3 kişiden 1’i mağdur

İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nevin Öğütcen, “ Hiçbir cinsel suça hükmün açıklanmasının geri bırakılması, ertelenmesi ve takdiri indirimi uygulanamamalıdır” ifadelerine yer verdi


  • Oluşturulma Tarihi : 03.03.2021 11:25
  • Güncelleme Tarihi : 03.03.2021 11:25
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
3 kişiden 1’i mağdur

BURCU YANAR

Her üç kişiden birinin cinsel istismara maruz kaldığına dikkat çeken İzmirli kadınların temsilcileri farkındalık oluşturmak için sokağa çıktı. İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nevin Öğütcen, Konak’ta bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Cinsel istismarın, çoğu zaman kadına yönelik diğer şiddet biçimleriyle birlikte, kadını baskı altında tutmaya yönelik, evrensel bir olgu olduğuna dikkat çeken Öğütçen, “Cinsel istismarın mağdurları tüm dünyada ve Türkiye’de çoğunlukla kadınlar, engelliler, LGBTİ ve çocuklardır. Yaşına, medeni durumuna, fiziksel görünüşlerine, engelli olup olmamalarına, eğitim durumlarına, cinsel yönelimlerine, yaptıkları işlere bakmaksızın tüm kadınlar ve kız çocukları bu saldırılara yaygın biçimde maruz kalmaktadırlar” dedi.

CİNSEL SÖMÜRÜ TİCARETİ

Gelişmiş ve gelişmekte olan çok sayıda ülkenin cinsel istismarla mücadele ettiğine vurgu yapan Başkan Öğütçen, “Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) her yıl yaklaşık bir milyon kişinin cinsel sömürü amaçlı ticaretinin yapıldığını tahmin ediyor. 2001'de yayınlanan bir rapor, Amerika Birleşik Devletleri'nde 300 bin çocuğun, ticari olarak kabul edilebilecek cinsel sömürü riskiyle karşı karşıya olduğunu yazmaktadır. Göçler, gelir dağılımı adaletsizlikleri v.b nedenlerle bugün bu sayı çok daha fazladır. Her üç kişiden biri yaşamı boyunca en az bir defa cinsel istismara uğramıştır” şeklinde konuştu.

Son dönemde istismarların katlanarak attığına dikkat çeken Öğütçen, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2016 verilerine göre Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı, son 10 yılda yaklaşık 3 kat artmış, son 10 yılda 250 bin çocuk istismara uğramıştır. Cinsel istismara uğrayan kişilerin, utanç, korku ve suçluluk duygusu nedeniyle istismarı saklamakta ve istismara maruz kalmaya devam etmektedir. Özellikle ergenlik döneminde karşılaşılan cinsel zorbalık ve sanal zorbalık da önemli bir istismar alanıdır” diye konuştu.

GÖREVLİLER DE SUÇ İŞLEMEKTEDİR

Kanunların ivedilikle uygulanması gerektiğine vurgu yapan Öğütçen, “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6. Bölümünde “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” düzenlenmiştir. Buna göre; 102. Maddede “Cinsel saldırı”, 103. Maddede “Çocukların Cinsel İstismarı”, 104. Maddede “Reşit Olmayanla Cinsel İlişki”, 104. Maddede ise “Cinsel Taciz” suçları yer almaktadır. Mağdurun şikâyetine rağmen gereğini yapmayan,faili bulmak yerine mağduru ikna etmeye çalışan, mağdurun mağduriyetini artıran görevliler de suç işlemektedir” ifadelerine yer verdi.

Erteleme ve takdir indirimlerinin yapılmaması gereğine de değinen Öğütçen, “İster bir yetişkine isterse çocuğa karşı işlenmiş olsun, hiçbir cinsel suça hükmün açıklanmasının geri bırakılması, ertelenmesi ve takdiri indirimi uygulanamamalıdır. Tanık da yoksa fotoğraf, video kaydı ve ses kaydı gibi başka tür deliller aranır. Onlar da yoksa sadece mağdurun beyanı, adli tıp raporu ve alınacak uzman raporu delil olarak kullanılmalıdır” diye belirtti.

Haber Merkezi