Sayfa Yükleniyor...
İzmirde geçtiğimiz gün bir komiser yardımcısı görev silahı ile vahşice bir eylem gerçekleştirmiş ve bir köpeği yaralamıştı. Konuyla ilgili olarak gazetemize konuşan HAYTAP ve İzmir Baro Temsilcileri, 5199 sayılı kanunun acilen değiştirilmesi gerektiğini belirtti
NEŞE YAVUZ
İzmir Çiğli Emniyet Müdürlüğünde yaşanan korkunç olayda M.A. adlı komiser yardımcısı üç senedir karakol bahçesinde diğer polisler tarafından bakılan Efe adlı köpeği sebepsiz yere vurmuş ve köpeğin yaralanmasına sebep olmuştu.
KABAHATLERDEN SUÇ KAPSAMINA ALINMALI
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız HAYTAP Federasyonu İzmir Temsilcisi Esin Önder, hayvanlara yapılan eziyetin kabahatlerden suç kapsamına alınması gerektiğini belirterek, Biz baroda hayvan hakları komisyonu kurdurmuştuk. Olayın yaşandığı gün oradan Avukat Senem Demirel anlattı bize durumu, kendilerinin olaya müdahil olduklarını anlattı. Köpek sahipsiz olduğu için biz bir şey yapamadık. 5199 sayılı kanunun acilen ve mutlaka değişmesi gerekiyor. Hayvanlara gösterilen şiddetin kabahatlerden suç kapsamına alınması gerekiyor. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz. Orman Genel Müdürlüğünden randevu talebinde bulundum. HAYTAP Federasyonundan 3 kişi gidiyoruz görüşmeye. Son durum budur. 5199 sayılı kanunun mutlaka değiştirilmesi ve bu olayların kabahatlerden suç kapsamına alınması gerekiyor. Çünkü bu durum kabul edilemez, bizim can güvenliğimizi koruyacak bir kanun adamı keyfi olarak silah kullanıyor. Bizim edindiğimiz bilgilere göre kendisi daha önce de silah kullanmış. Daha önceden de rastgele şarjörünü boşaltıyormuş. Bu bir çocuğa da gelebilirdi. Dün öğrendiğimize göre kendisi görevden alınmamış, yıllık izne çıkarılmış. Ama Vali Mustafa Toprak bu konuda çok duyarlı, onun da görüşü komiserin işine son verilmesi yönünde. Biz de böyle düşünüyoruz dedi.
CANDEĞER HANIM BİR KINAMA BİLE YAPMADI
Önder, ayrıca bu tarz olayların Ege Üniversitesinde de yaşandığını hatırlatarak, Geçen gün Ankara Üniversitesinin açılışı vardı. Ege Üniversitesi Rektörü Candeğer Yılmaz hoca da katılır diye koşturarak gittim. Çünkü kendisi hiçbir şekilde bize randevu vermiyor. Onun yerine bizimle Rektör Yardımcısı Atilla Silkü ilgileniyor. Atilla Bey iyi biri ama rektörün önüne geçemiyor. Geçenlerde Karşıyakaya gittik biz, Belediye Başkanına plaket vermeye. Meğer orada Candeğer Hoca da varmış ve öğrendik ki hemen gelmiş köpeklerden şikayette bulunmuş, ne alaka? Yani kadın o kadar sevgisiz ki. Ankara Üniversitesinin açılışında vali de oradaydı ve valiye dedim ki; Sayın valim bu Candeğer Hanım bir kınama bile yapmadı okulunda bir sürü köpek öldürüldükten sonra. Biliyorsunuz daha önce de kedilerin başları kesilmişti. Vali Bey de Nasıl ilgisiz ben onunla görüşürüm dedi. Umarım bizler bu olayları insanların gözüne soka soka insanları duyarlı hale getirebiliriz. Maalesef çok duyarsız insanlar var, çok duyarlı insanlar da var ifadelerinde bulundu.
MEVCUT YASALAR DÜZELTİLMELİ
Olaya müdahil olan İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Üyesi Senem Demirel ise, Savcılık soruşturması devam ediyor, tüm deliller toplandı diye biliyorum, yakında dava açılır. Genel güvenliği tehlikeye sokmaktan savcılığa sevk edildi, soruşturma bu bağlamda sürüyor. O sahipli bir köpek aslında her ne kadar sokak köpeği gibi olsa da üç yıldır orada polisler tarafından bakılan, beslenen, kısırlaştırılmış ve aşıları yapılan bir hayvan. Sahipli olduğu için de Türk Ceza Kanununa göre mala zarar vermekten de dava açılması gerektiğinin kanaatindeyiz. Bu bağlamda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fakat ne çıkar, ne olur bilmiyoruz. Çünkü biliyorsunuz hayvana yapılan bu eziyetin ve haksız fiillerin Türk Ceza Kanununda bir cezası yok. 5199 Hayvanları Koruma Kanununda idari para cezası kesiliyor. Biz tabi ki öncelikle yasaların bu anlamda düzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tabi bu olayda da mevcut yasalar kapsamında en büyük cezanın alınabilmesi için elimizden geleni yapacağız. Kendisi yıllık izne çıkarılmış, ama dün valinin açıklaması var, iç tüzük gereği görevden alınması gerekir diye. Bununla ilgili idari soruşturma başlatıldı demiş dedi.
PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ
İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonundan Avukat Burcu Karakoç ise, olayın çok vicdansızca olduğunu ifade ederek, Bir üyemizin direkt müdahalesi oldu kendisi ilk elden haberdar olmuş. Şikayetçi olunması için gereken işlemler yapıldı, bununla ilgili olay savcılığa intikal etti. Karakol aşamasında müdahil olamadığımız için şu an savcılık aşamasını bekliyoruz. Baro olarak müdahil olacağız çünkü sebepsiz, haksız, hukuksuz, vicdansız yani her anlamda eksi bir durum bu. Bu sebeple bu keyfi müdahale -hele ki kişinin görev sırasında, görev silahını kullanması sebebiyle- birçok anlamda bütün olumsuzlukları içeriyor. Bu yüzden bu olayın peşini bırakmayacağız şeklinde konuştu.
5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu neden değiştirilmeli?
2004 yılında çıkarılan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu içerisinde caydırıcı cezalar bulunmadığı için, hayvan itlafları, işkenceler ve tecavüzler her geçen gün daha da artmakta. 5199 sayılı kanunda, hayvana işkence Ceza Kanununa girmeyip sadece kabahatler kanunu kapsamında değerlendiriliyor. Bu yüzden de birçok Sivil Toplum Kuruluşu ve hayvan aktivistleri 5199 sayılı kanunun Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması gerektiğini ifade ediyor.
Haber Merkezi