AK Parti’de Gündem İzmir

AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlenen “Gündem İzmir” başlıklı basın toplantısında konuşan AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, Türkiye’nin ve İzmir’in sorunlarına değinerek İzmir için çalışmaya devam edeceklerini belirtti


  • Oluşturulma Tarihi : 25.07.2024 12:03
  • Güncelleme Tarihi : 25.07.2024 09:03
  • Kaynak : BERKAY ERDEN
AK Parti’de Gündem İzmir haberinin görseli

Muhabir-Berkay Erden / AK Parti İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen “Gündem İzmir” başlıklı basın toplantısında Bilal Saygılı İzmir ve ülke gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Toplantı öncesinde basın mensuplarıyla birlikte kahvaltı eden partililer ve basın mensuplarıyla sohbet eden İl Başkanı Saygılı, ardından gerçekleştirdiği açıklamalara basın mensuplarının gazeteciler günün kutlayarak başladı. Yaptığı konuşmada Saygılı, “Dün, toplumun sesi olan, doğru ve tarafsız haberciliği ilke edinen gazetecilerimizin, sizlerin günüydü. Bilgiye ulaşma hakkını savunan, demokrasinin güvencesi olan basın emekçilerimize minnettarız. Zor şartlar altında bile doğruyu söylemekten vazgeçmeyen tüm gazetecilerimizin 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı'nı en içten dileklerimle kutluyorum” dedi.

Gazze’nin kardeş şehir olması için kalkan ellere teşekkür

Konuşmasının devamında İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde Gazze’nin kardeş şehir olması için verilen mücadeleye değinen Saygılı, “Sözlerimin hemen başında İsrail Terör Devletinin sürdürdüğü kıyımları buradan lanetliyorum. Mazlum Filistin halkına desteklerimi bildiriyorum. Bu vesileyle; Gazze’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde kardeş şehir ilan edilmesinde oy kullanan tüm meclis üyelerimize ve bu çağrımıza kulak veren vicdan sahiplerine gönülden teşekkür ediyorum. Aynı şekilde bir utancı daha sırtında taşımaması için İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne sesleniyorum. Gazze’yi kardeş şehir ilan etmeniz ne kadar olumluysa, Tel-Aviv’i sözde kardeş şehir olmaktan çıkarmamanız o kadar tarihi bir ayıptır. Katillerle kardeş olma karanlığını çocuklarınıza miras bırakmayın. Gazze ile kardeş olmak için oy verirken kalkan ellerinizi, Tel-Aviv’i de sözde kardeşlikten çıkarmak için kaldırın ki o elleriniz şerefiniz olsun” şeklinde ifadelerde bulundu.

Elektrik kaçağında kim suçluysa cezasını alsın

İzmir’de iki vatandaşın yağmurdan kaçarken bastıkları su birikintisinde elektrik akımına kapılarak hayatlarını kaybetmesi olayına değinen Saygılı, bir daha böyle bir ölümün yaşanmaması için çalışacaklarını belirterek; “Bizim medeniyetimizin temelinde beşer vardır. İnsan yaratılmışların en şereflisidir. Siyaset felsefemizde de “insanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturu zirvede yer alır. Geçtiğimiz günlerde Alsancak’ta ne yazık ki iki vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan feci bir olay yaşandı. Elektrik kaçağı nedeniyle Özge Ceren Deniz ve onu kurtarmaya çalışırken can veren İnanç Öktemay hayatını kaybetti.  İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltılar oldu, bunlardan tutuklananlar ve serbest kalanlar oldu. Hala soruşturma sürüyor. Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç da olayı yakından takip edip, kamuoyunu bilgilendirme yapıyor. Yani bu olayla ilgili ivedi ve usulüne uygun bir şekilde hukuki süreç ilerliyor ve ilerlemeye devam edecek. Ama ne hikmetse henüz nihai olmayan “ön raporları” referans gösteren CHP’nin İzmir siyasetinin aktörleri yaygara koparıyorlar. Şeffaf bir şekilde bizzat Bakanımız tarafından takip edilen, kamuoyu vicdanı açısından ivedilikle sonuçlanması için çaba gösterilen bir hukuki süreci adeta baltalamaya çalışıyorlar. Biz kimin suçlu olup kimin suçlu olmadığından daha ziyade iki vatandaşımızın yaşadığı feci ölümün bir daha yaşanmaması için her türlü altyapı çalışmasının İzmir’de boşluk bırakılmaması için adeta muhbir gibi çalışacağız.  Ve bu işinde takipçisi olacağız.  Kurum ya da kişiler hiçbiri fark etmez.  Kim suçluysa cezasını alsın! İnsan hayatı bu kadar ucuz değil. Kentimizde yağışlar başlamadan İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, bu işlerle ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları ile şehrin altyapısını gözden geçirmesini teklif ediyorum. İl Başkanı olarak üzerimize düşen ne varsa, takibini yapacağımın sözünü veriyorum. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun yaptığı gibi bu işi siyasete malzeme yapmadık, yapmayacağız. Bu vesileyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, acılı ailelerine sabr-ı cemil niyaz ediyorum” şeklinde konuştu.

Hiçbir canlının itlaf edilmesine razı değiliz

Gündemden düşmeyen sokak köpeklerine uygulanacağı iddia edilen ötenazi konusu hakkında itlafa razı olmadıklarını aktaran Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yapacağı barınakların yapılması için destek olacağını dile getirerek; “İzmir’de 480 bin sokak köpeği popülasyonu var. Almanya’da, Hollanda’da, Fransa’da gelişmiş ülkelerde sokak köpekleri yok.  Neden yok? Ben bizzat kendim gittiğim ziyaretlerde olmadığını gördüm. Bu sorunu yerel yönetimler büyümeden çözmeliydi. Ama CHP belediyeciliği sorun çözmek yerine günlük ve popülist politikalarla bu problemi İzmir’de çığ gibi büyüttü. Bazı kesimlerin evinden işine, işinden evine araçla, çocuklarının da okula servisle gittiği için yaşamadıkları bir travmayı; halkın yüzde 80’i sokaklarda bizzat yaşıyor. Sokaklarda yürüyerek ya da toplu ulaşım kullandığı anlarda, bu popülasyonun saldırısına maruz kalan vatandaşlarımızı; zırlayan zıplayan belli bir gruba ezdirmek hak mıdır? Hukuk mudur? Bu soruna çözüm getirmeden bu insanları kaderine bırakmak İzmir’e yakışır mı? Karabağlar’ın, Bayraklı’nın, Konak’ın, Ödemiş’in ve diğer ilçelerimizin arka sokaklarına gittiniz mi?  Sokakta köpeklerinin işgal ettiği bölgelerde insanlar yürüyemiyor!  Çocukların parçalandığı bir dünyada, bir insan canı bu kadar mı değersiz? Hiçbir canlının itlaf edilmesine razı değiliz ama kuduz, saldırgan ve öldürme riski taşıyan bir köpeğin itlaf edilmesi kaçınılmazdır.    İzmir’de Büyükşehir belediyesi ve ilçelerin geneli sizde değil mi? Eyleme katılmayın kardeşim, iş üretin, çözüm üretin. Büyükşehir ve İlçe Belediyelerine çağrımdır! Barınak yapmak istiyorlar ve yerleri yoksa, dosyalarını hazırlayıp gelsinler, yer  tahsisi konusunda bizzat takipçisi olacağız ve elimizden gelen desteği vereceğiz.  Ayrıca ben de yakın zamanda, 2 tane sokak hayvanı sahipleneceğim” dedi.

Yunan sanatçının çağırılmadan önce düşünülmesi lazımdı

Sahne’de yer alan Türk Bayrağı ve Atatürk portreleri nedeniyle sahneye çıkmayan Yunan sanatçının olayı üzerinden Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’ye yüklenen Bilal Saygılı, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Türk Bayrağı’nın böyle bir konuya alet edilmesini kınadığını belirterek; “Çeşme’de, Türk öğrenciler için yapılacak bir eğitim bağışı gecesinde, bir Türk sanatçı yok mu da Yunanistan’dan getirtiyorsunuz! TEV bu konuda hatalı! Sanatçıyı çağıran sizsiniz, bağıran yine siz. Hem suçlu hem güçlü hem arsız hem utanmazsınız! Türkiye’nin ortak değeri olan Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Bayrağımızın böyle bir konuya alet edilmesini kınıyoruz. Bunu yaparken en başta düşüneceklerdi. Ayrıca Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıl dönümünden çok kısa bir süre önce Yunan şarkıcının davet edilmesi de manidar geldi bizlere! Çeşme Belediye Başkanı, sponsor olduğu bu gece ile ilgili, yaptıkları ahmaklıktan kahramanlık çıkarmaya çalışmaktan başka bir şey yapmadı. Hızını alamayınca Milletvekilimiz Sayın Mustafa Varank ile girdiği siyaset polemiği de acemi bir politikacını kamuoyu önündeki zavallı çırpınışlarıydı” diyerek açıklamalarını sürdürdü.

İZBETON sözleşmeleri feshetti

Türkiye’nin deprem bölgesi olduğunun altını çizen Saygılı, İzmir Belediyesi’nin kentsel dönüşümü beceremediğini iddia ederek; “Ülkemiz ve şehrimiz için deprem hayati bir konu! Maalesef 25 yıldır İzmir’i yöneten zihniyet kentsel dönüşüm konusunda bir arpa boyu mesafe gidemedi. Hükümetimizin bu alanda çıkardığı yasalarla yerel yönetimlere tanınan geniş yetkileri CHP’nin İzmir’deki siyaset aklı değerlendiremedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi verdiği sözleri unuttu, vatandaşlar mağdur oldu. CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZBETON, garantör olduğu kentsel dönüşüm projesindeki kooperatiflerle sözleşmelerini feshetti.  Kentsel dönüşümü rant hesaplarıyla ‘kooperatif’ görünümlü ‘anonim şirketlere’ devreden İZBETON, Büyükşehir’e güvenerek sözleşme imzalayan 1550 vatandaşımızı mağdur etti. Nitekim: İZBETON’un çalışmasını yürüttüğü Karabağlar Uzundere’deki şantiye; yüzde 46 seviyesinde olması gerekirken yüzde 4 seviyesinde! Gaziemir Aktepe-Emrez’deki şantiye yüzde 80 seviyesinde olması gerekirken yüzde 9 buçuk seviyesinde. Karşıyaka Örnekköy Üçüncü etap inşaatı yüzde 99 seviyesinde olması gerekirken yüzde 19 seviyesinde.mYine Örnekköy’deki 4. etap ise yüzde 99 olması gerekirken yüzde 32 seviyesinde. Dikkatinizi çekerim; ‘Örnekköy’deki 3. Etap ve 4. Etapta’ dairelerin teslim tarihi 3.1.2024 olarak belirtilmiş. İşin bitiş tarihi çoktan geçmiş durumda. Bu sorunun muhatabı İZBETON’dur! Kimse topu birbirine atmasın. Şimdi yapılacak iş; 1550 kooperatif üyesinden toplanan yaklaşık 3 milyar TL’ye yakın paranın hesabını sorma zamanıdır? Mevcut inşaatlara harcanan para yaklaşık 1 milyar TL. Peki, geriye kalan yaklaşık 2 milyar TL buhar olup uçtu mu? Nerede bu para? Bu paranın nerde olduğu İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Cemil Tugay tarafından eski kooperatif başkanlarından CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’na sorulmalı ve kamuoyuna açıklanmalıdır. Ayrıca tüm sorumlularda yargıya intikal ettirilmelidir. Bundan sonraki süreçte projelerle ilgili ne yapılacağı tüm şeffaflığı ile İzmir kamuoyu ile açıklanmalıdır. Aksi halde İzmir Büyükşehir Belediyesi, kendi halkını dolandıran ilk belediye olarak tarihe kara harflerle yazılacaktır” ifadelerini kullandı.

İnşaat maliyetleri arttı

Yapılması gereken kentsel dönüşümün zamanında yapılmayarak maliyetinin arttığına dikkat çeken Bilal Saygılı, artan maliyetler karşısında belediyenin gereken miktarda parayı bulmakta zorlanacağını ileri sürerek; “O gün bu işi beceremeyenlerin bugün bu inşaatları bitirme maliyeti 12 milyar TL’ye çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu parayı nereden ve nasıl bulacak? Bahse konu olan konut sayısı 100 bin değil, 40 bin değil… Sadece 4 bin 250! Bugün büyük ölçekli herhangi bir inşaat firmasının birkaç yılda başlayıp bitireceği bir projeden bahsediyoruz. Ne yazık ki CHP’nin kolayı zor, zoru da imkânsız eden beceriksizlik vizyonu yüzünden İzmirli vatandaşlarımız mağdur olmuş durumda. Şunu da belirtmeliyim ki; AK Parti iktidarı bugüne kadar TOKİ marifetiyle İzmir’e 116 Milyar TL yatırım yaptı. 21 yılda TOKİ, İzmir’e 25 bin konut inşa etti. 2020 İzmir depreminden hemen sonra TOKİ, 2 yıl gibi kısa bir sürede 5 bin konutu yapıp depremzedeler teslim etti ve depremzedeler yeni evlerinde oturuyor. AK Parti olarak sorumluların hesap vermesi ve benzer mağduriyetlerin yaşanmaması için gerekli adımları atacak, mağdur vatandaşlarımızın yanında olacağız. İzmir ve İzmirli sahipsiz değildir. AK Parti buradadır. Bunu da burada İzmir adına tarihe not düşmüş olduk” dedi.

Memur kardeşlerimizin haklarının verilmesini bekliyoruz

İzmirli vatandaşların daha ucuza ulaşım sağlaması için 90 dakika uygulamasını hayata geçirilmesinde gerekli adımları attığını dile getiren Saygılı, sosyal denge tazminatı konusunda gerekli adımları attığını dile getirerek; “Biz Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Sayın Hamza Dağ’ın seçim kampanyasında da vadettiği gibi İZBAN’daki 90 dakika meselesinin üzerine gideceğimizi ifade etmiştik. Bu konu ne yazık ki anlamsızca uzadı, ilgililer bu meselede inisiyatif almaktan kaçındı. Bu süreçte bizzat görüştüğüm Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdulkadir Uraloğlu’nun meseleyle alakalı yaklaşımı çözümü de beraberinde getirdi. Sayın Bakanımız, İzmir’in ulaşım sorunlarına duyarlılık göstererek gerekli adımları attı ve çözüm üretti. Geldiğimiz noktada bu sorun nihayet çözüme kavuştu. Artık İzmirli vatandaşlarımız, ulaşım haklarından daha ucuz faydalanmaya başladı.  İzmirli kent içi ulaşımını sağlarken daha az ödüyor.  Sayın Cemil Tugay da bu noktada pozitif yönde bir adım attı. Böylece AK Parti olarak bir problemi daha İzmir’in hayrına ve yararına olacak şekliyle çözmüş olduk. Ama çözülmeyi bekleyen başka meseleler de var. Eşrefpaşa Hastanesi'nde ek bina yapımında Tunç Soyer ihaleyi bitirememişti biliyorsunuz.  Cemil Tugay döneminde, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Eşrefpaşa Hastanesi'nde yapılacak ek hizmet binasının inşaat ihalesinde süre uzatımı istedi. Biz de destek verdik ve süre uzatıldı.  Şimdi bu işin takipçisi olacağız.   İhale yapsınlar ve hastaneyi bir an önce İzmir’e kazandırsınlar.   Sosyal Denge Tazminatı(SDT) ile ilgili de üzerimize düşeni AK Parti grubumuz Büyükşehir Meclisi’nde yapmıştır.  Bu anlamda artık Yetki Cemil Tugay’dadır.  Memur kardeşlerimizin hakkını verecek şekilde gerekeni yapmasını bekliyoruz.    Biz, İzmirlinin yaşam kalitesini yükseltirken yaşam maliyetlerini düşürmeye, yüzleri güldürmeye devam edeceğiz inşallah. Biz özellikle AK Parti İzmir kadroları olarak İzmir için ne iyiyse, onun olması için gayret gösteriyoruz. İzmir için yetkin bir koordinasyon ile milletvekillerimizin de bu koordinasyon çerçevesindeki uyumları, destek ve azimleriyle şehrimizin problemlerini sırayla çözüyoruz. Bilhassa bakanlarımızın önemli katkılarını ve rehberliği bizlere güç veriyor. Bu vesileyle İzmir’in gündemleriyle yakinen ilgilenen tüm bakanlarımıza ve Ankara’da sesimiz olan milletvekillerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Kordon’a gidince utandım

Körfez’in yüzeysel bir şekilde temizlendiğini söyleyen İl Başkanı Saygılı, arıtma tesislerindeki eksikliklere  değindiği açıklamasında; “Geçtiğimiz hafta, yurtdışından gelen misafirlerimi Kordon’da yemeğe götürdüm.  Yemeğin ortasında ağır bir koku geldi, misafirlerim rahatsız oldu ve onların talepleri ile oradan ayrıldık. Bir İzmirli olarak ne yazık ki utandım. İzmir Büyükşehir yetkilileri Kordon’daki esnafa gidip bir konuşsa ne olduğunu öğrenecekler.  Sayın Cemil Tugay! 100 gündür, yani göreve geldiğinizden beri Körfez’deki çevre felaketi ve ağır koku problemiyle ilgili hiçbir şey yapmadınız! Tunç Soyer gibi yüzey temizliği mi yapacaksınız yoksa hakikaten temiz bir Körfez için bir inisiyatif alacak mısınız? Ne yapacaksınız, bir planınız var mı? Kanalizasyon borularının hala körfeze akması ve yılan hikayesine dönen Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’ndeki 4. Faz’ın 9 yıldır bitirilememiş olması, körfezi her gün daha kirli hale getiriyor.  İşe gelince yok, şova gelince çoksunuz” şeklinde konuştu.

CHP’nin iç meselesi hayretle izliyoruz

Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Saygılı’ya Sendika ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında yaşanan krize CHP genel merkezinin dahil olması hakkındaki görüşlerinin sorulması üzerine; “Onların kendi arasında anlaşmazlık var. Önce onlar gelecekti sonra 4 temmuzda memurlar Ankara’ya davet edildi. Bunlar CHP’nin iç meselesi ama şaşkınlıkla izliyoruz. Kendi aralarında anlaşamadıkları konuyu kamuoyuna taşıdılar şaşkınlıkla izliyoruz” dedi.

İki dönem arasında mücadele ediyor

“Cemil Tugay’ın 100 günlük performansı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Tugay’ın  kendinden önceki dönem kendi dönemi arasında kaldığını aktaran Bilal Saygılı; “Kendinden önceki dönem ile kendi dönemi arasında oluşan çelişkilerle mücadele ediyor ancak bu da henüz İzmirliye fayda sağlayacak bir konumda değildir. Ancak biz iyi niyetle çalıştığını tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Belediyeler öncelikli görevlerini yapsın

Bir gazetecinin kendisine SGK borçları nedeniyle belediyelere yaptırım uygulanacağını hatırlatması üzerine AK Parti İl Başkanı Saygılı; “Benimde siyasetin yanında bir iş hayatım var istihdam oluşturuyorum 40 yıllık müessesenin sahibiyim. Yanımda yüzlerce insan çalışıyor. Bugüne kadar 12 tane irili ufaklı krizle muhatap oldum ama hiçbir zaman bu krizlerde çalışanımın maaşını da verdim sigortasını da ödedim. Emekli ikramiyelerini tazminatlarını bir kuruş parası kaçırmadık. Kendimden örnek verdim ama bunu herkes yapmak zorunda. Bu kanun sadece CHP’li belediyeleri değil AK Partili belediyeleri de bağlıyor. Herkes görevini layığı ile yapsın. Bir vakfa sponsor olacağına önce çalışanının maaşını öde. Belediye olarak öncelikli görevlerinizi yerine getirmeyeceksiniz sigorta ödemeyeceksiniz ama konsere para götüreceksiniz.” İfadelerini kullandı

Sokak köpekleri tekrar soruldu

Bir gazetecinin sokak köpekleri hakkında tekrar soru yöneltmesi üzerine Bilal Saygılı; “İzmir’in nüfusu 4 buçuk milyon köpek popülasyonu hızla artarsa durum çok farklı bir boyut alır. Bu canlarımızın mağdur olması için bir yasa değil. Orada ötenazi kavramı vardı bu kişinin kendi isteği ile yaşamının sonlandırılmasıdır. Bu kavram tekliften çıkartıldı ve doğru bir yaklaşımdı çıkartılması. Sadece büyükşehir değil ilçe belediyenin de barınak ihtiyacı olursa yer tespiti yapsınlar biz o yerin yapılması için İzmir için elimizi taşın altına koyarız. Vatandaşlarımızın ortaya koyacağı duruş şu olmalı demin ben nasıl 2 hayvan sahipleneceğimi barınaktan söyledim zaten sizlerle de paylaşacağım. Bu sevgiyle İzmirli vatandaşlarımızın da her şeyi belediyeye ya da devlete bırakmaması gerektiğini hayvan sahiplenmelerinin gerektiğini düşünüyorum. İtlaf konusu en son mevzu Allah korusun kuduz çocukları 1 günde öldürebilir. Hiçbir dinde canlıya zarar vermek gibi bir şey yoktur. Ben bu manada belediyelerin barınakları kurması ve halkın barınaklardan bu hayvanları sahiplenmesini bekliyorum. Lütfen yazın şehir dışından gelen vatandaşlarımızın anlık olarak bir köpek bakıp sonra sokağa atmasının önüne geçelim bu sürdürebilir bir şey değil” şeklinde konuştu.

Faydası varsa İzmir için yapılır

Cemil Tugay’ın hakkında “İZBAN mantık hatasıdır” denmesinin kendisine hatırlatılması üzerine bu konu Ankara’da konuşulur diyen İl Başkanı; “Ben kendisine birkaç kez ifade ettim. Bu başlangıç 2010’lu yıllarda dönemin belediye başkanı aziz Kocaoğlu dönemin bakanı Binali Yıldırım’ın ortaklaşa aldığı karardı bu. Şimdi bu konuyu kamuoyu önünde konuşmadan önce yetkililerin kendi arasında istişare etmesi uygundur. Bunu görüşmemiz lazım varsa ciddi şekilde gerekçeleri Ankara’da görüşülür varsa İzmir’e faydası gereği yapılır” diyerek basın toplantısını noktaladı.

Yazarımız Kim ?

BERKAY ERDEN