“Artık sapla samanı karıştırmamak lazım”

İzmir'de, 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin davada 152'si tutuklu 270 sanığın yargılanmasına devam edilirken, NATO Kara Komutanlığı eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil savunma yaptı

İzmir'de, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, 152'si tutuklu 270 sanığın yargılandığı davanın beşinci duruşması Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde devam etti. Duruşma, NATO Kara Komutanlığı eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil'in ifadesi ile başladı. Hakkındaki iddiaları yalanlayan ve savunma yapan Sevil, aradan 6 ay geçtiğini ve sapla samanın ayrılması gerektiğini söyledi. Sevil, “5 yıl önce FET֒yü bitirmeye çalışan Ergenekoncu olmadığım gibi bugün de isminin karşısına devam yazdığı için FETÖ'cü değilim” dedi.

Geçmişte Albay Dursun Çiçek’in düzenlediği toplantılara Erzincan'da katıldığını anlatan Sevil, “Ergenekon Davası çökmese bugün yargılanıyor olacaktım. O zaman bu toplantılara kimlerin katıldığı savcılığa soruldu. Bende kendi ismini de katılanlar arasında gösterip savcılığa gönderdim. 5 yıl önce FET֒yü bitirmek için Ergenekoncu olarak suçlanan ben, ismimin karşısında ‘devam’ yazdığı için FET֒cü olarak 7 aydır tutukluyum. Hücrede bulunuyorum. Karşınızda olmak ne yaman çelişki” dedi.

“TSK İLE BAĞI YOKTUR"

Kendisinin 15 Temmuz günü Bodrum’da tatile olduğunu anlatan Salih Sevil, yaşanan olaylardan sonra kendisinden NATO üyesi ülkeler nezdinde yabancı olan üst komutanlarından bilgi isteneceği için İzmir’e geldiğini, söyledi. NATO görevinden dolayı TSK ile bir bağının olmadığını da ileri süren Salih Sevil, görev yaptığı komutanlığın işleyişi hakkında bilgi verip, “Bir faaliyetin icra edilmesi için 28 ülkenin hepsinin onayı olması lazım. Karargah İzmir’de ama TSK ile hiçbir bağı yoktur. TSK’nın emir ve komuta zinciri içerisinde değildim. Sadece sicil olarak Genelkurmay ikinci başkanına bağlıydım. Amirim yabancı, personel yabancı, emrimde birliğim yok. 2012 yılından beri de, tabancamı Kara Kuvvetleri Komutanlığında emanette duruyor. Darbe girişiminde olmam madden imkansız” şeklinde konuştu.

NATO karargahına görüntülü sistemde brifing vermeye hazırlandığı sırada gözaltına alındığını aktaran Salih Sevil, “Bu brifingden sonra tatilime devam edecektim. Bana yüklenen 6 suçlamanın sadece birisi somuttur. O da darbecilerini hazırladığı listede isminin karşısına ‘devam’ yazılmasıdır. Diğerleri soyut suçlamalardır. Benim için fiili bir eylem yazılmamış. Birileri benim iradem dışında devam yazmış. Darbeye dahlim yok. Listenin hazırlanmasına dahlim yok. İsmim rızam dışında yazılmış. Örgünün böyle bir iradesi olsa bile bu beni ilgilendirmez. Sevilen birisiyim. Herkes benimle çalışmak ister. Bunda benim suçum yok” diye konuştu.

“HALEN AKTİF GÖREVDE”

Darbecilerin hazırladığı sıkıyönetim listesine dikkat çeken Sevil, listenin fertleri tanımayan, işinin ehli olmayan kişiler tarafından masa başında boş kadroları doldurmak için yazıldığını iddia etti. Salih Sevil, “Mesela 65 yaşında olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi’nin yaş haddinden emekli olacağını bilmeden karşısına devam yazmışlar. 3’üncü ordu komutanının karşısına da devam yazıyordu. Balyoz’dan yatmış, Tunceli’deki 4’üncü Komando Tugay Komutanı olan aynı zamanda sıkıyönetim komutanı olarak listeye yazılmış askerde; şimdi genelkurmay başkanlığında görevli. Benim gibi NATO’da görevli 7 generalin de karşısına ‘devam’ yazılmış. Listede devam yazan 31 general ve amiral halen aktif görevde. Biri tümgeneral yapıldı. 6 tuğgeneralin görev süresi uzatıldı. Hava Kuvvetlerine bağlı 13 muharip üssün komutanına devam yazmışlar. Bunlar örgütün adamı olsa, tüm TSK’nın ayağa kalkması lazım. Fertleri tanımayan, işinin ehli olmayan kişiler, masa başında boş kadroları doldurmak için yazılmış imajı veriyor” dedi. Salih Sevil, kendisinin tutuklanmasının tek nedeninin ise karargahının İzmir’de bulunması olduğu ileri sürdü.

“EN AĞIR CEZAYI ALSINLA”

Listede bulunan 189 kişiden 55’inin şu anda emekli ya da göreve devam ettiğini de söyleyen Salih Sevil, savunmasında şöyle devam etti: “Ben TBMM’ye bomba atacak, ruhunu kiraya vermiş adamları kast etmiyorum. Onlar en ağır cezayı alsınlar. Ben meslek hayatımda bir kez dahi ikaz almadım. Tutuklandığımda da sapla saman ayrılır, çıkarız diye düşündüm. 8 aydır tutukluyum. Devlete saldırı oldu. Devletin bu listedeki kişileri tutuklaması doğru bir hareket. Ama artık sapla samanı karıştırmamak lazım. 8 aydır, karşınıza çıkmak için hazırlanıyorum. Devlete isyan etmeyeceğim. Bu devlet bizim. Devlet başım üstüne ama ben FET֒cü olmayacağım."

“ÜST RÜTBEYE ATANABİLİRDİ”

Salih Sevil’den sonra söz alan Avukatı Tahsin Soner de müvekkilini şu şekilde savundu: “Emrinde bir tek kişi ve bu o da emir subayı. Bu kişi darbeye teşebbüs etmek, hükümeti devirmek, Cumhurbaşkanına suikastla suçlanıyor. NATO’da sistem vardım. Görüntülü telefon görüşmesiyle brifing verilir. Eğer benim müvekkilim, İzmir’e gelmesiydi, ‘Ben izindeyim' deyip pasaportuyla izine çıksaydı belki serbest kalacaktı. Belki de üst rütbeye atanacaktı." (İHA/DHA/İZMİR)

Haber Merkezi