- Gündem
- 18.04.2025 00:56
IŞİD çetelerinin Şengaldeki Ezidilere karşı başlatmış olduğu katliama dur demek ve Ortadoğuda yaşanan insanlık dramına son vermek için İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi basın açıklaması yaptı
IŞİD çetelerinin Şengaldeki Ezidilere karşı başlatmış olduğu katliama dur demek ve Ortadoğuda yaşanan insanlık dramına son vermek için İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi basın açıklaması yaptı
EMİNE ŞEKER
Ortadoğuda yaşanan insanlık dramına son vermek ve IŞİD çetelerinin Şengaldeki Ezidİlere karşı başlatmış olduğu katliama dur demek için İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi eski Sümerbank önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
YA MÜSLÜMAN OLUN YA DA TERK EDİN
İHD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aker, iki ay önce Musulun IŞİDin eline geçmesinin ardından, binlerce sivilin Şengale sığındığını hatırlatırken, 3 Ağustos 2014 günü gerçekleştirilen IŞİD baskını üzerine, 310 bin nüfuslu ilçeden 290 bin kişinin civardaki dağlara kaçtığı haberleri alınmıştır. Ronahi TVnin Şengal bölgesindeki bir muhabirinin verdiği bilgilere göre, IŞİD, Şengale bağlı Sinune köyüne de tek mermi atmadan girmiştir. Haberde peşmergelerin konvoylar halinde buradan uzaklaştıkları iddia edilmiş, IŞİDin Sinune sakinlerine ya Müslüman olun ya da terk edin dayatmasında bulunduğu, bu dayatmayı reddeden binlerce kişinin Rojavaya kitleler halinde akın ettiği bilinmektedir dedi.
HALKIN YANINDA DURURDU
IŞİDin tetikçi bir örgüt olduğunu, saldırılarının amacının din, mezhep ve etnik yapı üzerinden hareketle, bir Arap-Kürt çatışması çıkarmak, Kürt hareketinin Rojavadaki modelini ortadan kaldırmak olduğunu bildiklerini söyleyen Aker, İslam adına, cihad adına mücadele eden çevrelerin, dini, insani ve vicdani açıdan dönüp kendilerine bakmaları gerektiğini söylüyoruz. Tarihinde 73 kez katliama maruz kalan acılı Ezidi halkının, IŞİD eliyle yeniden kıyımının, cihat adına, din ve mezhep adına İzahım kim yapabilir? Herkesin belli çıkarlarının olduğu ve bu çıkarlar doğrultusunda IŞİDi kullandığı, IŞİDin ise kendi hedefleri doğrultusunda bu taşeronluğu üstlendiği görülüyor. IŞİDin asıl hedefinin İslam ve halifelik adına bölgenin tarımsal kaynaklarının, su ve petrol kaynaklarının ele geçirilmesinde taşeron rolü oynamak, Rojavayı ve Irakı Kürtsüz, Ermenisiz, Ezidisiz, Süryanisiz bırakmaktır. IŞİDin dinsel bir samimiyeti olsaydı, taş üstünde taş kalmayan Filistine gider, halkın yanında dururdu ifadelerini kullandı.
SEYİRCİ KALAN İKTİDAR SAHİPLERİNİ KINIYORUZ
Aker, IŞİDin Şengal katliamı karşısında, dünya halklarının yükselen protesto eylemleri ile bir kısım Kürt askeri odaklarından gelen kanımızın son damlasına kadar halkımız ve Şengal için savaşacağız. Orası bizim kutsalımızdır şeklindeki açıklamaları önemsediklerini vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti: Uluslararası ve ulusal anlamda barışın tehdit altında olduğu bu çatışmalı zamanlarda, hükümetin ilgisi ve bilgisi dışında olmadığım düşündüğümüz; 28 Temmuz 2014 günü, İstanbul/Ömerlide IŞİDe bağlı olduğu iddia edilen bir islami grubun özel kıyafetler içinde toplu bayramlaşma ve piknik merasimi, gene 03.08.2014 günü İstanbul/Gaziosmanpaşada IŞİD sempatizanı İslami bir grubun düzenlediği Kuran okuma etkinliğinde yaşanan gerilimin Kürtlere yönelik saldırıya dönüşmesi, Musul rehineleri meselesinde bu güne değin IŞİDin açıktan kınanmaması tutumu, iktidarın IŞİD gibi, El Kaide gibi örgütlere açık kapı politikası izlediğinin somut göstergelerindendir. Bu politika hepimizi ciddi anlamda tedirgin etmektedir. Halkımız da tarikatlara, cemaatlere girerken, camilere giderken, bunun bir ucunun da IŞİD gibi, El-Kaide gibi örgütlere açık olduğunu ve din-iman adı altında, kendi kardeşini öldürmeye de yol açabileceğini unutmamalıdır. İnsan hakları konusunda faaliyet yürüten bir derneğin mensupları olarak, IŞİDin katliamlarına, Şengal katliamına seyirci kalan iktidar sahiplerini kınıyoruz.