Antibiyotikli süte karşı çözüm kooperatifte

Türkiye’de son günlerde gıda güvenliği konusunda bilhassa süte antibiyotik karıştırıldığı hususunda ciddi iddialar mevcut. Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, topladıkları sütleri yerinde kontrol ettiklerini belirterek, kesinlikle antibiyotikli süt almadıklarını söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 28.11.2015 09:02
  • Güncelleme Tarihi : 28.11.2015 09:02
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Antibiyotikli süte karşı çözüm kooperatifte

ONURHAN ALPAGUT

Türkiye’de gıda güvenliği konusunda özellikle son zamanlarda ciddi bir endişe mevcut. Gelinen son noktada süt konusunda da bir takım oyunların olduğu ve süt içersinde antibiyotik kalıntılarına rastlandığı konusunda bazı kurum ve kuruluşlar ciddi bir uyarı almış bulunmakta. Konu hakkında konuşan Tire Süt Kooperatif'i Başkanı Mahmut Eskiyörük, topladıkları sütleri yerinde kontrol ettiklerini antibiyotikli sütleri almadıklarını söyledi. İzmir Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Keskinoğlu ise sokakta satılan sütlerin sağlık için güvenli olmadığını belirtti.

“ANTİBİYOTİKLİ SÜT ALMIYORUZ”

Bu konuda gereken hassasiyeti bilerek hareket ettiklerini söyleyen Tire Süt’ün başındaki isim Mahmut Eskiyörük, antibiyotikli süt konusunda oldukça katı bir tutum içerisinde olduklarını dile getirdi. Eskiyörük, “Sütü yerinde kontrol ediyoruz. Antibiyotikli sütü almıyoruz” dedi.

“HERŞEY KONTROLLܔ

Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük, hayvanlarda antibiyotik kullanımının insan sağlığı açısından ciddi zararları olduğunu bildiklerini söyleyerek, bu konuda ciddi olarak Tire Süt Kooperatifi içersindeki çiftçileri bilinçlendirdiklerini belirtti. Eskiyörük, “Yüksek verimli olan hayvanlar daha fazla hastalığa maruz kalıyorlar ve bunun için antibiyotik uygulaması ciddi boyutta. Ancak bu sütlerin kullanımı çok tehlikeli. Antiyobitiği sığıra enjekte ettiğiniz ve bunu çocuğunuza içirdiğiniz zaman onun bağışıklık sistemin yok eden bir etkiye sahip. Gıda güvenliği ahırdan başlar ve sütlerde kontrollü bir şekilde alındığında gıda güvenliği sağlanabilir. Biz Tire Süt Kooperatifi olarak bütün sütleri yerinde antibiyotik kontrolü yaparak alıyoruz. İçersinde antibiyotik olan sütleri almıyoruz. Bu konuda ortaklarımıza eğitim verdik. Antibiyotikli süt karıştırana da ağır ceza uyguluyoruz. Onlarda artık hayvanlara antibiyotik vermek yerine hastalanmamasını sağlamaya uğraşıyorlar” dedi.

“ALMADIĞIMIZ SÜTLERİ TOPLAYANLAR VAR!”

Firma olarak almadıkları antibiyotikli sütlerin  başkaları tarafından toplanıldığını ve piyasaya sürüldüğü konusunda uyarıda bulunan Eskiyörük, “Maalesef bizim almadığımız sütler arkamızdan biri tarafından toplanıyor. Bu sütleri toplayanlar ise firmalar değil merdiven altı dediğimiz yerler. Firmalar zaten bu konuda sıkı bir denetleme içersinde o yüzden böyle bir şey yapmaları mümkün değil. Ancak serbest piyasa tüccarlarıyla süt toplanan bir Türkiye'de denetim yapmak ve gıda güvenliğini sağlamak mümkün değil. Sütler ancak örgütler vasıtasıyla toplanırsa denetim sağlanabilir. Ürünlerin yüzde 90'ı kooperatiflerle toplanmalı maalesef bu oran Türkiye’de yüzde 13’lerde” şeklinde konuştu.

“TOPLAMAYI KOOPERATİFLER YAPMALI”

Süt toplanmasının birlikler üzerinden değil de kooperatifler üzerinden yapılması gerekliğinin altını çizen Eskiyörük, Türkiye’de kooperatiflerin bu zamana kadar öcü gibi gösterildiğini söyledi. Türkiye'de birliklere değil kooperatiflere ihtiyacın olduğunun belirten Eskiyörük, üretecinin tarlaya hapsedildiğini söyleyerek, “Dünyada, tarım ve hayvancılığın bütün faaliyetleri kooperatifler kanalıyla sürdürülüyor. En kapitalist ülkeler bile kalkınmanın yolu olarak kooperatifçiliği benimsemişler ve önemsemişler. Türkiye’de ise, (Şartlar kooperatifçiliği zorunlu kılmasına rağmen) kooperatifler neredeyse yok denecek kadar az. Çünkü, kooperatifçilik, üreticilerin sırtından para kazanıp haksız kazanç sağlayan kişiler tarafından hep kötü gösterildi ve üreticiler korkutuldu. Üretici, tarlaya hapsedildi ve onların ne onların ne siyaset ne de ticaret yapmasına izin verilmedi. Türkiye’de kooperatifçiliğe karşı, dünyanın hiçbir yerinde olmayan birlikler kuruldu. Oysa dünyada sadece ıslahla ilgili birlikler faaliyet gösterir. Türkiye’de ise kooperatifler varken süt birlikleri de, damızlık birlikleri de süt toplama işine girdi. Ben yıllardır, örgütlerin görev tanımları doğrultusunda işlerini yapması gerektiğini savunuyorum. Hatta süt üreticileri birliğinin gerekliliğine bile inanamıyorum. Dünyada, sütün toplanması, satılması, işlenmesi, üreticinin düşük maliyetle üretim yapmasına yönelik hizmetlerin hepsi kooperatifler aracılığıyla yapılmaktadır” diye konuştu.

“KONU HAKKINDA MEVZUAT VAR AMA...”

İzmir Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Reha Keskinoğlu ise konu hakkında mevzuat olduğunu bildiklerini fakat şu ana kadar imha edilen antibiyotikli süt olup olmadığını bilmediğini belirterek şunları söyledi: “Antibiyotik söylentisi var. Mevzuata göre de antibiyotik Tarım Hayvancılık Bakanlığı toplayıp imha etmek durumunda. Bugüne kadar imha edilen süt duymadım ama yapılıyordur. Kanunda yeri olduğuna göre en azından yapılıyor olduğunu düşünüyorum.”

“ZAMANLA BÜNYE BAĞIŞIKLIK KAZANIYOR”

Antibiyotikli sütün inan sağlığına zararlarına da değinen Keskinoğlu, “Antibiyotiğin zararı bu sütün içersinde bilinen antibiyotikler insana geçiyor. İnsanlarda bu antibiyotiği sürekli aldığı için antibiyotiğe direnç kazanıyor. Dolayısıyla da hasta olduğumuzda da antibiyotiklerin de faydası olmuyor” dedi.

Haber Merkezi