Babasının izinden gidiyor

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Buca İlçe Örgütü’nün yıllarca öncülüğünü yaparak, herkesin sevgisini kazanan rahmetli Bektaş Gül’ün oğlu Ulaş Gül aktif siyaset hayatına hızlı giriş yaptı


  • Oluşturulma Tarihi : 08.03.2018 06:41
  • Güncelleme Tarihi : 08.03.2018 06:41
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Babasının izinden gidiyor

YUSUF ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER

Buca’da Cumhuriyet Halk Partisi’nin efsane ilçe başkanlarından Bektaş Gül’ün oğlu Ulaş Gül siyasete atılarak babasının izinden gidiyor. Siyasete hızlı bir giriş yapan Ulaş Gül, attığı doğru adımlarla kısa sürede Cumhuriyet Halk Partisi İl Yönetim Kurulu listesinde yer almayı başardı. Aileden Cumhuriyet Halk Partisi terbiyesini aldığını belirten Gül, babasının da kendisini siyasette görmeyi çok arzuladığını ifade etti. Babasının siyasi yaşamında çok zorluklar çektiğini de dile getiren Ulaş Gül, “Babam uzun yıllar siyasetin en üst noktalarındaydı fakat diploması yok diye her zaman bir yerlerde önü kesiliyordu. O da bizi okutarak siyasete girdiğimizde önünüzü kesmesinler isterdi. Babamın istediği gibi siyasete girdim” diyerek ileride siyasette ne kadar kararlı bir figür olacağını belirtmiş oldu. Ulaş Gül ile hem babasının siyasi yaşamı hem de kendi siyasi yaşamı üzerine keyifli sohbet gerçekleştirdik.

“ÇOK MÜCADELE VERDİ”

Babası Bektaş Gül’ün siyasi yaşamına nasıl başladığını anlatarak sohbete başlayan Ulaş Gül, babasının verdiği mücadelelere değindi. Ulaş Gül, “Babam Kars’ta yatılı okulda okurken yani lise yıllarında siyasete atılmış. Dev-Sol (Devrimci Solcular) ile birlikte siyasete ilk adım atmış. Kars’ta yaşadığı olaylardan ötürü Gaziantep’e sürgün yemiş ve lise hayatını orada tamamlamış. Gaziantep’te de siyaset yapmaya devam etmiş. Lise bittikten sonra Kars’a dönmüş. Kars sonuçta küçük bir ilimiz ve orada ülkeyi değiştirmenin zor olacağını düşünüp, İzmir’e gelmiş ve yine aynı örgütle siyasi yaşamına devam etmiş. Bir süre verdiği mücadeleler onun cezaevine girmesine sebep olsa da devrimci siyasi hayatının bedellerini de ödemiş ve cezaevinden çıktıktan sonra siyasi yaşantısına devam etmiş. Daha sonra bu örgütler kapandıktan sonra CHP’de siyasi hayatını devam ettirmiş. CHP’nin kapatılmasının ardından bir dönem SHP’ye (Sosyal Demokrat Parti) geçmiş fakat CHP tekrar açılınca CHP’ye geri dönüyor. 3 dönem meclis üyeliği yaptı. Hem İzmir Büyükşehir Belediyesi hem de Buca Belediyesi meclis üyeliği görevlerini yürüttü. Bir dönem ilçe başkanlığı yaptı. Örgütten geldiği için ilçe başkanı seçildiği dönemde imza toplanmış ve başkanlığı düşürülmüştü. Yılmayarak tekrar seçime girdi ve bir daha başkan seçildi. CHP Buca İlçe Başkanlığının son dönemlerinde hastalığı nedeniyle siyaseti bırakmak zorunda kaldı. Bıraktıktan iki yıl sonra rahmetli oldu ve bayrağı bize devretti” diye konuştu.

“SİYASETE GİRMEMİ İSTERDİ”

Babasının kendisini siyasette görmeyi çok istediğini dile getiren Ulaş Gül, ailesinden küçük yaşlardan itibaren Cumhuriyet Halk Partisi terbiyesini aldığını belirtti. Ulaş Gül, “Babam benim siyasetin içesinde olmamı istiyordu. Çünkü babam uzun yıllar siyasetin içindeydi ve hatta en üst noktalarındaydı. Fakat diploması yok diye her zaman bir yerlerde mutlaka önünü kesiyorlardı. O da bizi okuttu ki ve dedi ki benden sonra siz siyasete girdiğinizde sizin önünüzü kesmesinler. Zaten biz çocukluğumuzdan beri Cumhuriyet Halk Partisi’nin içeresindeyiz. 18 yaşımıza basar basmaz aktif üye olarak siyasete başladık. Üniversitedeyken gençlik kollarında kurultay delegesi oldum. Daha sonra ana kademede kurultay delegesi oldum. Şimdi de il yöneticisi olarak, babamın istediği şekilde siyasi yaşamıma devam ediyorum” ifadelerini kullandı.

“ATATÜRK’ÜN KURDUĞU ÜLKEYE DÖNMEK”

Parti olarak daha yaşanılabilir bir ülke hedeflediklerini dile getiren Ulaş Gül, “Hedefim siyasi olarak bir yere gelmek değil. Partimin de savunduğu gibi ülkenin yanlış gidişatını engellemek. Ülkemizin OHAL ve KHK’lar ile yanlış yürütüldüğünü düşünüyoruz. OHAL olduğu için itiraz etme hakkımız dahi yok. Ne dava hakkımız var ne de itiraz. Bizim amacımız ise bu ülkenin özgür ve demokratik bir ülke olmasını sağlamak ve Atatürk’ün kurduğu ülkeye döndürmek. Özgür olmayan bir ülkede yaşamak, bilinçli olmayan insanların isteyeceği bir şey değil. Biz bilinçli insanlar olarak, halkını ve ülkesini düşünen insanlar olarak özgür bir ülke oluşturmak istiyoruz. Sesimizi çıkarmak istiyoruz fakat sosyal medyadan bile tepki göstersek arkadaşlarımızı içeri alıyorlar. Bu böyle giderse iç savaş vb. gibi tehlikeler de oluşabilir. Bizim amacımız bu ülkenin refaha ulaşması, ekonomisinin düzelmesi, özgürlüğü ve demokrasisi yeniden kurulsun. Bunun için 2019 yılında yapılacak seçimlerde parti olarak Başkanlık Sistemini engellemek istiyoruz” dedi.

“ALNIMIZIN AKIYLA KAZANDIK”

Cumhuriyet Halk Partisi İl Yönetim Kurulunda yer alış sürecini de anlatan Ulaş Gül, “İlk önce Buca’da bir seçim yaşandı. İki aday vardı ve biz Kasım Akdağ’a destek verdik. Sürekli istişareler yaparak, dirsek temasımızı kesmedik ve ilde kim aday olursa olsun, il yönetiminde olmak istedik. Çünkü hem yıllardır partinin içindeyiz, hem de babadan deneyimliyiz. Bu sebeple ilçe yönetimindense il yönetiminde olmayı tercih ettik. CHP İl seçimlerinde de iki adayımız yarıştı. Biri Deniz ağabey diğeri ise Utku ağabeyimizdi. Fakat sonuçta parti içerisinde de siyasi bir örgütlenme vardır. Bizim siyasi hareketimize yakın olan Deniz Yücel olduğu için biz onun listesine girdik ve onunla aynı yolda yürümeye karar verdik. Alnımızın akıyla seçimi kazanarak göreve başladık. Örgütten gelen biri olduğum için ön seçimde yani çarşaf listede en çok oy alan ikinci kişi oldum. Sebebi hem babamdan kaynaklı hem de bizden kaynaklı doğru duruşumuzla insanlarımızda oy istedik. Sağ olsunlar bize güvendiler. En çok oyu alan ikinci kişi olarak o seçimden alnımızın akıyla çıkmış olduk” dedi.

“ÖRGÜTÜN ÇALIŞMASI OLMADI”

Ulaş Gül, CHP Buca İlçe Başkanlığı seçimlerinde Kasım Akdağ’ı destekleme sebeplerini de şu sözlerle aktardı: “Biz 2015 te yapılan seçimde de aile olarak bir tarafı desteklemek zorundaydık. Biz o zaman belediye başkanı ile birlikte Gül Ailesi olarak Çağdaş Kaya’yı biz çıkardık. Çünkü Çağdaş Kaya babamın yönetiminde olan bir ağabeyimizdi ve o da babamdan siyaseti iyi bir şekilde öğrenmişti. Sonra iki senelik görev sürecinde çok yanlışları oldu. Belki dışarıdan gözükmüyordur ama biz parti içinden görebiliyorduk. Çok büyük yanlışlar oldu. Ayrıştırıcı şeyler oldu. Kayırmalar da oldu. Örgütün pek bir çalışması da olmadı. Örgütten ise belediyenin çalışmalarına örgütü götürme gibi bir durum oldu. Aslında örgüt çalışmayı yapıp, belediyenin katkı koyması gerekir ama burada belediye çalışmayı yaptı örgüt katkı sundu. Bu iş böyle olmaz. Sen siyasi parti olarak, ilçe başkanı olarak belediye başkanının üzerindesin. Sen çalışırsın belediye başkanı gelir sana destek çıkar. Burada durumlar tam tersi olunca bu gidişe bir tepki göstermek istedik. Kazanmak ya da kaybetmek çok önemli değil dedik, yapılanların yanlış olduğunu göstermek istedik. Bu şekilde Kasım ağabey ile bir yola çıktık. Demek ki delegelerimizde bizim gibi düşünüyormuş, yanlış gidişe bir dur dedik. Neden Kasım Akdağ’dı. 3-4 aday vardı. Oturup, düşündük ve o adayların içinden Kasım ağabeyin uygun olacağını düşündük. Bu konektörde 2019 seçimlerini düşünerek en iyi adayın Kasım Akdağ olacağını düşündük. Kasım ağabey de partimiz içerisinde yıllardır siyaset yapan, SHP dönemlerinden gelen bir ağabeyimiz. Bu şekilde bir yola çıktık. Anlımızın akıyla da götüreceğimize inanıyorum.”

“ÖNCE HAK ETMEK LAZIM”

Partililerin kendisine çok büyük destek verdiğini söyleyen Ulaş Gül, siyasi yaşamının ilerleyen dönemlerinde belediye başkanlığı ve milletvekilliğini hedeflediğini söyledi. Ulaş Gül, “Herkes gibi bizde ileride bu işin nirvanası olan belediye başkanlığı veya milletvekilliğini isteriz. Ama öncelikle bunu hak etmemiz lazım. Hak etmezsek seçmenlerimiz bizi seçmesin. Fakat her şeyden önce şu an önümüzde 2019 seçimleri var. Biz bu başkanlık sistemini yapılacak seçimlerde engelleyemezsek hiçbir şeyin anlamı yok. Şu an tek amacımız parti olarak 2019 seçimlerine iyi hazırlanmak ve başkanlık sisteminin gelmesini engellemek. Bunu engelleyemezsek oralarda olmanın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum” dedi.

“SOKAĞA ÇIKACAĞIZ”

Cumhuriyet Halk Partisi İl Yönetimi olarak yapılan seçimlerden ötürü çalışmalara yeni yeni başladıklarını belirten Ulaş Gül, partinin önümüzdeki günlerde yapacağı çalışmalara da değindi. Ulaş Gül, “Her gittiğimiz yerde egoculuk yapıp, konuşma derdine düşmüyoruz. Söz hakkı verilirse, konuşmamız istenirse konuşuyoruz. İl yöneticisiyiz diye ego yapmanın bir manası yok. Zaten il yönetici olarak çıkıp tek başına bir yerde basın açıklaması yapmak, kendi il başkanına da saygısızlık olur. Çünkü sen orada bir siyasi örgütün üyesisin. O siyasi örgüt düzenlediği toplantılarda kararlar alıp, hep birlikte açıklama yapar. Bu sebeple bireysel olarak yapılan her şey il yönetimine zarar verir. Bir de biz bu sıralar parti içerisinde kurultay, ilçe seçimleri vb. sebeplerden ötürü parti içindeki çekişmeler çok olduğu için il yönetimi olarak çok fazla çalışmaya fırsatımız olmadı. Fakat çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Önümüzdeki haftalarda KHK’larla belediyelerden işçiler çıkarılıyor. Bu konuyla ilgili bir şeyler yapmayı hedefliyoruz ve planlamalarımız sürüyor. Hukuki olarak elimizden bir şey gelmiyor çünkü OHAL var, dava açma hakkımız yok. Zaten meclisten de hiçbir şey geçiremiyoruz. AK Parti-MHP ittifakından ötürü mecliste bir şey yapamıyoruz. Bize de örgütlü bir şekilde sokağa çıkmak kalıyor. Bu belki genel merkezin kararıyla bütün illerde eş zamanlı da yapılabilir. Bunun çalışması yapılıp, sokağa çıkma kararı alacağız. Çünkü sadece İzmir’de 2 bin 500 belediye işçisini sırf hükümlü, sırf emeklisi gelmiş diye çıkarıyorlar. Ama emeklisi gelen adama 900 TL maaş verirsen, o adam çocuk okutuyordur, o adam evinin kredisini ödüyordur ve bu sebeple çalışmak zorundadır. Bunları da düşünmek gerekir. Hükümlüler konusuna gelince bazı hükümlüleri çıkarmak zorunda kalabilirsin. Adam yüz kızartıcı bir suç işlemiştir bunları çalıştırmazsan anlarım da zaten devlet olarak her kurumda yüzde 3 hükümlü çalıştırma zorunluluğu getirmişsin. Sen böyle bir yasa varken geçişlerde 1 yıldan fazla ceza almış hükümlüler çalışamaz. Amacın suç işlemiş bu adamı topluma kazandırmak değil mi? Bu adamı işsiz bırakırsan yine sokağa çıkar, yine aynı suçu işler. Biz bunları engellemek için elimizden geleni yapıyoruz ama OHAL’den ötürü izin vermiyorlar. Bize kalan tek şey sokağa çıkıp eylem yapmak” dedi.

“PİRİŞTİNA’NIN ARKASINDAYIZ”

Buca Belediyesi Başkanı Levent Piriştina’yı başarılı bulduğunu da dile getiren Ulaş Gül, Piriştina’yı desteklediğini dile getirdi. Ulaş Gül, “Levent Başkan 2014 de geldi. 4 senedir belediye başkanımız. Güzel projeler yaptılar. Mesela üniversite gençliğine sahip çıktılar ve onlara Tarık Akan Gençlik Merkezi’ni yaptılar. Yanlış hatırlamıyorsam, tam sayıyı hatırlamıyorum ama 3 bine yakın üniversiteli gencin oraya üye olduğunu biliyorum. Yeni şantiyeler yaptılar, yeni park yerleri yaptılar. Lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan öğrencilere ücretsiz dersler veren Bilgi Eğitim Merkezi’ni yaptılar. Kültür merkezlerini yenilediler. Eğitime, sanata önem veriyorlar. Toplumun bilinçlenmesi için sanatın önemli olduğunu biliyorlar. Seçime az bir süreç kaldı. Belediye başkanımızın iyi çalışarak 2019’da da tekrar aday olacağını düşünüyorum. Bizde örgüt olarak her zaman belediye başkanımızın arkasındayız. 2019’da el ele kol kola güzel bir seçim geçireceğimizi düşünüyorum” değerlendirmelerinde bulundu.

Haber Merkezi