AB raporuna eleştiri

KENAN YEŞİL - ÖZEL HABER

Avrupa Birliği’nin (AB) geçtiğimiz günlerde Türkiye ile ilgili açıkladığı İlerleme Raporunu değerlendiren Avrupa Birliği Uzmanı Dr. Can Baydarol, raporun satır aralarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Öncelikli olarak iki durumu ortaya koymak gerektiğini söyleyen Baydarol, “İlk defa isim değişti. Artık ilerleme raporu değil ülke raporu haline getirdiler. Çünkü ilerleme demek biraz komik kaçacaktı, olsa olsa gerileme demeleri lazımdı. Bunu dememek için diplomatik bir şekilde ülke raporuna dönüştürdüler. İkincisi ise bu raporun yayınlanması gereken tarihidir. Rapor geçtiğimiz yıl Ekim ayında açıklanması gerekiyordu, ancak raporun açıklanması nisan ayına sarktı. Aslında burada bir sorun var. Zaten bu raporun satır aralarına baktığımızda onu söylüyorlar” diye konuştu.

RAPOR OLUMLU DEĞİL

AB’nin açıkladığı raporda övgülerden çok yergiler olduğuna vurgu yapan Baydarol, bazı maddelerde ise Türkiye’yi kaybetmemek adına övgülerle bahsedildiğini belirterek, “AB, ‘Türkiye ile müzakereler sürdürmek zorundayız. Çünkü Türkiye ile köprüleri atmak çıkarlarımıza aykırı bir şey’ diyorlar. O yüzden raporda bulabildikleri kadar övülecek konular bulmuşlar. ‘Mültecilere karşı muazzam bir başarı var’ diyor raporda. Onun yanı sıra ekonomik büyümeye dikkat çekiyorlar. Bunların dışında ise Türkiye’nin giderek Avrupa’dan uzaklaştığını belirtiyorlar. Zaten komisyon başkanının açıklamalarını baktığımızda Türkiye AB’den koşar adımlarla uzaklaşıyor diyor. Hukuk, siyaset, demokrasi buralarda sorunlar olduğunu söylüyorlar. Türkiye’de işin ciddiyetinin vakıf insanların söyledikleri ile o raporun bir yerde örtüştüğünü görüyorum. Dolayısıyla açıklanan bu rapor çok sevinilecek bir durum değil. Gayet tabii ki şu bir başka gerçek, Türkiye’nin kalkınması için, daha iyi günlere ilerleyebilmesi için AB önem bir çıpa. Bu çıpayı Türkiye kaybettiği anda maalesef kötü bir Orta Doğu devleti yoluna gidecek. Şu anda Avrupa’nın temel korkusu bir parça bu raporun hem yayınlanma tarihine ve hem de isim değişikliğine yansımış olarak algılıyorum” ifadelerini kullandı.

‘FET֒ DİYORLAR

AB’nin raporunda 15 Temmuz 2016 hain Darbe Girişimi sonrasında bu yana ilk defa FET֒yü terör örgütü olarak tanımlamasını değerlendiren Baydarol, “Ancak burada direk terör örgütü denmiyor. Türkiye hükümetinin referansıyla FETÖ diyorlar. Kendileri bu organizasyonu kendi terör tanımlamasının içine koymuş değiller. Yani PKK, PYD’yi ‘bunlar bizim de terör listemizde’ diyorlar ama raporda anlaşıldığı kadarıyla kelimelendirmede Avrupa Birliği ülkeler arasında bir uyum yok. Yani FET֒yü terör örgütü kabul eden ülkeler var, etmeyen ülkeler de var. Dolayısıyla Türkiye hükümetinin söylediği kadarıyla gibi bir nüansla raporda belirtiyorlar” dedi.

ESKİ MANTIK DEVAM EDİYOR

Raporun Türkiye’nin dış politika adımlarına etkisi olmayacağını ifade eden Baydarol, “Bu raporun Türkiye’nin dış politika adımlarını çok fazla etkileyeceğini düşünmüyorum. Çünkü Türkiye şu anda büyüklerin tepişmesi arasında arada kalmış bir vaziyette. Yani Türkiye’nin sınırında Rusya ile ABD artık vekalet savaşını bırakıp da açık açık birbirleriyle dalaşırken, Türkiye’nin çok da fazla olarak dış politikada AB’ye kulak asacağını beklemek çok akılcı bir şey olmayabilir. Burada Rusya Türkiye’yi büyük oranda hem NATO’dan hem de batı dünyasından koparmaya çalışıyor. Batı dünyası da bu tür raporlarla Türkiye’yi kendi içine kabul etmemek doğrultusunda yanlış şeyler söylüyor. Aslında buraya Türkiye nasıl geldiğine baktığımızda, tam üyelik müzakereleri başlandığı gün Avrupa’dan iki tane siyasi lider çıktı bazı açıklamalar yaptı. Bir tanesi şu anda Fransa’da yargılanıyor Sarkozy, diğeri ise Almanya Şanşölyesi Angela Merkel. İki lider ‘Türkiye ne yaparsa yapsın biz bunları AB’ye almayız’ mesajını verdikleri gün zaten Türkiye’yi giderek batıdan uzak başka yerlere doğru ittiler. Dolayısıyla şu anda aynı mantığın devam ettiğini bu raporda görüyoruz” diye konuştu.

Haber Merkezi