edildi. O iddianamede 1’nci sırada Alparslan Türkeş, 6’ncı sırada da ben vardım. Alparslan Türkeş ve ben dahil; 220 kişi için idam cezası istendi. İddianame çok ağır ithamlarla doluydu. O dönemin şartları içerisinde Nurettin Soyer ile epey çatışmalarımız oldu. 3 yıla yakın bir süre hapis yattım. İdamı istenenler dahil MHP’nin genel idare kurulu üyelerinden hiçbiri mahkum olmadı ve beraat ettik. Nurettin Soyer ile o süreci yaşayan kimsenin iyi bir değerlendirme yapması mümkün değil. Çok ciddi yanlışlar içerisinde bir iddianame idi. Gelelim bugüne… Tunç Soyer, Nurettin Soyer’in oğlu. Babasının yanlışı, doğrusu… O başka bir tartışma konusu. Babasından dolayı oğlunu, kardeşini, yeğenini suçlamak hiç aklın alacağı bir iş değil” dedi.



SOYER’E DESTEK VERECEĞİM
Tartışmaların başladığı dönem Ankara’da CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldiğini ifade eden Okuyan, “Tunç Soyer’in ismi gündeme geldiği günden beri bu konuyu kaynatıyorlar. 20 gün önce Ankara’da CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüm. Bu konuyu dile getirdim. Tunç Soyer’i aday gösterme durumunuz varsa bu noktada gelebilecek ithamlar dikkate alınmaz siz Tunç Soyer’i aday yaparsanız ben İzmirli bir seçmen olarak ona oyumu veririm dedim. Kılıçdaroğlu da, bu görüşmemizi televizyon programında anlatmış. Tunç Soyer ile el ele sıkıştığımı hatırlamıyorum ama ismen biliyorum. 10 gün kadar önce telefonla görüştük. Önümüzdeki hafta da bir araya geleceğiz. Değerlendirmeler yapacağız. Babası böyle yaptı diye Tunç Soyer’e suçlama getirmek; aklın, vicdanın ve ahlakın içine sığmaz” şeklinde konuştu.



ÖNCE AYNAYA BAKSINLAR
1980 dönemini yaşamış ve bir süredir İzmir’de yaşayan biri olarak seçimlerde Tunç Soyer’e oy vereceğini kaydeden Okumuş, şunları söyledi: “Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye söylüyorum… Bu mantıkla meseleye bakarlarsa aynı bakış açısı şimdi söyleyeceklerim için de geçerli olmaz mı? Örneğin; Sayın Cumhurbaşkanı’nın öz yeğeni 50 kilo uyuşturucu ile yakalandı ve 4 yıl mahkum oldu. Bundan dolayı Cumhurbaşkanını, yeğenin uyuşturucu satıcısı diye suçlamak ne kadar ahlaki olmayan bir davranışsa, Tunç Soyer’e de babası üzerinden uçlama getirmek yanlış olur. Alparslan Türkeş bugün yaşasaydı Devlet Bahçeli’yi partiden sopa ile kovarlardı. Alparslan Türkeş’in iki oğlu var. İkisi de gitti AK Parti’ye girdi. Biz iki kardeşiz. Kardeşim TKP’li idi. Ben MHP’liydim. Kardeşim o dönem o kadar agresif pozisyondaydı ki sırf benim kardeşim demesinler diye soyadını değiştirdi. Şimdi ne yapsın Yaşar Okuyan? Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Daha kritik örnekler de var. Tunç Soyer’i babasından dolayı, hele ki Devlet Bahçeli’nin töhmet altında bırakmaya hakkı yok, haddi de değil. Bahçeli, bu tavrında ısrar ederse ona hiç hoşuna gitmeyeceği tarihi bazı durumları hatırlatırım kamuoyu önünde ve çok mahcup olur. 1980 dönemini yaşamış biri olarak,  Tunç Soyer’e oy vereceğim. Kampanya sürecinde de elimizden gelen desteği vereceğiz. Tunç Soyer’i babasından dolayı suçlamak haksızlıktır ve vicdansızlıktır. Bundan dolayı onu suçlamaya kalkanlar önce aynaya bir baksınlar.”