690 aydın ‘Oyum HDP’ye dedi

EMİNE YALÇIN

690 aydın, sendikacı, yazar ve akademisyen ‘Oyum HDP’ye çağrısı yapmak için Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Akdeniz Salonu’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya kampanyaya destek veren onlarca aydının yanı sıra HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Müslüm Doğan ve milletvekili adayı Gülistan Kılıç Koçyiğit katıldı.

1 KASIM BİR İNSANLIK SINAVI OLACAK

Toplantının açış konuşmasını yapan Prof.Dr. Cem Terzi, 7 Haziran’ın seçim, 1 Kasım’ın ise seçim olmadığını ileri sürerek, “1 Kasım bir insanlık sınavı olacak. Partileri baraj altında bırakabilirsiniz ama halkları baraj altında bırakamazsınız” dedi.

“40 YILDIR BU ÜLKEDE TAŞ TAŞ ÜSTÜNDE KALMADI”

HDP milletvekili adayı Gülistan Kılıç Koçyiğit ise HDP’nin barış dedikçe hükümetin de HDP’nin çatışma çıkarıp savaş çıkardığını söylediğini iddia ederek, “40 yıldır bu ülkede taş taş üstünde kalmadı. Kandan gözyaşından bütün milliyetçi duygulardan oy devşiren zihniyetle karşı karşıyayız. Çatışmasızlığın olduğu süreçte askeri gerilla ile karşı karşıya getirmek istediler. Ama halkın sağduyusu buna engel oldu. Gerilla askerin ölmesine izin vermedi. Biz de bugün yan yana durarak onlara inat barajın çok üstüne çıkarak onlara en iyi cevabı vermiş oluruz” şeklinde konuştu.

“HEP BİRLİKTE BU GİDİŞE DUR DİYECEĞİZ”

690 İzmirli aydının HDP projesini desteklemesinin oldukça anlamlı olduğuna dikkat çeken HDP Milletvekili Müslüm Doğan da ülkedeki devlet terörüne elbette aydınların müdahale edeceğini öne sürdü. Doğan, “Devleti yönetenler akıl tutulması yaşıyor. Bu nereye kadar gidecek? Eğer aydınlar HDP’ye destek veriyorsa bu programımızın doğru olduğunu gösterir. Demokratik ulusu inşa etmemiz gerek. Ortak vatanı yeniden hayata geçirmeliyiz. Cumhuriyetin gerileştirilen kurumlarını düzeltmeli, halkların bir arada yaşamasını sağlamalıyız. Bu yüzden aydınların desteği çok önemli. Hep birlikte bu gidişe dur diyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“2 KASIM’DAN SONRA RADİKAL DEĞİŞİMİN ADIMLARINI ATMALIYIZ”

HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de 2 Kasım’dan itibaren aydınlar da dahil tüm kesimleri büyük bir görevin beklediğini söyleyerek, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Bugün burası, bu toplantı 4 ay boyunca bizi cezalandırmak amacında olan hükümetin amacının gerçekleşmediğini gösteriyor. Ne acıdır ki, sadece 4 ay içinde bu bildiriyi imzalayan insan kadar insan yaşamını yitirdi. Türkiye kolektif olarak akıl hastalığına doğru gidiyor. Delilik toplumun bütün kurumlarına sirayet ediyor. Bu toplumun her şeyden önce akıl sağlığına ihtiyacı var. 2 Kasım’dan sonra radikal değişimin adımlarını atmalıyız. Bu restorasyon çalışması olmayacaktır. Restorasyon bizi 12 Eylül zeminine götürür. Bir kere daha geçmişe iade olmak değil, yeni bir programı ortaya koymamız lazım. 2 Kasım’dan sonra HDP’nin ifade ettiğinden daha fazla bir topluluğu harekete geçirebilmeliyiz.”

“OYUM HDP’YE DİYORUM”

Aralarında Prof.Dr. Cem Terzi, Prof.Dr. Melek Göregenli, Prof.Dr. Ayşen Uysal, Prof.Dr. Nilgün Toker, Şair Asım Gönen, Şair Asuman Susam, TGS Genel YK Üyesi Emine Uyar, SES Eş Başkanları Rukiye Çakır ve Ümit Doğan gibi İzmir’de yaşayan isimlerin bulunduğu 600’ü aşkın, akademisyen, edebiyatçı, sanatçı, hekim, avukat, mali müşavir, öğretmen, psikolog, mühendis gibi meslek sahipleri ile sendika, meslek odası ve demokratik kitle örgütü yöneticileri imzaladı. İmzalanan bildiri Prof.Dr. Nilgün Toker tarafından okundu.

Toker, ‘1 Kasım’da barış için oyum HDP’ye’ bildirisi kapsamında 7 Haziran seçimlerinde Türkiye halkının yaptığı tercihle tek parti iktidarına son verdiğini ifade ederek, “Çoğulcu ve etkin bir meclis tablosu ortaya çıktı. Ancak bu sonuca saygı gösterilmedi. Meclis açılmadı. çalıştırılamadı. Demokratik irade yok sayılarak yeniden seçime gitme kararı alındı. Şimdi ‘ya bizi yeniden tek başına iktidar yaparsınız ya da ülkeyi ateşe atarız’ tehdidini savuruyorlar. Bu tehlikeli, kanlı gidişe dur demek, tehditlere boyun eğmemek, çocuklarımızın yaşamına ve geleceğine sahip çıkmak, irademizin ve oylarımızın gasp edilmesine izin vermemek, zulme son vermek ve vicdanlarımızı özgürleştirmek, kimliğimizi, kültürümüzü, anadilimizi ve inancımızı özgürce yaşayabilmek, doğamızı ve yaşam alanlarımızı sömürüden kurtarmak, emek sömürüsüne son vermek ve emeğin özgürce örgütlenip haklarını alabilmesini sağlamak, Türkiye halklarının adil, eşit ve özgür biçimde, ortak vatanda barış içinde yaşama umudunu yükseltmek, savaşa ve saraya karşı inadına barış, adalet, eşitlik, demokrasi ve özgürlük demek için tüm yurttaşlarımızı 1 Kasım’da mutlaka oy kullanmaya çağırıyor ve ‘Oyum HDP’ye’ diyorum” dedi.

Haber Merkezi