“Ata yadigarını pazarlamak önemli”

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Son yapılan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis toplantısında İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, çiftçilere müjdeyi vermiş ve Anadolu’nun en eski buğday türlerinden olan kızıl buğdayın ekimini yaygınlaştırmak için proje başlatıldığını bildirmişi. Kestelli, öneriyi projeye dönüştürdüklerine değinerek, “Projede, Anadolu’nun en eski buğday tohumlarından biri olarak bilinen yadigar kızıl buğdayın ekiminin yaygınlaştırılması, yüksek protein ve düşük glüten içeren unundan ekmek yapılarak tüketicilere tanıtılmasını hedefledik” ifadelerini kullanmıştı. Projeyi öneren Hububat Mamulleri Toptan Ticareti Başkanı ve İTB Yönetim Kurulu Üyesi Necati Polat ise projenin başarılı olması için ürünün getirisinin iyi olması gerektiğini vurguladı. Bu şekilde köyünü bırakıp kentlere gelen çiftçinin de tekrardan köyüne dönebileceğini aktaran Polat, kızıl buğdayın daha doğal ve ilaçlanmaya ihtiyacı olmayan bir tohum olduğunun altını çizdi. Çiftçiden, tüketiciye kadar herkesin bu projeyi sahiplenmesi gerektiğini de söyleyen İyiuyarlar, projenin tanıtımının çok önemli olduğunu dile getirdi.



BİZİ HEYECANLANDIRAN BİR PROJE
Kızıl buğday projesinin kendilerini heyecanlandıran bir proje olduğunu aktaran İTB Yönetim Kurulu Üyesi Necati Polat, kızıl buğdayın üretilmesini yaygınlaştırmak istediklerini söyledi.  Polat, “Borsa yönetimine özellikle çok teşekkür ederim. Kızıl buğday hakikatten Anadolu’da unutulmuş ekonomik getirisi azalmış azaldığından dolayı çiftçimizin ekmediği unuttuğu bir buğday çeşidi. Bu buğdayın üretilmesini yaygınlaştırmak istiyoruz. Hem sürdürülebilir sağlık açısında, lif oranı yüksek, vücuttaki kanı dengeleyen ve çok sağlıklı bir ürün. Bu tip ürünlerin atalık yadigar tohumların yaygınlaştırılması ana hedefimiz. Türkiye’de son 10 seneden beri özellikle seyiz buğdayı ile başladı, bizim bölgemizde karakılçık buğdayı Seferihisar Belediyesi’nin çok başarılı bir çalışması. Bolu İza buğdayı ile alakalı atalık tohumlarla ilgili çalışıyor. Mardin’de tekrar sor gül buğdayı tekrar gün yüzüne çıktı. Doğu Anadolu’da kanlıca buğdayı. Biz de yöremizde bunu yeşertebilirsek ne mutlu bize. Amacımız hem çiftçimizi toprakla barıştırmak hem kırsal kalkınmaya destek vermek. Bunun yanında köyden kente göçün bir nebze önüne geçmek. Çünkü bu ürünler normal buğday fiyatının dört katı fiyatı alınan ve satılabilecek ürünler. Bundan dolayı biz çok heyecanlıyız. Umarım projemiz sürdürülebilir olur, başarıya ulaşır ve gittikçe genişler” ifadelerine yer verdi.
ÜRÜNÜN PAZARLANMASI ÇOK ÖNEMLİ
Kızıl buğdayın pazarlanmasının son derece önemli olduğunu açıklayan Polat, köylünün getirisi yüksek olan ürünlere yöneldiğini bildirdi. Bu nedenden dolayı kızıl buğdayının iyi fiyattan alıcı bulması gerektiğini söyleyen Polat şöyle konuştu: “Bu ürünün tabi ki pazarlanması çok önemli. Bir kere bu üründeki kalite ve lezzet farkının altını çizmek istiyorum. Üretim 100 bin dönüme yaygınlaşmış. O ekilen alanlar terk edilmiş alanlar yani çiftçi kıraç şartlarda bu ürünü ekip orada bir verim alabiliyor. Çünkü kızıl buğday tohumu olumsuz hava şartlarına daha dayanıklı bir tohum. İlaç ihtiyacı yok daha doğal. Halkın ve vatandaşın da bilinçlenip bu çiftçilerimize gereken desteğin verilmesi lazım. Hep beraber yapmamız lazım. Lansmanı çok önemli.   Çiftçi para kazanabileceği getirisi fazla olan ürünlere yöneldi. Bu proje başarılı olursa köyünü bırakıp gelen çiftçiyi tekrar köyüne döndürebilecek. Bu topraklar da tekrardan tarıma kazandırmış olacağız. Bunun oluşması için bu buğdayın getirisinin iyi olması gerekiyor.”