Aile medeniyetinin sonu

SULTAN GÜMÜŞ 
Saffet Hoca, konuşmasına bir hikâyeyle başladı. Hikâye şöyle: “Allah, şeytanı insanlar arasına gönderip onları yoldan çıkarmalarını ister. Akşam olunca şeytanı çağırıp ne yaptığını sorar. Şeytan, bir kişiyi içkiye başlattığını söyler. İyi fena değil, işini yapmışsın cevabını alır. Diğer gün tekrar hesap sorar; ‘Bu gün ne yaptın?’ Şeytan; ‘Bir kişinin namazını geciktirdim’ der. İyi aferin cevabını alır. Üçüncü gün ise ‘Bir ailenin arasına girdim, onları birbirine düşürdüm’ der.” İşte bu ciddi bir konu… Rektör Saffet Köse, çok önemli bir konu üzerinden sohbete devam etti. Bütün saldırıların merkezi haline gelen ailenin; milletin, insanlığın geleceği için çok önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Köse, “Milletlerin yok edilme planları aile yapısından geçiyor. Batıda aile kavramı bitti. Geri dönüp toparlayamıyorlar. Biz de ise aile kavramı büyük oranda devam etse de sancılı olmadığını söylemek mümkün değil. Günümüzün modern kültür dedikleri şey insanların zayıf noktalarını iyi yakaladı. İnsanlarda en zayıf dürtü, şehvet dürtüsüdür. Yusuf, Züleyha’nın isteğine cevap verecekti Allah ona müsaade etmedi. Peygamber olacak bir kişi şehvete zayıf düşüyorsa siz varın insanların halini düşünün” diye konuştu. 

EN GÜÇLÜ KURUM AİLE
“Bütün dini kitaplarda meşru olan tek şey nikâh” ifadelerini kullanan Köse, “Özgürlük dışında kalan tek şey nikâh. Herkes nikâhlı yaşamak ister. Bizde yine de en güçlü kurum ailemiz. Problemlerimiz de var. Aile nikâhla kurulur nikâhla devam eder. Karı koca arasındaki merhamet bu işin devamını sağlar. Merhamet, acımak demek değildir. Acımak incitici bir kavramdır. Aileyi dağıtmak istiyorsanız, her gün bağırın, çağırın, kırın, dökün. Böylece aile dayanamayıp dağılır. Ailede nezaket ve zarafetle muamele edin” cümlelerini dile getirdi. Problemsiz bir dünya olmadığını belirten Köse, şöyle ekledi: “Problemsiz bir aile de yok. Karşılıklı anlayışlarla problemler çözülür. Toplumlar adalet üzerine kurulmaz, önemli olan muhabbettir. İstişare ailede çok önemlidir. İşte, ailede istişare anlayışı unutuldu. Haklar çatışma kültürü sonucu ortaya çıkar. İşçi hakları,  kadın hakları gibi. Ailede asıl olan çatışma kültürü değil vazifedir. Peygamberimiz kızına: ‘Kızım sen kocana cariye ol ki kocan sana köle olsun’ der.”

ÇOCUĞUN SIĞINDIĞI BİR KURUM
Ailede bütünüyle bir problem, kopuş varsa bunun ciddi bir problem olduğunu kaydeden Köse, “Asıl olan aile içi problemlerin aile içerisinde çözülmesidir. Dışarıya taşınca artık çözülmez duruma gelir. Yani aile arasına şeytanı sokmamak gerekir. Aile, çocuğun sığındığı en hassas kurum. Nazik, sevgi dolu, nazıyla oynayan yerdir. Burada örnek anne-baba alınır. Devlet kurumları soğuk kurumlardır, ailenin verdiğini veremez. Onun için en azından çocuk yedi yaşına kadar ailede büyümelidir. Okulda örnek öğretmen alınır; öğretmen otoriteyi sağlamak zorundadır” yorumunda bulundu. Aile içinde huzuru sağlamak için gerekli olan unsurlardan bahseden Köse, şöyle sıraladı: “Sabırlı olup öfkeyi kontrol etmeli. Bu yapılamıyorsa beklenmedik sonuçlar ortaya çıkar. Bir taraf konuşursa bir taraf susacak. Haklı da olsa o sırada konuşmanın bir anlamı yok. Ön yargıdan uzak olmak gerekir. Alınganlık göstermemek lazım. Aile büyüklerini eleştirmekten kaçınılmalı. Geçimli olmak, çatışmacı olmamak gerekir. Affedebilmek. Biz Allah’ın kuluna nasıl davranıyorsak Allah da kuluna öyle davranır. Onur kırıcı davranışlardan uzak durmak gerekir. Özür hatayı onarır. Eğer karşı özrü kabul etmiyorsa aynı hatayı işlemiş olur. Teşekkür iyiliği artırır. Sözü yerinde, zamanında ve gerekli olduğu kadar konuşmalı. Türk milletini, diri ve sağlam bir geleceğe taşıyacaksak aile içi davranışlarda yukarıda saydığımız konulara dikkat edeceğiz. Türklerde aile dağılırsa devlet düzeni bozulur. Aile içi düzeni ise ailede yaşayanlar sağlar.”
Foto Altı: Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi’nin Cumartesi Kültür Sohbetlerine davetliydi.