Sayfa Yükleniyor...
“Trafiğiyle, alt yapısıyla İzmir, can çekişiyor” diyen Başkan Sürekli, “İzmir’in dereleri, balıkları can çekişiyor. Ama CHP’li yerel idare; bir çan misali içi boş ama vurunca inanılmaz bir ses çıkarıyor” dedi.
NURETTİN BAKİ
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve ekibi basınla birlikte İzmir Körfezi’nde inceleme turu gerçekleştirdi. Kerem Ali Sürekli’nin körfez inceleme turuna, Çevre ve Şehircilikten Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Deniz Doğan, AK Parti İZMİR Tanıtım ve Medya Başkanı Dilaver Kişili, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan vekili Özgür Hızal, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcü Hakan Yıldız, meclis üyesi Hüsnü Boztepe katıldı. Burada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e çağrıda da bulunan Başkan Kerem Ali Sürekli, “Güzelbahçe sahilinde yüzerek körfezin temiz olduğunu iddia ediyor. Gelsin iç körfezde yüzsün ama sahilde bir ambulans hazır bulunsun. Ben yüzemem ben çocuğumun istikbalini düşünüyorum” dedi.
İZMİR’İN HAZİNESİ KİRLİLİK KURBANI
Hazinelerle dolu İzmir’in, körfez kirliliğine kurban edildiğini söyleyen Başkan Kerem Ali Sürekli, “İzmir; plansızlık nedeni ile turizmini güneye, ticaretini kuzeye kaptırmıştır. İzmir’in iç körfezindeki kirlilik ve koku problemi gün gibi ortadadır. Bu kenti, aralıksız olarak neredeyse çeyrek asırdır yöneten CHP’li Büyükşehir Belediyesi her ne kadar işi, ‘Ben Çevre Bakanı değilim’ aymazlığına getirse desorumluluk kendilerinindir. Hazinelerle dolu İzmir; körfezin kirliliğine kurban edilmektedir. İzmir bugün ne yazık ki; bu sorunu çözemedikleri, ulaşım kanallarını(Yenikale Ulaşım Kanalı)açmadıkları, arıtma işini hayata geçiremedikleri için turizmini güneye, ticaretini de kuzeye kaptırmış durumdadır.Bu kayıplara ilişkin veriler ve bilgiler ortadayken; İzmirliler neredeyse burunlarına mandal takarak dolaşacakken, inkârın da ötesine geçerek hayal vaatlerle halkı oyalamak doğru değildir. Tabi bu durumda; İzmir’in göz göre göre kurban edilmesine kayıtsız kalmamızı da kimse beklememelidir. İzmir’de, yerleşik hayatın başladığı çağdan, 70’lere kadar Bayraklı’da, İnciraltı’nda denize girilen körfezi; kuşların sabahları Halkapınar’a, oradan Çakalburnu ve akşamları da Kuş Cenneti’ne yolculukları tarih olmuştur. Bunun vebali CHP’li yerel yönetimlerin omuzlarındadır. Bırakın denize girmeyi, deniz kenarı keyifleri tarih olmuştur, koku kent içine kadar sirayet etmiştir. Bunun vebali CHP’li yerel yönetimin omuzlarındadır. Verilen sözler tutulmamış, bilim yok sayılmıştır” diye konuştu.
DEĞİL YÜZMEK ELİMİZİ BİLE SOKAMADIK!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin derelerin tabanlarını kirlilik ve kokuyu artıracak şekilde betonlaştırdıklarını belirten Başkan Kerem Ali Sürekli, “Önce yanlışları, sonra ihmali ve vurdumduymazlığı ilmek ilmek ördüler. 20 yıldır körfezde yüzeceğiz diyorlar. Yüzmeyi bırakın, elimizi sokamadık. Körfezdeki bu kirliliği oluşturan yanlışlar olduğu gibi, çözümü konusundaki ihmaller ve vurdumduymazlıklar ne yazık ki tabloyu içler acısı hale getirmiştir. En çarpıcı olanı ise dere ıslahlarında yanlış yöntem kullanmaları, derelerin tabanlarını kirlilik ve kokuyu artıracak şekilde betonlaştırmalarıdır. Bu körfezdeki kirliliği artıran bir etkendir ama derelerin altının betonlanması aynı zamanda bir ekolojik katliamdır. Maalesef; Büyükşehir Belediyesi, bu gerçekten de bir haberdir ya da yüzleşmekten kaçmaktadır” şeklinde konuştu.
GÜZELBAHÇE AÇIKLARINDA POZ VERİYOR!
Başkan Kerem Ali Sürekli, “31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde, 3 yılın sonunda ‘körfezde yüzeceğim’ diyen CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer; görev döneminin yarısını, yani 2,5 yılı geride bırakmıştır. Ancak; Güzelbahçe açıklarında dalıp poz vermenin ötesine gidememiştir. Meselenin; sinekleri öldürmek değil, bataklığı kurutmak olduğunu maalesef kavrayamamıştır. Geçtiğimiz günlerde; Manda Deresi’nde biriken 6 metrelik pisliği temizlemesini müjde olarak duyurması bundandır. Çünkü; asıl yapılması gereken körfeze gelen suyun temiz olmasını sağlamaktır. Özellikle, Yeşildere ve Halkapınar’dan körfeze akan pis suyu, atık suları ortadan kaldırmaktır. Dere ıslahları ciddiye alınmalı ve teknik olarak doğru uygulamalar sağlanmalıdır. ‘Sayın Soyer görev süremden 3 yıl sonra yüzeceğim’ dedi.Ancak şu an şartlarda 3 yılı bırakın 13 yıl da geçse içinde bulunduğumuz iç körfezde yüzmek mümkün değil” ifadelerine yer verdi.
KENDİ BELEDİYELERİNDEN TEPKİ ALMIŞTIR
Başkan Kerem Ali Sürekli, “Gediz Havzası’nı planlamak için kolları sıvayan Soyer; işi 12 maddelik acil eylem planı açıklamaya kadar götürmüştür. Ve sevimli bir izci kampı kurup, arkasına bakarak da İzmir’e geri dönmüştür. Ancak, uhdesindeki körfez, burun direklerini kırarken, bu savaşa soyunmak hiç de ikna edici değildir. Bu tamamen, asıl sorumluluğunu unutturmak üzerine kurulu trajikomik bir hamle olmuştur. Öyle ki, Turgutlu ve Manisa Belediye Başkanlarından da aynı tepkiler gelmiştir. Anadolu’da bir tabir vardır; “İnsan kendi gözündeki çöpü görmezmiş’İşte durum budur. Özetle; tümüyle gündemi değiştirme girişimleri ve 4 gün süren yersiz araştırma- inceleme gezileri fiyaskoyla sonuçlanmıştır. İzmir Körfezi’ni temizleyemeyen Soyer’in Gediz’e sarılması beklediği sonucu vermediği gibi; “Ben Çevre Bakanı değilim ki” diyerek topu kucağından çıkarmaya çalışması da acıklı bir durumdur. Körfezde 3 yıl sonra yüzeceğim vaadinde bulunurken bakanlık ve kanunlar yok muydu? Kendi yetki ve sorumluluğunda olan bir sorunu başından savarken, oturup düşünmeli! Destekli, dayanaklı, reel açıklamalar yapmalı” şeklinde konuştu.
İZMİR KÖRFEZİ CAN ÇEKİŞİYOR
“İzmir Körfezi can çekişiyor” diyen Başkan Kerem Ali Sürekli, “Trafiğiyle, alt yapısıyla İzmir, can çekişiyor. İzmir’in dereleri, balıkları can çekişiyor. Ama CHP’li yerel idare; bir çan misali içi boş ama vurunca inanılmaz bir ses çıkarıyor. Algı yöneterek, -mış gibi yaparak zaman geçiriyorlar. Yapmadıklarını yapmış gibi, yapamadıklarını engelleniyorlarmış gibi göstermekten zerre tereddüt etmiyorlar. Ancak köy görünüyor. Şimdi, bizim muhalefetimize, eleştirilerimize karşılıklar gelecek biliyorum. Özeleştiri yapmalarını beklemiyoruz. Hiç yapmadıkları bir şey de bu ne yazık ki. Biz halkın gözü dili olmaya, ortadaki fotoğrafın alt metni olmaya, doğruları, doğru bir üslupla söylemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi