Araştırma görevlileri için 33/A talebi

E. ÇAĞLA GENİŞ

674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) 1 Eylül’de çıkarıldı. Çıkarılan KHK ile üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarının kadrosu 33/A’dan 50/D’ye geçirilmişti. Binlerce araştırma görevlisinin karşı çıktığı değişikliğe bir tepki de Eğitim-Bir-Sen’den geldi. Eğitim-Bir-Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Sevgi Kocaoğlu, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) araştırma görevlilerinin kadro statüsünün değiştirilmesi gerektiğini belirtti. KHK ile ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin statülerinin 50/D statüsüne dönüştürüldüğünü belirten Kocaoğlu, bu statüsünün iş güvencesinden yoksun bir istihdam türü olduğundan araştırma görevlilerinin 33/A kadrolarına geçirilmesini talep ettiklerini kaydetti.

AKADEMİNİN GELECEĞİ İÇİN

Bu kanayan yaranın bir an önce durdurulması, gerekli adımların atılarak üniversitelerin uzun vadede akademisyen ihtiyacını karşılayacak yetişmiş insanların güvenceli bir istihdama kavuşmasının, akademinin geleceği için önemli bir kazanım olacağına işaret eden Kocaoğlu, “Eğitim-Bir-Sen olarak, tüm kamu üniversitelerinden Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında bulunmakta iken KHK hükmüyle 2547 sayılı Kanun’un 50/D statüsüne atanan araştırma görevlilerinin 33/a kapsamındaki araştırma görevlisi kadrolarına atanmasını istiyoruz. 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ÖYP kapsamında atanmış olan araştırma görevlilerinin statüleri 50/D statüsüne dönüştürülmüştür. Sendika olarak, bu uygulamaya karşı çıkmış, 50/D statüsünün iş güvencesinden yoksun, pamuk ipliğine bağlı bir istihdam türü olduğundan hareketle araştırma görevlilerinin 50/d yerine 33/A kadrolarına geçirilmesini talep etmiştik” dedi.

“MÜCADELEMİZİ AZİMLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Kocaoğlu, açıklamasının devamında şunları söyledi: “Gerekli adımların atılarak üniversitelerin uzun vadede akademisyen ihtiyacını karşılayacak yetişmiş insanların güvenceli bir istihdama kavuşması, akademinin geleceği için önemli bir kazanım olacaktır. Yükseköğretime Bakış 2017 raporumuzda da ifade ettiğimiz üzere, bugün yükseköğretim sistemimizin en büyük sorunlarından biri, yetişmiş akademisyen açığıdır. Üniversite sayısının hızla arttığı ülkemizde ne yazık ki akademisyen sayısının istenen seviyede artmaması, diğer gelişmelere gölge düşürmektedir. Son dönemlerde alınan bazı kararlar, bu açığı gidermek yerine daha da artıracak niteliktedir. ÖYP araştırma görevlilerinin kazanılmış hakları olan kadrolara atanması mücadelemizi azimle sürdürüyoruz. Ülkemizin yetişmiş insan gücü, özellikle akademisyen ihtiyacı gözetilerek, emek vererek bulundukları yerlere gelmiş genç akademisyenlerin hak ettikleri kadro unvanlarını almaları için gereken her türlü çabayı göstermeye, bu haklı mücadelelerinde yanlarında olmaya devam edeceğiz.”

Haber Merkezi