Ağaçlar nereye gitti?

ONURHAN ALPAGUT

400 yıllık zeytin ağaçlarının bulunduğu Yeni Foça Kargılıdere mevkiine, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Pis Su arıtma tesisi yapımına başlaması sonucu bölgede bulunan 120 adet ağaç tahrip edilmiş, birçok ağaçta katledilmişti. Konuyu Ege’de Bugün Gazetesi olarak 13 Temmuz’da manşete taşımış ağaç katliamını kamuoyunun bilgisine getirdik. Bunun üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi konu hakkında açıklama yaparak, ağaçların uygun şekilde taşındığı ifade etti. Bölgede halkın yoğun baskısı sonucu çalışmalara ara verildi. Gelinen süreçte olay mahkemeye intikal etti.

Yeni Foça Dayanışması adına duruma ilişkin açıklamada bulunan bölge sakini ve davanın avukatı Ata Sabri Atılgan, olayın olduğu günden bu güne kadar herhangi bir çalışmanın yapılmamasına tepki göstererek, yetkililerden yanıtlanması için, sökülen ağaçlar nereye gitti? Neden civarda boş araziler varken 400 yıllık zeytinlerin olduğu araziye bu tesis yapılıyor? Yetkili kişiler neden bizi muhatap almıyorlar? Sorularına cevap vermesini istedi.

"YAPILANLAR AKLA, MANTIĞA, VİCDANA AYKIRIDIR"

Konuyu bu üç başlık altında toparlayan Atılgan, bu sökülen ağaçların nereye taşındığını İBB’nin dediği gibi karantina altındaysa da bu ağaçların kendilerinden bir heyet oluşturulup bölgenin ziyaret edilmesini ve bu durumun ispatını istedi. Konu hakkında konuşan Atılgan, “Civarda boş bir arazi varken niye zeytin nakil edilir ki? Foça'da birçok yerde düz ve boş araziler mevcut. İZSU yıllar önce satın aldığı bu araziyi bilgimize göre burayı zeytin koruma kapsamından çıkartmış. Ancak zeytin korumadan çıksa dahi öncelikle boş alan varsa tesis bu boş araziler değerlendirilmek suretiyle kullanılır. İlla bu durumun kanunda da yazmasına gerek yok. Böyle bir durum söz konusu ise, neden burayı değerlendirmiyorsun diye sorarlar adama. Bu yapılan olay akla, mantığa, vicdana da aykırıdır" diye konuştu.

"BİZLERE AĞAÇLARIN NEREYE TAŞANDIĞI DERHAL GÖSTERİLMELİ"

Yapılan işlemlerin minarenin kılıfına uydurulmasına benzeten Atılgan, "Belli ki tüm bu yapılanlar silsile halinde minarenin kılıfını oluşturmak şeklinde gerçekleşmiş. Burada 5 yüz adet zeytin var gelip bir görsünler. Burası zeytinlik koruma vasfından çıkarılabilecek bir arazi değil. Her ağaç bir anıt niteliği taşıyor. Açtığımız davada ayrıca bu durumun da iptalini istiyoruz. 2008 yılında korumadan çıkarılan bu araziyi kabul edelim ki korumadan çıkarıldı. Bu tesisin yapılması için olur aldın. Olur raporunda diyor ki bu sadece bir müsaadedir, bir görüştür. Bu görüşe dayanılarak işlem yapılıyor. Kaldı ki görüşe dair; Aynı mahalleye taşınması uygundur şeklinde ibare var. Siz bu ağaçları aynı mahalleye taşımadınız ki bize derhal ağaçların nereye taşındığı gösterilmeli. Portakallı vadiye taşındığı söyleniyor ama nereye taşındığı kimseye gösterilmedi. Biz bu ağaçların aynı mahalleye taşınmadığından da eminiz. İbare de karantina diye bir durum geçiyor. Farz edelim bu ağaçları olur görüşü doğrultusunda karantinaya alındı. Sen bu görüş doğrultusunda ağaçları buraya getirmek zorundasın” dedi.

HALA SÜREÇ İPTAL EDİLEBİLİR

Sürecin hala iptal edilebileceğini vurgusunu yapan Atılgan, “Yasaya göre zeytinliklerin korunması kapsam dışında dahi olsa bile biz bunun iptalini istedik. Bu süreç geri işletilerek tekrar arazi koruma altına hala alınabilir. Zeytinler zorunlu bir sebep olmadığı takdirde kesilemez, nakil edilemez. Bunları madem nakil ediyorsun İl Tarım Müdürlüğünden resmi görevlinin bölgeye gelmesi ve ağaçları inceleyerek rapor tutması lazım. Bu raporda olur niteliği taşınması ve Ziraat Odası'ndan olur alınması zorunlu. Tüm bu işlemlerin usulüne uygun bir biçimde gerçekleşmesi gerekiyor” diye konuştu.

“NAKİL DEĞİL, KATİL YAPTILAR”

Zeytinliğin civarının boş arazilerle dolu olduğunu belirten Atılgan, “Bölgede zeytinlik arazinin civarında iki adet boş, düz ve geniş arazi mevcut. Bu araziler şahıslara ait. Ancak İBB bunları ben istimlak etmek ile mi uğraşıyım düşüncesiyle vakit kaybetmemek adına yıllar önce satın aldığı yeri kullanmaya karar vermiş. Burada ki insanlara tesis yapılacağı bir şekilde duyurularak kabul ettirilmiş. Ancak bölge halkına bu zeytinlerin söküleceği söylenmemiş. Biz bu talanın yapılacağını bilseydik bunu asla kabul etmezdik. Biz olayların ilk başladığı gün bölgeye gittiğimizde belediye çalışanları nakil yapıldığını ifade ettiler. Burada nakil yapmadılar. Katil yaptılar” dedi.

SÜRECİ GEZİYE BENZETTİ

Bu yaşananları gezi sürecinde halk ile devletin karşı karşıya gelmesine benzeten Atılgan, “Burada kimse ile muhatap olmadılar bizlerden köşe, bucak kaçtılar. Gezi süreci neden patlak verdi? Çünkü devlet yetkilileri 'ben yaparım' dedi. Halk 'hayır yapma' dedi. Bunun sonucunda halk ve devlet yetkilileri karşı karşıya geldiler. Aynı süreç burada da yaşanıyor. Alınan bir takım oda kararı sonucu bunu yapmaya karar vermişler. Ben inanıyorum ki onlarda insan ve vicdanları var. Gelip bu ağaçları görmemişlerdir” diye konuştu.

“TESİSİ DOĞRU YERE YAPMIYORLAR”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun bölgeye bir kaç gün önce geldiğini ifade eden Atılgan, “Biz sayın başkanımızın bizimle muhatap olacağını sandık fakat kendisi tamamen parti propagandası yapar şekilde burada yapılan duble yolları ve tesisin duyurusunu gerçekleştirdi” dedi.Atılgan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bölgemize gelen başkanımız burayı teğet geçiyor. Burada ki ağaçlar anıt düzeyinde. Proje resim edilirken kazıkları çakılmaya başlandı. Biz sandık başkanımız burada bizden bir heyet yanına alarak portakallı vadiye götürecek bize gerekli açıklamaları yapacak diye düşündük. Fakat bu iş düşüncede kaldı. CHP'nin propaganda sayfalarında Aziz Başkanımız yapmış olduğu o güzel yollarda yürümüş fotoğraf çektirmiş. Ayrıca buradan 26 bin metrekare üzerine yapılacak olan 10 bin kişinin ihtiyacını karşılayacak zeytinliğe yapılacak pis su arıtma tesisinin duyurusunu gerçekleştirmiş.Neden burayı ziyaret etmiyor? Oradan duyurusunu yapıyor? Madem güzel bir iş yapılıyor gelsin burayı da ziyaret etsin. Buraya gelmesinin tek amacı yapılanı meşrulaştırmak. Buraya güzel bir tesis kazandıracaklar ancak doğru yere yapmıyorlar” dedi.

İnternet üzerinde Yeni Foça Dayanışması adına yapılan açıklama;

Zeytin insanlar tarafından tahrip edilmediği sürece binlerce yıl yaşayabilen bir ağaçtır. Bütün Semavi dinlerin kitaplarında ve kadim kültürlerde kutsal olarak anılmıştır. Anadolu kültürünün ve ekonomisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Zeytin, yalnız ekonomik olarak değil aynı zamanda bunca yıldır aktarıldığı gibi gelecek nesillere de aktarılması gereken kültürel bir öneme de sahiptir. Bu yüzden yasalarla da korunmaktadır.

Son olarak yöre halkının oluşturduğu Yeni Foça Dayanışması olarak davamızın takipçisi olacağımızı bildirir, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilgili şirketin hukuka saygı gereği neticeyi bekleyerek faaliyete yeniden başlamamasını, nakledilerek karantinaya alındığı söylenen zeytinlerin ilgili usul dairesinde ait oldukları Yeni Foça sınırlarına geri dikilmesini talep ederiz.

Yeni Foça Dayanışması adına Ata Sabri Atılgan, Avukat

Haber Merkezi