AB uzmanından tavsiyeler

Türkiye ile AB arasında normalleşmeden ziyade makulleşme beklediğini belirten AB Uzmanı Can Baydarol, Türk ekonomisinin kötüleştiğinde bundan AB’nin de etkileneceğini dikkat çekti


  • Oluşturulma Tarihi : 27.09.2018 10:53
  • Güncelleme Tarihi : 27.09.2018 10:53
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
AB uzmanından tavsiyeler haberinin görseli

KENAN YEŞİL
Avrupa Birliği(AB) Uzmanı Can Baydarol, son dönemde yaşanan gelişmeler ışığında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin AB üyelik süreci ve şu andaki konumu hakkında bilgiler veren Baydarol, Türkiye’nin giderek Batıdan uzaklaşıldığını ve Rusya ile Çin’in yanlısı gibi bir görüntü verdiğini söyledi. Son 5 yıldır Türkiye ile AB arasında normalleşme beklemeğini daha çok makulleşme beklediğine değinen Baydarol, Türkiye’nin bundan sonraki süreçte üç nokta şeklinde ilerlemesi gerektiğine dikkat çekti. Dünya genelinde bir belirsizliğin söz konusu olduğunu vurgulayan Baydarol, değişmeleri anlatan Baydarol, krizlerin yönetilebileceğini ancak belirsizliklerin yönetilemeyeceğini söyledi. Türk ekonomisinin hastalanmasından AB’nin memnun olmadığına dikkat çeken Baydarol, Türk ekonomisi kötüleştiğinde bundan AB’nin de etkileneceğini belirtti.
‘AB ile neredeyiz?’ sorusunun çok zor bir soru olduğunu belirten AB Uzmanı Can Baydarol, konuşmasında Ankara anlaşmasına değinerek, “Ankara anlaşması, Türkiye’nin tam üyelik hayaliyle yapılmış, sürekli ofsayt pozisyonunda gol atan ve attığı golü iptal edilen bir ülke konumundadır. Ankara anlaşması ile AB Türkiye’nin doğu ile batı arasında tampon ülke olmasını net bir şekilde ifade etmiştir. Ankara anlaşması öyle bir anlaşma ki değiştirsen ayrı değiştirmesen ayrı bir sorun olan anlaşma. Türkiye’nin bu anlaşmanın 28’inci maddesinde AB’ye kademeli olarak üye olacağı anlatmaktadır. Anlaşmadan ‘tam üyeliği’ ifadesini aldığınız zaman tam bir boşluğa düşeriz. Ankara anlaşmasının yapıldığı tarihten günümüze paradigma 3 defa değişmiştir. Koşullar değişince anlaşmalarda revizyon gerekir. Bu paradigma değişikliklerini ifade ederek günümüze bakmak gerekir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında 3 ülkenin liderleri bir araya gelerek dünyayı tekrar paylaştı. İlk paradigma budur. Berlin duvarı yıkılması ile bir paradigma daha yıkıldı. Son olarak 11 eylül 2001 yılında İkiz Kule saldırısı ile bir paradigma yıkıldı” dedi.
AB TÜRKİYE’NİN NEZLE OLMASINI İSTEMEZ
Küreselleşmenin dünyanın sorunlarını çözmek için ortaya çıktığını ancak sorunları çözmek yerine sorunları artırdığına ve yeni krizleri ortaya çıkardığına dikkat çeken Baydarol, bu arada ekonomilerin de  küreselleşmeye gittiğini söyledi. Türkiye ekonomisinin biraz hastalanmasının zincirleme bir şekilde Avrupa ekonomisinin de rahatsızlanmasına neden olduğunu vurgulayan Baydarol, “Türk bankaları yaşadığımız ekonomik sorunlar öncesinde Avrupa bankalarından. 2.50 TL’den döviz alarak TL’ye çevirdi. Yaşadığımız bu sorunlar devam ederse ve Avrupa bankaları parasını geri istediğinde kurdaki hareketlerinden dolayı Türk bankaları ödeme sorunu yaşarsa ne olur? İtalya, Fransa, Almanya, İspanya bankalarından para aldı. Türk bankalarının buradan aldığı paraları ödeyemese Avrupa bankaları ne olur? Ekonomilerin iç içe geçtiği yeni bir dönem yaşıyoruz. Hiç kimsenin nezle olmasını hiçbir ülke istemez. Türkiye’nin nezle olmasını Avrupa istemez. Çünkü siyasi hedeflerle ekonomik hedefler tam örtüşür” şeklinde konuştu.
Son 5 yıldır Türkiye ile AB arasında normalleşme beklemeğini aktaran Baydarol, “Son 5 yıldır AB ile makulleşme bekliyordum. Uluslararası ilişkiler çıkar ilişkilerdir. Temeldeki çıkarı doğru tarif ederseniz gerisini getirirsiniz. AB’ye üye olmak için ise değerler vardır. Bu değerleri yok sayamazsınız. Çıkar-değer ilişkisinde değerlerin ayaklar altına alındığı bir dönem yaşıyoruz. Değerler olmazsa çıkarların sürekli hale getirilemez. Çünkü değerler çıkarların hizmetkarıdır. Türkiye’nin NATO’dan uzaklaşır gibi bir konumda olması endişe verici. Batıdan uzaklaşıyor görüntüsü vererek Rusya ve Çin’in yanında gibi gözükmesi 3. Dünya savaşı nasıl başladı diye başlıklar attırır” dedi.
TÜRKİYE ÜÇ NOKTADA İLERLEMELİ
Türkiye’ye şu anda makulleşmeden çok normalleşme fırsatı verildiğini söyleyen Baydarol, bu süreçte yapılması gerekeni üç maddede sıraladı. NATO’nun tekrar kendini şekillendirmesi gerektiğini aktaran Can Baydarol, şöyle konuştu: “Türkiye’ye şu anda makulleşmeden çok normalleşme fırsatı veriliyor. Bu süreçte üç nokta ilerleme bekliyorum. Birincisi vize konusu. Vize meselesi geçen yıl temmuz ayında halledilmesi gerekiyordu. İkincisi gümrük birliğini güncellenmesi konusu. Üçüncüsü ise AB’nin samimiyetini sorguladığımız alandır. AB kendi şımarık çocuklarını adam edebilecek mi yoksa destek olamaya devam edecek mi? Normalleşme tam üyelik etken olmanın bir yoludur. Türkiye, karar masasına oturmadan,  kendi düşüncesini ifade edemeden verilen kararlara uymak zorundandır. AB’den koparsa Türkiye kötü bir Ortadoğu ülkesine dönüşür. O yüzden bizim AB’den bağları koparmamamız gerekir.”