Sayfa Yükleniyor...
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisi, sağlık emekçileri ile yerel hizmet emekçilerini mağdur ederken, Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı, aynı zamanda Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü Ahmet Tuncay Karaçorlu, 1 Mayıs için sokaklara çıkıp çalışan emekçinin görüntüsünü fotoğrafladı
SULTAN GÜMÜŞ
Görünmeyen hizmetleriyle atık toplama emekçilerinin sayısının da azımsanmayacak büyüklükte olduğunu söyleyen Karaçorlu, “Salgın sona erdikten sonra unutulmaması gereken nokta, bu özverili çalışmanın karşılığı yalnızca anarak değil hatırlayarak da olmalıdır” açıklamalarında bulundu. Karaçorlu, “Küresel salgından en çok mağdur olanlar; sağlık emekçilerimizle birlikte yerel hizmet emekçilerimiz olmaktadır. Düşük ücret şartları ve ağır çalışma koşullarıyla birlikte sağlıksız barınma koşulları da bu dönemde çok daha açık görülmektedir. Bina hizmet emekçilerinden, sokak temizlik emekçilerine, alışveriş merkezleri emekçilerinden, ulaşım emekçilerine kadar tümü üzerlerine düşen yükü aksatmadan yerine getirmektedir” dedi. Bu yükleri taşıyanlar arasında bir de görünmeyen hizmetleriyle atık toplama emekçilerinin sayısının da azımsanmayacak büyüklükte olduğunu aktaran Karaçorlu, “Salgın sona erdikten sonra unutulmaması gereken nokta, bu özverili çalışmanın karşılığı yalnızca anarak değil hatırlayarak da olmalıdır. Benzer olarak görülen bu davranışların gerekenleri çok farklıdır. Kamusal devlet düzenlemelerinin dillendirildiği bu dönem yerel yönetimlere, hizmet emekçilerinin sağlıklı barınma ihtiyaçlarından, güvenceli iş ihtiyaçlarına, birçok alanda kalıcı adımların atılmasına yönelik görev ve sorumluluklar yüklemektedir” diye konuştu.
KENT KOOPERATİFÇİLİĞİ BİR OMURGA
Yerel yönetimlerin ellerinde azımsanmayacak olanakların bulunduğunu ifade eden Karaçorlu, “Bu anlamda, yerel yönetimler, merkezlerine rant dağıtımını değil adaleti ve kolektif üretimi almalıdır. Sosyal konut ihtiyacının karşılanmasından, doğal ve tarihsel çevrenin korunmasına değin her alanda önemli bir araç olabilecek ‘Kent Kooperatifçiliği’ yöntemi çok önemli bir çıkıştır. Mesleğe ilk adım attığım yıllarda, Ankara’da ‘Zafertepe Mahallesi Gecekondu Geliştirme Projesi’nde, Manisa’da ‘Yeni Manisa Kent Kooperatifçiliği Projesi’nde ve akademik çalışmalarımda ‘Yeni Foça Tarihsel Çevre Kooperatifçiliği’ni örnek alan, yüksek lisans çalışmasında da içinde kentleşme ruhunun bu önemli omurgası, ‘kent kooperatifçiliği’ omurgası hep vardı” yorumunda bulundu.
Sağlıklı kentleşme için bir sihir olan kent kooperatifçiliğinin yerleşimdeki birçok sorunun çözümünde çok önemli bir araç olacağını aktaran Karaçorlu, son olarak, “Bu aracı İzmir’in son dönemde artık kalıcı olarak gündeminde olan Kemeraltı Çarşımızın ‘Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınması anlamıyla değerlendirmek artık daha mümkün. Dayanışma için, emek kardeşliği için, İzmir için...” dedi.
Haber Merkezi