7 yaşında nişanlandı 15 yaşında anne oldu!

Berdel karşılığında 7 yaşında imam nikahı kıyan ve 15 yaşında anne olan K.İ., filmlere konu olabilecek hayat hikayesini gazetemize anlattı


  • Oluşturulma Tarihi : 23.03.2017 06:28
  • Güncelleme Tarihi : 23.03.2017 06:28
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
7 yaşında nişanlandı 15 yaşında anne oldu!

ADNAN AVUKA/MARDİN ÖZEL HABER

Dünyada emsali görülmemiş ve filmlere konu olacak hayat hikayesini gazetemize anlatan K.İ., çocuk gelinlerden sadece biri. Şimdi 39 yaşında olan K.İ.’nin tek isteği çocukların okuması.

Berdel karşılığında 7 yaşında imam nikahlıyla evlendirilen, 15 yaşında anne olan K.İ.’nin hayatı, acılar ve ızdıraplarla geçmiş. K.İ.’nin şimdi tek isteği insanların okuması ve çocukların evlilik çağına gelmeden evlendirilmemesi.

14 YAŞINDA DÜĞÜNÜ OLDU

Nusaybin’de berdelle imam nikahları yapılan K.İ. ile eşi N.İ.’nin hayatı, K.İ.’nin abisinin bir kızı istemesi ile değişti. Dört gözle okula gitmeyi beklerken, 7 yaşında imam nikahı kıyılan talihsiz K.İ., yaşananları şu şekilde anlattı: “Ailem beni berdelle 7 yaşındayken abimin isteği kızın karşılığında verdiler. Ben o yaşta okula gideceğimi dört gözle beklerken, mahallemdeki kız arkadaşlarım üzerlerinde okul önlüğü ve ellerinde kalem defterleri görünce kenara çekilip hüngür hüngür ağladım. Benim kız arkadaşlarım okula gidiyor ve ben imam nikahı ile kocaya gidiyorum. İmam nikahından sonra 7 yaşındayken kan davası yüzünden annem ve babamla birlikte Mersin’e yerleştik, eşim Nusaybin’de kaldı. İmam nikahlı eşim N.İ., 14 yaşıma kadar beni bekledi. 14 yaşına basınca ailem, ‘Sen büyüdün evlenme çağına geldin, eşin seni Nusaybin’de bekliyor’ diyerek zorla beni evlendirdiler. Buna hangi vicdan dayanır. Kız arkadaşlarım ilkokulu bitirdiler, ortaokula başladılar ben ise okul yerine kocayla evlendirildim. 7 yaşında imam nikahım kıyıldı ancak ailemin kararı ile eşim 8 yıl bekledi. 14 yaşında gelin oldum. O günlere dair unutamadığım şeyler var. Ben 7 yaşındayken, kardeşimi okula gönderdiler. Ben anneme, ‘Niye beni okula göndermiyorsunuz, ben okula gitmek istiyorum’ diyerek haykırdım. Annem, ‘Kızların okula gitmesi hem günah hem de ayıptır. Kızlar okula gidemez’ dedi. Böyle söylemesi beni daha da kahretti ve içim kan ağlamaya başladı. Çünkü ben okumaya çok istekliydim. Okumaya aşıktım ama beni okula göndermediler. 7 yaşında imam nikahı olmamdan çok okumadığım için ağladım.”

ÇOCUKLARINI OKUTUYOR

K.İ., konuşmasını şöyle sürdürdü: “Cahil kalmak istemiyordum, beni cahil bıraktılar. Hiçbir zaman aileme insanlık hakkımı helal etmiyorum. Beni okula göndermeyenler rahmete kavuştular ama affetmeyeceğim. Mahallemizdeki çocuklar okula giderken ben onları uzaktan seyrediyordum hani bir insan aşık oluyor ama ben okumaya aşıktım ve halende öyleyim. Onun için çocuk sahibi olduktan sonra ben çocuklarımı bin bir zorluk, bin bir imkansızlıklarla okuttum. Şu anda bile üniversitede okuyan bir oğlum var, evlendirdiğim bir kızım var yani bir torunum da var. Liseyi bitiren bir oğlum daha var okumak istiyor. Kendisine bir iş bulsa okuyup yüksekokula devam etmek istiyor. İşsiz güçsüz lise son sınıfta okuyan oğlum var ve 8’inci 6’ncı sınıfta okuyan kızlarım da var. Beni küçükken okula göndermediler diye her akşam ağlardım. Gözlerimden akan yaşları bir bardağa doldursaydım beklide bugün sel gibi olurdu. Küçük yaşlarda yerlerde bulduğum gazeteleri alırdım ve komşularımıza gösterip harflerin ne olduğunu bana anlatsınlar diye yalvarırdım. Şu anda çok az okumayı biliyorum ama yazmayı beceremiyorum. 14 yaşıma geldiğim zaman Nusaybin’e geldim ama hiç kimseye alışamadım. 24 yıldır evliyim hayata karşı büyük mücadele verdim. Ben okuyamadım ama çocuklarım okusun istiyorum. İnsanları çok seviyorum kendi yaşamım ve çocuklarım için çok mücadele verdim. Eşim askere gittiği zaman 19 yaşlarında idim. Eşim askere gidince yapayalnız kaldım. ‘Evlenen kişi artık kendi kaderine terk edilir ve hiç ilgilenilmez’ diye düşünüyordu ailem. Hayata karşı büyük mücadele verdim. Ruhum acılarla dolup taştı. Şu an 39 yaşındayım tek isteğim okuttuğum ve okutmakta olduğum çocuklarımın, topluma hayırlı olmaları ve istikballeridir. Eşim de çocuklarımızı okutmak için büyük bir mücadele verdi. Onu inkar etmem. Hamallık, çaycılık, her türlü işlere girdi tabi ki ben bunları sizlere anlatırken devletin imkanlarında da büyük fayda gördük. Sosyal yardım aldık. Bunu hiç inkar etmem.”

ERDOĞAN ÇOK YARDIMCI OLDU

3 çocuk annesiyken eşinin İstanbul’da askerlik yaptığını bu nedenle kendisinin da çocuklarıyla beraber İstanbul’a yerleştiğini söyleyen N.İ., dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok iyiliğini gördüklerini ifade etti. N.İ., “İstanbul’a yerleştim durumum çok kötüydü. Durumumu dönemin Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve bugün Cumhurbaşkanı olan Recep Tayip Erdoğan’a anlattım. Bana çok yardımcı oldu. Hatta aylık maaş bile bağladı. Çocuklarımın okuması için yardımcı oldu bunu hiç unutmayacağım Allah ondan razı olsun” dedi.

ANNE VE BABALARA TAVSİYE

K.İ., konuşmasına şöyle devam etti: “Benim başına gelenler bir filmi aratmayacak acılar ve ızdıraplarla dolu. Analar babalar, sakın kızlarınızı küçük yaşta evlendirmeyin. Kızlarınızı okutun, cahil bırakmayın. Cehalet kadar kötü bir şey yoktur, bunu herkes bilsin. Kızlarınızı evlendireceğiniz zaman kızınızın istediğiyle evlendirin. Berdelle değil, gönül kimi severse onunla evlensinler.”

DEVLETE SESLENDİ

N.İ., “Yıllarımızı bu kötü kaderin elinden kurtulmak için Nusaybin’deki bin bir zorluklarla ev yaptık. Evimiz terör olaylarında yerle bir edildi. Her tarafımızda mayınlar vardı. İmha edildiler, evimiz yok oldu. Tüm eşyalarımız tahrip oldu. Tek çaremiz tekrar İstanbul’du. İstanbul’a giderek birkaç ay kaldık ve tekrar Nusaybin’e geldiğimizde evimiz bile yok olmuştu. İŞKUR kanalı ile Nusaybin Belediyesinde 8 aydır çalışıyorum. Bir ay sonra işime son verilecek. Baba dediğimiz devletin bize yardımcı olması gerekir çünkü ben hayatım boyunca cehaletle savaştım Şu anda kiradayız ve çocuklarımı okutuyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.

LANET OLSUN KAN DAVALARINA

N.İ.’nin eşi K.İ. ise, “Eşimin söylediklerinin hepsi doğru. Başımızda geçen olayları bende çektim. Eşimin hayat mücadelesine bende katıldım. Ne yapalım ailemizin aldıkları. Böyle kararlara lanet olsun. Lanet olsun kan davalarına da. Kader bizleri bu duruma soktu” dedi.

Haber Merkezi