Sayfa Yükleniyor...
İzmir’de bedensel engelli 4 kardeş, kendi engelli araçlarını tamir ederek başladıkları işte 5 yılda Türkiye’de‘Kırat Medikal’ ismiyle engelli araçları tamir-bakım ve alım-satımda bayilik noktasına geldi
NURETTİN BAKİ - ÖZEL HABER
İzmir’de azim dolu bir hayat mücadelesi yaşanıyor. Kırat Ailesi’nin 4 kardeşi de bedensel engelli. Kardeşlerden 3’ü hayatla bu engelle tanışırken, diğer kardeş ise 30 yaşında inşaata çalıştığı sırada düşüp kardeşlerinin yaşadığı hayata ortak olmuş. Kardeşler, yaşadıkları hayat zorluğunun üstüne ekonomik sıkıntılar da eklenince hep bir çıkış yolu aramış. Engelli araçları için ödedikleri parayı da ödeyemez hale gelen Kırat kardeşler, önce kendi araçlarını kendileri tamir etmeye, bakım ve onarım yapmaya başlamış. Daha sonra arkadaşlarından da kendi araçlarını tamir etme talebi artınca; kardeşler, 5 yıl önce engelli araçları tamir servisi olan ‘Kırat Medikal’ dükkanını hayat geçirmiş. Bugüne kadar binlerce aracın tamir, bakım ve onarımını yapan kardeşler, aynı zamanda engelli araçların alım satımını da yaparak bu işin bayiliği konumuna geldi. Zira Kırat kardeşlere Türkiye’nin dört bir yanından engelli araçlar geliyor…
4 KARDEŞ BEDENSEL ENGELLİYİZ
Kardeşlerin en büyüğü olan 45 yaşındaki İbrahim Kırat ile kardeşleriyle yaşadıkları hayat mücadelelerini konuştuk. 1977 yılında Çorum’da doğan İbrahim Kırat, 2003 yılından bu yana İzmir’de yaşadıklarını söyledi. Evli ve bir çocuk babası olan İbrahim Kırat, yaşadıklarını ise şu cümlelerle anlattı: “Doğuştan bedensel engellim var. 4 kardeşiz ve 3 kardeş bedensel engelli olarak dünyaya geldik. Doğuştan bedensel engeli olmayan kardeşim de inşaatta çalışırken düştü ve o da bedensel olarak engelli durumunda kaldı. Bu şekilde evimizdeki herkes bedensel engelli oldu. Eşim de aynı benim gibi bedensel engelli…”
YAP-BOZLA BU İŞİ ÖĞRENDİM
Engelli araçları tamir işine nasıl başladıklarını anlatan İbrahim Kırat, “Bu işe başlamamızın sebebi tekerlekli sandalyeyi ailecek hepimiz kullanıyoruz. Durumumuzdan dolayı her yere servisle gidip geliyorduk ve dünyanın parasını ödüyorduk. Bu kadar parayı ödemeden ne yapabiliriz diye düşündük. Buradan hareketle bozulan aracımı kendim tamir ettim. Böylece önce evdeki bozulan araçları tamir ettim. Ondan sonra bütün engelli arkadaşlarımıza yardımcı oldum. Yani kendi çabalarımızla bir imkan sunmaya çalıştık. İşler böyle böyle büyüdü ve 5 yıl önce kardeşlerimle beraber Kırat Medikal dükkanımızı açtık” ifadelerini kullandı.
5 KURUŞ SERMAYEM YOKTU
Bu işe elinde beş kuruş sermaye olmadan giriştiğini ve başarılı olduğunu söyleyen İbrahim Kırat, “Sermaye olarak elimde 5 kuruş param yoktu. Tek sermayem elimde kendime ait 5 tane engelli aracım vardı. Onları kardeşlerimle tamir ettik, sattık ve çoğalttık. Şu anda dükkandaki tüm araçlar kendimize ait. Sermayemiz bu. ‘İzmir engelli araçları tamir servisi’ diye bir internet sayfamız da mevcut. Bu site üzerinden Türkiye’nin her yerinden bize engelli araçları geliyor” şeklinde konuştu.
İZMİR’DE BAŞKA YOK
İş teknik bir iş olsa da işin eğitimini almadıklarını dile getiren İbrahim Kırat, İzmir’de bedensel engelli olup da bu işi yapan başka kimsenin olmadığına dikkat çekti. İbrahim Kırat, “Yaptığımız bu iş aslında teknik bir iş. Bu işi yapmak için herhangi bir eğitim almadık. Yukarıda da bahsettiğim gibi kendi araçlarımızı yapa yapa öğrendik. Şu anda sanki bu işin okulunu okumuşuz gibi ustalaştık. Bu işi İzmir’de yapan bizim durumda olan başka kimse yok” dedi.
HER ŞEY AZİMLE BAŞLIYOR
Yaptıkları işten keyif aldıklarını da sözlerine ekleyen İbrahim Kırat, kendisiyle aynı durumda olan insanlara ise şu mesajı veriyor: “Araçların A’dan Z’ye bütün bakım ve tamirini yapıyoruz. Araçların ne arızası varsa gideriyor ve aynı zamanda bu araçların alım satımını da yapıyoruz. Bu iş ailecek geçim kapımız oldu. Engelli araçlarını tamir ve bakımını yaparken çok mutlu oluyorum. Çünkü ben kendim bedensel engelli olmama nazaran benimle aynı durumda olan arkadaşlarımın çoğu bütün gün evde yatıyor. Hiçbirinde çalışma hevesi yok. Ben kendimi bildim bile çalışıyorum. Hiçbir engelli arkadaşımız kendini eve kapatmasın. ‘Ben bu işi yapamam, yapamıyorum’ demesin. Bedensel engelli olabilirsiniz ancak ruhunuz sizi ayağa kaldırıyorsa yapamayacağınız bir iş yok. Her şey azimle başlıyor. Evde yatıp da ölümü beklemektense çıkıp hayata bağlanmalısınız. Ben bir esnafım, ülkemin ekonomisine katkılarım da oluyor. Kimseye muhtaç değilim, değiliz…”
Haber Merkezi